ep.14

454 43 11
                                    


Sınıfa girdiklerinde çoğu kişinin gözü ikiliye döndü. Sınıfa daha önce sadece 1 kere birlikte girmişlerdi. Herkes şaşkındı. Cho Hei sahtece boğazını temizleyerek "Yolda karşılaşmamız iyi oldu." dedi sınıfın duyabileceği bir şekilde. Felix de yalandan evet derken çoğu kişi inanmıştı. İkisi de sıralarına ilerlerken Jisung'un masasının üzerinde oturan Hyunjin'i gördü Hei.

Çantasını bırakıp onun yanına ilerledi. İlk önce Jisung'a selam verdi, sonra Hyunjin'e döndü. "Hyun, bileğin iyileşmiş!" dedi farkettiği şey üzerine. Hyunjin dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı. "1 haftadır bunu bahane edip okula gelmiyordun. İyi oldu. Özledim seni." dedi kız. Ardından Hyunjin'e kollarını sardı. Çocuk da kıkırdayarak kollarını ona sardı. Çocuk tuhaf bir ses tonuyla konuştu: "Hei...sen," kızın saçlarını kokladı, "Sen Felix gibi kokuyorsun!" dedi yüksek sesle. Kollarını da bunu söylerken çekmişti kızdan.

"Lan herkes de çocuğun kokusunu biliyor ya." diye mırıldandı. Kız yalandan boğazını temizledi. Gözlerini ona kuşkuyla bakan Hyunjin'e çevirdi. "Dün, abim onu yemeğe çağırdı. Sonra... şey oldu. Yürüyüşe çıktık. Eee...Bende şapkasını alıp takmıştım ondandır."

Kızın gözleri anlık Felix'e gitti. Hiçbir şey duymamış, görmemiş gibi yapıyordu. "Sen dün Lia'ya yemeğe gitmeyecek miydin?" dediğinde gözlerini Jisung'a çevirdi Cho Hei. "Evet, eve geri geldiğimde, Felix gitmemişti daha." diye bir yalan attı. Kız sırasına gitmeye yeltenince Hyunjin kızı kolundan tutup kendine çekti. Sadece ikisinin duyabileceği seste, "Hei, yalan söyleme. Belli ki Felix'in evine gitmişsin. Anlat." dedi. Kız yutkundu ve gözlerini Hyunjin'in yakınındaki gözlerine odakladı. "Peki..." diye mırıldandı.

"Oha, sınıfın ortasında böyle hareketler yapmayın ya." diye bağıran Yeonjun'a döndü herkes. Kız birşey söylemek için ağzını açtı, fakat Felix çantasından çıkarmakta olduğu kitabı sırasına sertçe koyarak "Onlar sadece arkadaş!" diye bağırdı. "Tamam Yongbok. Kızma. Sevgilin seni aldatmıyor anladım." dedi Yeonjun gülerek. "Biz sevgili değiliz!" diye bağırdı Cho Hei. Yeonjun Jisung'un sırasının arkasındaki sırasından kalkıp kıza yaklaştı, "Akşam onun evine girerken de sabah evinden çıkarken de sevgili değildiniz sanırım. He?" dedi kısık bir tonda.

Kız kaşlarını çatarak gözlerini kendinden uzun olan bedene çevirdi, "Ne saçmalıyorsun?". Çocuk elini kaldırdı ve gözlerini işaret etti, "Gözlerimle gördüm Bang Cho Hei." dedi. 2 gün öncesine kadar her fırsat bulduklarında buluşan iki kişi şuan birbirlerine sinirli bakışlar atıyordu. Kız sinirden ne yapacağını bilemeden çocuğa bir tokat attı. Çocuğun kafası yana savrulurken yüzünde bir gülümseme oluştu. "Tüm okul öğrensin istiyorsun anladığım kadarıyla." dedi kızın üzerine bir adım atarken.

O sırada Hyunjin ve Jisung ayağa kalkmış daha fazla yaklaşmamaları için onları tutuyorlardı. "Hei sakin." dedi Jisung kıza doğru dönerken. Kimse ne olduğunu anlayamadan kızın arkasından gelen biri Yeonjun'a bir yumruk indirdi. Kişi geri çekildiğinde Hei, onun Felix olduğunu gördü. Felix bunu yapacak en son kişiydi bu sınıfta. Herkes ağzı bir karış açık izliyordu olanları. Yeonjun patlamış dudağındaki kanı sildi eliyle. Sonra Felix'in yakasından tuttu sertçe, tam yumruk atacakken Felix bağırdı: "Hyung, yeter!"

Sınıfa giren öğretmen sinirle bağırdı Felix'in ardından "Ne oluyor burada?!"

***
"Ben onun adına çok özür dilerim Müdür bey. Bir daha olmayacağına emin olabilirsiniz." dedi Chan, anlık sinirli bakışlarını kardeşine atmayı unutmazken. "Bir daha olmayacağından emin olun. Hepiniz çıkabilirsiniz." dedi müdür.

