Kabus

40.7K 2.6K 901
                                    

Gözlerimi açtığımda iki çift yabancı gözlerle karşılaştım. Başım acayip ağrıyordu.

"İyi misin?"diye sordu 25li yaşlarda olan kadın. Adam ise boş boş etrafa bakıyordu.

"Siz kimsiniz? N'oldu bana?"

"Sana ne olduğunu biz de bilmiyoruz. Karşı evde kalıyoruz. Dışarı çıkacakken kapının açık olduğunu gördük. Evine hırsız girdi sandık. Seni böyle baygın görünce de merak ettik"

"A...Ali o nerede?"

"Biz geldiğimizde senden başka kimse yoktu evde" Yani tüm bu olanlar rüya mıydı? Yoksa Linus'un bir oyunu mu?

Artık gerçek ve rüyaları bir birinden ayırt edemiyordum. Çünkü yaşadığım hiçbir şey gerçek gibi gelmiyordu bana.

Hepsi bir kâbus. Ben uyanacağım ve bitecek.

Hayır bitmeyecek! Sadece kendimi kandırıyorum.

"Daha iyi misin?"dedi kadın kolumdan tutup kalkmama yardımcı olarak.

"Evet iyiyim. Teşekkür ederim ve kusura bakmayın lütfen"

"Buralar pek güvenli değil. Genelde sık sık hırsızlık ve başka kötü olaylar oluyor. Kapını hep kilitli tut"dedi adam geldiğinden beri ilk defa konuşarak. Kafamı sallayarak onu onayladım ve gittiler.

Yerde ne bir kan lekesi ne de Ali'ye dair bir şey vardı. Hemen telefonumu aldım ve Ali'yi aradım.

"Efendim" İkinci çalışta hemen açmıştı.

"Ali iyi misin?"

"Evet neden sordun?" Sesi gayet normaldi. Bu sefer ki gerçekten rüyaymış. Ama olmayadabilir

"Hiç kâbus gördüm de. Merak ettim"dedim fazla merak etmemesi için.

"Anladım. Sen nasılsın? O yaratık sana kötü bir şey yapmıyor değil mi?"

"Yapıyor ama yapmıyor da" Tanrım! Ne diyorum ben?!

"Nasıl yani?"

"Boş ver Ali. Sonra konuşsak?"

"İyi tamam" Telefonu kapattım ve banyoya gidip yüzümü yıkadım. Daha sonra yatak odama gittim ve üzerimi değiştirdim. Tabii diğer watty kızları gibi her saniye duş alacak kadar enerjik değilim.

Linus ortalıkta gözükmüyordu. Harbi ya, o evde yokken nereye gidiyor acaba? Onun insandan farklı görünen tek yönü gözleri. Belki de gözlerini bir şekilde gizleyip dışarıda geziyordur. Belki de dışarıda onu kaç kez görmüşlerdir. Ama farkında bile değillerdir.

Kendime yiyecek bir şeyler hazırladım. Ama hiç iştahım yoktu. Bu aralar zaten az yiyorum. Yine hasta olmak istemiyorum.

Az da olsa bir şeyler atıştırıp odama gittim. Yine uykum yoktu. Tüm düzenlerimi mahvetmiştim.

Kapı açıldı ve eve birisi girdi. Kilitli eve girebildiğine göre bu Linus'tan başkası değildi. Sanki kendi eviymiş gibi nasılda rahat rahat takılıyor.

Adım sesleri yaklaşıyordu. Yüzümü duvara çevirdim. Odama girdi. Yatağıma yaklaşıyordu. Ve o yanıma uzandı.

Kalkıp 'bu ne rahatlık lan' demek istesem de henüz ölmek için çok genç olduğum aklıma geldi.

Hareketlerinden bana doğru döndüğünü anladım. Bu git gide yaklaşıyordu ve benim korkudan kalbim yerimden çıkacaktı. Ellerini saçımda hissettiğimde içim ürperdi. Elleri gerçekten aşırı soğuktu. Eğer akıllı bir canlıysa büyük ihtimalle şu anda uyuyor taklidi yaptığımı çoktan anlamıştır.

Omuzumdan tutup beni kendine çevirince çığılık attım ve gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Bir anda hissettiğim soğukluk yok olunca gittiğini anladım ve gözlerimi açtım. Oyuncak hâli dahi burada değildi.

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatıp uyudum.

Farkındayım bölüm çok kısa oldu. Ama asıl olaylar önümüzdeki bölümde. Bunlarsa sadece bir fragman :)

LİNUS (Tamamlandı)Where stories live. Discover now