Tanıtım

24 4 0
                                    

"Peki saçın ne renk" diye sordu ufaklık sessizce.

Duymaz sanmıştı ama genç adam onu duymuştu. "Bilmem , ne renk olsun isterdin?" dedi sırıtarak.

Bu o kadar yorgun ve ufak bir sırıtmaydı ki ufaklık bir an için hayal gördüğünü sandı. O an onu gülümsemek için bile bitkin hale getiren herkesten nefret etmişti. Oysa ne güzel gülüyordu genç adam.

"Ben biliyorum." dedi ufak olan heyecanla. İlerleyen saniyelerde bu heyecanından utanmış, kızarmış yanaklarını sokacak delik arar hale gelmişti. Kafasındaki düşünceleri susturan şey genç adamın yediden yetmişe herkesi etkileyebilecek olan kibar sesiydi.

"Öyle mi , neymiş peki benim saç rengim?" diye sormuştu genç adam hafif alaylı bir tınıyla.

"Akaju. Akaju kahvesi!" dedi ufaklık.

Böylelikle genç adam istese de istemese de uzaklaşamayacağı bir bela almış oldu başına. Aslında bu tatlı bir bela sayılabilirdi.

AKAJUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin