you can count on me /zhongchi/

6

kardesi olan gaydir 🤗

tartaglia:
nasıl bensiz buluşursunuz 😭

kaeya:
dun bu grupta kararlastirdik ya hani
hatta sen de geleceğini soylemistin falan?

tartaglia:
ha
o buluşma bu buluşma

kaeya:
o bulusma bu bulusma
geliyor musun simdi

tartaglia:
geleyim bari
cok israr ettin.

kaeya:
ne zaman 🤔

tartaglia:
onemi var mi?? 😍

***

- Ben geldim. Kırmızı halım nerede?

Çoğu göz devirmekle yetindi. Bir sandalye çekip konuşulan konuyu takip etmeye çalıştım. Herkes farklı bir konudan konuşuyordu. Keqing kimya hocasını sürekli övüyordu, bazıları futbol gündeminden bahsediyordu, bazıları okuldakilerin dedikodusunu yapıyordu. Konuşulan konulardan hiçbiri ilgimi çekmiyordu. Arkama yaslanıp telefonumu elime aldım.

***

tartaglia:
seelam
naber yeni arkadasim zhongli 😃

zhongli:
arkadaş olayını hep yüzüme vuracak mısın?

tartaglia:
büyük ihtimal 🥰

zhongli:
harika.
iyi, sen?

tartaglia:
hadikayim.
çok sıkılıyorum 😭

zhongli:
sıkılmaktansa sırıtıyorsun sanki.

tartaglia:
ne
sen de mi buradasın

zhongli:
😃

tartaglia:
burası çok kalabalık göremiyorum ki hala

zhongli:
elimi de mi?

tartaglia:
O SWN MİYDİN

zhongli:
çok mu kötü olmuşum ki?

tartaglia:
kötü değil de
farklı.
gomlek giymedigini görmek sasirtiyor insanı iste

zhongli:
değişiklik olsun istedim.

**

- Ne sırıtıyorsunuz?

Soru, Kaeya'dan Zhongli ve bana yöneltilmişti.

- Ona komik bir şey attım. O da komik bulmuş demek ki.

İnsanmadığı belli olsa da diretmedi.

- Hadi bir şeyler yapalım.

- Ne gibi?

- Doğruluk mu cesaret mi oynayalım.

- Aptal ergen oyunlarını mı oynayacağız?

İtiraz eden Zhongli'ydi. Ona katılmıyor değildim ama sonuçta amaç eğlenmekti.

- Oynayalım bence de. Sırlarınız ortaya çıkacak diye mi korkuyorsunuz yoksa? Bahanelerinizin arkasına saklanmak yerine korktuğunuzu söyleyin bari.

Bunu söylemem üzerine çoğu kişi itiraz etmiş ve oyunu oynamayı kabul etmişti. Zhongli de dahil.

- Ben başlıyorum. Albedo, doğruluk mu cesaret mi?

İlk başlayan kişi Hu Tao olmuştu. Bir yandan Kaeya'ya anlamını çözemediğim bakışlar atıyordu.

- Doğruluk.

- Hmm, var mı hoşlandığın biri?

- Pas.

Bu tür sorulardaki 'pas'ın evet anlamına geldiğini düşunmeden böyle bir şey söylemesi en çok Kaeya'nın işine gelmiş gibi görünüyordu ki, sırıtışını gizleyemiyordu bile.

Soru sorma sırası Albedo'daydı.

- Kaeya. Doğruluk mu cesaret mi?

- Cesaret.

- Hoşlandığın biri varsa ve bu masadaysa ona mesaj at. Buluşmadan sonra herkes kontrol edecek telefonunu, şu an değil.

Kaeya sıkıntı ile telefonunu çıkardı ve mesajı yolladı. Birkaç saat sonra bu yaptığından dolayı fazlasıyla pişman olacağına emindim.

- Childe. Doğruluk mu cesaret mi?

- Cesaret.

- Pekâlâ, bu gece Zhongli'nin evinde kal, veya o senin evinde kalsın. Kanıt olarak akşam fotoğraf atmak zorundasınız.

Ha, sıçtık.