Yeniden

36.5K 2.3K 1.1K
                                    

Eşyalarımın hepsini topladım ve odaya son kez göz gezdirdim. Artık bir daha göremeyecektim.

Alya'yla yeni bir karar almıştık. Bu evi satacaktık ve yeni bir şehirde yepyeni bir hayata başlayacaktık.

Dün gece satış ilanlarını internette paylaşmıştık ve anında birini bulmuştuk. Daha sonra da kendimiz için uygun bir ev bakmıştık. Uzun sürse de uygun fiyatlı bir ev bulmuştuk.

O da eşyalarını topladı ve evden çıktık. Evin yeni sahibine anahtarı verdik ve çağırdığımız taksiye bindik.

Umarım yaşadığımız bütün kötü olaylar Linus'la beraber burada kalır ve biz artık iyi bir hayata sahip oluruz.

Uzun bir yolculuk sonrası hava limanına gelmiştik. Beraber bindik ve uçak kalktı.

Hayatımda ilk kez uçağa biniyordum. Eski ben olsaydı şu an mutluluktan delirirdi belki de. Evet çocukken en büyük hayallerimden biri uçağa binmekti.

Saatler geçti. Yolculuk boyunca ne o konuştu ne de ben. Sadece telefonda abisiyle olan fotoğraflarına bakıyordu. Gözlerinden bir damla yaş aktı. Bu haline dayanamadığım için yüzümü çevirdim ve gözlerimi kapatıp şarkıya odaklandım.

İnsan sahipsiz kalır ya,
Anlar o zaman
Hep sendin
Hep özeldin
Nefes almak zor..

"Üstüm başım altüst olmuşum.." Müzik sesiyle birlikte duyulmayacak bir tonda şarkıya eşlik ediyordum.

Yaklaşık bir saatlik yolculuğun ardından yeni hayatımıza varmıştık. Eşyalarımızı aldık ve yeni evimize geldik.

"Linus buraya da gelir mi dersin?"diye sordu tedirgin ifadeyle.

"Umarım gelmez" Kafasını salladı. İçeri geçtik. Küçük bir evdi ama ikimiz için gayet yeterliydi.

Kendi odamıza geçtik ve eşyalarımızı yerleştirmeye başladık. Ben kıyafetlerimi dolaba dizerken Alya yanıma geldi.

"Abimi Linus mu öldürdü?" Bir anda sorduğu soruyla afallamıştım. Dönüp ona baktığımda üzüntüyle ve merakla bana bakıyordu.

"Bilmiyorum" dedim kafamı eğerek.

"Lütfen bana doğruları söyle. Bildiğin bir şey mi var? Lütfen rica ediyorum ne biliyorsan anlat. Her şeyi bilmek istiyorum" Ellerimi tutuyordu. Gözleri doluyordu. Cümlesinin devamını çok zor getirdi. Sesi titriyordu.

"A...abimin telefonuna baktığımda yüzlerce fotoğraf vardı ve hepsinde sen vardın. Hepsini gizlice çekmişti" Dedikleriyle şok içersinde yüzüne baktım. Ağlaması şiddetlenmişti.

"Ve...çoğu da sen üzerini değiştirirken çekilmişti" Cümlesini tamamladı. Ben daha duyduklarımı sindirememişken ikinci bir şok yaşattı. Ne diyeceğimi bilmiyordum.

"O gün abim neden eve erken geldi? Geldiğinde sana bir şey söyledi mi?"

"Hayır. Direkt odasına gitti. Daha sonra beni çağırdı. Gittiğimde burnu ve ağzı durmadan kanıyordu" Yere yığıldı. Yanına oturup ona sarıldım.

"Abimin ölmesine mi üzüleyim yoksa öldükten sonra sapık olduğunu öğrenmeme mi?!" Sesi sonlara doğru çok sinirli çıkıyordu.

"Sana kötü bir şey yaptı mı?" Diye sordu. "Yani yaptı zaten de zorla dokunmaya çalıştı mı?" Dedi sorusunu düzelterek.

"Ben geldiğim ilk gün odama girmişti. Ben de uyuyor numarası yapmıştım. Sonra birden bağırdığını duydum ve ortadan kayboldu. Sanırım Linus'u görmüştü" Bakışlarını yere indirdi. Abisinin yaptıkları için utanıyordu.

"Utanması gereken sen değilsin" dedim tekrar sarılarak. O da bana sarıldı. Tam bu sırada evin kapısı çaldı. Nedense gerilmiştim. Bizim burada olduğumuzu kimse bilmiyordu ki.

Ayağa kalkıp kapıya doğru gittim. Delikten baktığımda tanımadığım bizim yaşlarda bir kız gördüm. Merak edip açtım.

"Merhaba!"dedi neşeli bir sesle.

"Merhaba"dedim onun aksine sakin bir tonda.

"Yeni taşınan komşum siz olmalısınız. Ben Esila. Karşı dairede kalıyorum. Kurabiye yapmıştım. Dedim ikram edeyim. Hem siz de yorgunsunuzdur" Hiç bir şey söylemedim. Sadece yüzüne baktım. Ona güvenmeli miydim?

Bakmamdan rahatsız olmuş olacak ki kıpırdandı ve tekrar konuştu.

"Rahatsız ettiysem kusura bakmayın"dedi mahçup bir ses tonuyla.

"Yok. Siz benim kusuruma bakmayın dalmışım öyle. Buyurun içeri geçin" Lütfen itiraz et.

Gülümsedi ve içeri geçti. Lanet olsun.

O otururken ben de mutfağa gidip çay koydum. Geldiğimde Alya'yla çoktan kaynaştıklarını gördüm.

"Ay ne zahmet ettiniz ya"dedi çayı görünce. Evet zahmet ettim paramı ver. Neyse kurabiye var.

"Afiyet olsun" oturdum ben de. Alya ve Esila konuşurken ben sadece dinliyordum. Alya hep kolay kaynaşan biriydi. Bense tam aksi.

"Senin adın neydi?"dedi bana dönerek.

"Efra"

"Ünlü biri misin?" Sorduğu sorunun olayını anlamadan anlamsızca yüzüne baktım.

"Hayır niye?"

"İsmin çok tanıdık aynı zamanda da hiç duymadığım isim gibi"

"İlginç"dedim çayımdan bir yudum alarak. Kafasını salladı.

Bu şekilde yaklaşık iki saat dırdır etmiştik. Bu durumdan sıkılsam da Alya'nın keyfi yerine gelmişti. Bunun için mutluydum.

***

Akşam olmuştu. İkimiz de kendi odamıza geçmiştik.

Eşyalarımı aldım ve banyoya gittim. Kıyafetlerimi çıkarıp küveti doldurdum ve içine girip gözlerimi kapattım. Benim için bu hayatta küvette uyumak kadar huzurlu bir şey yoktu. Tabii uyandığımda belim ağrıdan felç geçiriyor ama olsun.

Gözlerim kapalı haldeyken odamdan sesler geldiğini duydum. Alya'dır herhalde diye düşündüm ve takmadım.

Bir süre daha küvette durdum daha sonra durulanıp havluyu belime dolayarak banyodan çıktım.

Çıkmaz olaydım.

Yatağımın üzerinde ilk alındığı günki gibi kahverengi kutuda olan Linus'u görmeyi hiç beklemiyordum.

Sanırım bu bir tür her şey yeniden başlıyor işaretiydi.

LİNUS (Tamamlandı)Where stories live. Discover now