Kapıdan çıkar çıkmaz "Bunu nasıl yaparsın ya Hei?!" dedi Chan. Kız sinirle konuşmaya başladı: "Abi, gerçekten kendi kaşındı ya. 2 gün öncesine kadar benimle konuşmak için yeri göğü delen çocuk gelmiş karşıma uyuz uyuz konuşuyordu. Ne yapsaydım, 'Ay canım arkadaşım çok haklısın.' mı deseydim?"

Yakınlarında annesi ile konuşan Yeonjun, kıza güldü. Kız sinirle çocuğun annesine döndü. "Bayan Choi, lütfen oğlunuzu götürün. Aksi takdirde gerçekten iyi şeyler olmayacak." dedi. Kadın kıza doğru terbiyesiz diye mırıldandıktan sonra Yeonjun'un kolundan tuttu ve götürdü. "Bang Cho Hei, bana hemen olanları açıklıyorsun." dedi Chan kollarını göğsünde birleştirerek. Arkadan koşturarak onlara doğru gelen Hyunjin "Bana da!!" dedi.

Üç kişi de yerini aldığında gözler ikiliye döndü. "Felix, sen anlat. Ben sinirden doğru düşünemiyorum." dedi kız, yanındaki çocuğa doğru. "Bende aynı." dedi Yongbok aynı şekilde kıza doğru. "Anlatın işte!" dedi Hyuniin. "Şey, peki. Şimdi ben Lia'dan çok geç çıktım. Otobüsle dönerim diye düşünmüştüm, otobüsü kaçırmışım ama. Taksi için çantama baktım, yeterli para yoktu. Bende otobüs durağına oturdum, ne yapacağımı düşünmeye başladım. Bir iki saat sonra Felix geldi. Gerisini o anlatsın."

"Ben uyuyamadığım için dolaşmaya çıkmıştım, sonra durakta Hei'yi gördüm. Olanları sordum anlattı. Bende bizim evde kalabileceğini söyledim. Zor da olsa kabul ettirdim. Yoksa yağmur altında durakta kalacaktı. Eve gidince browni yiyip uyuduk. Başka birşey olmadı Hyunjin, öyle bakmana gerek yok."

"Duydun, başka birşey olmamış dimi abi?" dedi Cho Hei, imalı imalı. Hyunjin ve Chan anladık dercesine kafalarını salladılar. O sırada Rachael elini kaldırdı ve "Ben şahidim aynı yatakta bile bulunmadılar." dedi.

"Noona!" dedi Felix. "Unnie!" dedi Cho Hei onunla eş zamanda. İkisinin de yanakları kızarırken Hyunjin konuyu değiştirerek bir konu attı ortaya. "Yeonjun hyungun dediğini de anlatmalısın Hei. Bildiğin seni kışkırttı."

"Ah, evet... de, Hyunjin bunu nasıl anlatayım?" dedi kız. "Ben hallederim. Noona, Hyung, iyi dinleyin. Yaptıkları şeylerde o kadar haklılar ki. Şimdi Hei bu az önceki konuyla ilgili sınıfa yalan söylemişti. Ben kulağına yalan söylediğini bildiğimi söyledim. O sırada da biraz yakınlaştığımız için-"

"Biraz m-" Felix onun sözünü kesince o da onun sözünü kesti. "Yeonjun hyung 'Oha sınıfta böyle hareketler yapmayın.' gibisinden birşey dedi. Felix de onlar sadece arkadaş dedi. Yeonjun hyung da 'Tamam Yongbok, kızma. Sevgilin seni aldatmıyor.' dedi. Sonra Hei 'Biz sevgili değiliz!' diye bağırdı. Yeonjun hyung kalkıp Hei'nin yanına geldi, kısık sesle -bend duydum ama- 'Aksam onun evine girerken de sabah evinden çıkarken de sevgili değildiniz, he?' gibisinden birşeyler dedi. Hei ne saçmaladığını falan sordu. Yeonjun hyung 'Gözlerimle gördüm Bang Cho Hei' falan dedi. Sonra Hei ona harika ötesi bir tokat attı. Yeonjun hyung psikopat gibi gülümsedi 'Herkesin öğrenmesini istiyorsun herhalde.' dedi. Sonraysa Felix yumruk attı. Harikaydı! Keşke sevgili olsanız çok iyi dedikodu çıkar okula."

"Onlar artık birbirine birşey hissetmiyor Hyunjin. Unut bunu." dedi Chan. Hei yutkunup onayladı onu. "Oha, önceden sevgili miydiniz?!" dedi Rachael. "Noona, hayır. Sadece birbirimizden hoşlanıyorduk. Artık bitti ama."  diye açıkladı Felix. Hei, ona aşıktı; Felix de ona aşıktı. Bunlar bilinmeyen gerçeklerdi. İkiside gizliyordu bu hislerini. Yakında olacaklardan habersiz.
______
Ay çok saçma bir bölüm oldu.
Yazmış olmak için yazmış gibi oldum ya çok sry...
18-19 gibi biter büyük ihtimalle.

-972 kelime

Aussie Lovers {Lee Felix}Where stories live. Discover now