Kırmızı gözler

39K 2.6K 777
                                    

İçimi bir korku kaplamıştı. Alya bana anlamaz gözlerle bakıyordu. Gerçi o gerçekten Alya mıydı, orası sorgulanır.

"Noldu böyle rengin soldu?" Konuştuğunda kendime geldim. Hemen ayağa kalktım ve bir yalan uydurup söyledim.

"Benim tuvaletim geldi. Bekle burada hemen geliyorum" Hızla odamdaki banyoya girdim ve kapıyı kilitledim. Salonda kim vardı bilmiyorum ama Alya olmadığı kesindi. Telefonumu aldım ve Alya'nın yedek numarasını bulup aradım.

"Efendim canım" Alya'nın sesini duyduğumda korkum biraz daha artmıştı.

"Neredesin Alya?"diye sordum duyacağım cevapdan korkarak.

"Bu saatte nerede olabilirim sence? Evdeyim tabii ki. Neden sordun?"

"Hangi evdesin?"

"Efra benim kaç tane evim var?" Tam bu anda banyonun kapısı tıklatıldı.

"Efra hadi çıksana. Sen iyi misin?" Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. O kadın kimdi?

"Ben seni sonra ararım"dedim ve telefonu kapattım.

"Biraz midem bulanıyorda, geç çıkabilirim. Saat geç oldu hadi sen eve git"dedim korkumu bastırmaya çalışarak. Bir şekilde onu burdan göndermem gerek.

"Hani bu gece burada kalacaktım? Kovuyor musun?" Dilim kopsaydı da söylemeseydim! Ne diye ısrarla kalmasını istemiştim ki?

"Kovmuyorum da evde yatacak yer yok senin için. Kusura bakma"

Korkudan çok saçma mazeretler söylemiştim. Muhtemelen o kişi ve ya o yaratık çoktan Alya olmadığını anladığımı anlamıştı.

"Kapıyı açar mısın?" Neden bunu istiyordu ki?

"Alya lütfen git. Ben çok kötüyüm" Israrla kapıyı açmamı istiyordu. Elime ne bulduysam kapının önüne koydum. Kapıyı zorluyordu. Artık kıracak reddeye gelmişti ama sesi o kadar sakindi ki, bu beni daha fazla korkutuyordu.

Sanki şiddetle kapıya vurmuyor sadece dokunuyordu.

"Hadi aç konuşalım. İyi misin?" Telefonu aldım ve polisi aradım. Olanları anlatırken nasıl yaptığını anlamadım ama kapıyı açmayı başarmıştı. Korkarak jileti elime aldım ve geri çekildim.

"Sakın yaklaşma bana!

Bir taraftan telefondaki polisin sesi bir taraftan da bana yaklaşan arkadaşımın kılığındaki yaratık beni iyice panikletmişti. Tüm vücudum titriyordu ve resmen mantığımı kaybetmiştim.

"Efra sen iyi misin? Neden böyle yapıyorsun?"

"Sen Alya değilsin!" Gülmeye başladı. Bu gülüş kesinlikle Alya'ya ait değildi. 

"Tabii ki Alya'yım. Efra sen ciddi misin?"dedi alayla.

"Git buradan! Lütfen git"

"Efra bak-" Bir adım yanıma yaklaştığında hemen bağırdım.

"Geri çekil"

"Efra sakin ol. Bak iyi değilsin. Tamam burada duruyorum. Sen bi' elini yüzünü yıka"

"Kapıyı nasıl açtın?"

"E açıktı zaten. Sen rahatsız olma diye gelmedim. Ama baktım iyi değilsin geldim" Kapıyı kilitlediğime eminim. Üstelik de sürekli açmak için zorluyordu.

"Yalan söylüyorsun. Git hemen" dedim sinirle. Telefondaki polisin sesi de kesilmişti.

"Peki tamam gidiyorum. Doğum günün kutlu olsun kardeşim" Suratını astı ve banyodan çıktı. Bir süre bekledim ve yavaş yavaş ben de dışarı çıktım. Evin her yerini aradım. Sanırım gerçekten gitmişti. Bir anda arkamdan gelen kahkaha sesiyle çığlık attım.

"Beni mi arıyorsun?" Suratı korkunç bir ifade almıştı. Linus gibi gözlerinin tamamı renkliydi. Ama onunki koyu kırmızıydı. O Linus mu?

"Hayır. Ben Linus değilim. Ben onun gibi zayıf ve çaresiz bir oyuncak değilim" Düşüncelerimi duyuyordu.

Arkasında sakladığı elini bana gösterdi. Elinde her yerinden kan akan parçalanmış bir oyuncak vardı. Yüzü her ne kadar belli olmasa da bunun Linus olduğunu hemen anlamıştım. Onu öldürmüştü.

"İlk defa Linus'un bir insanı bu kadar uzun süre öldürmediğine şahit oluyorum. Açıkçası bu beni birazcık üzdü. Senden hoşlandığını düşündüm ve onu öldürdüm. Ama sanırım yanılmışım. Linus bu kadar zevksiz olamaz" Resmen benimle dalga geçiyordu.

"Her neyse. Madem Linus öldü, onun ölümüne sebep olan kişinin de ölmesi gerekiyor öyle değil mi?" Linus'un parçalanmış oyuncağını kenara attı ve arka cebinden kanlı bir bıçak çıkardı. Gidecek bir yerim kalmamıştı. Üzerime doğru geliyordu. Bense sadece seyrediyordum.

Vücudum felç olmuş gibi hareketsiz kalmıştı. Ne bir tepki verebiliyordum ne de sesimi çıkara. Sadece gelip beni de öldürmesini bekliyordum.

Dibime kadar geldi ve bıçağı kaldırdı. Gözlerimi kapatıp yapacağı hamleyi bekledim. Ancak garip bir şekilde bağıran ben değil o olmuştu.

Gözlerimi aralayıp baktığımda kanlar içerisinde yerde yattığını gördüm. Kafamı kaldırdığımda Linus'la göz göze gelmiştim.

LİNUS (Tamamlandı)Where stories live. Discover now