8

1K 105 116
                                    

Harika.

Bunu yapmamın imkanı yoktu, evet, ama ceza sorusunu seçersem de bu şanssızlığımla kesin boktan bir duruma düşecektim.

Yine de şansımı deneyip ceza sorusuna tıkladım. Çıkan soru "Cinsel yönelimin nedir?"di.

Ne saçma soruydu bu? İnsanların içinde bunu söylemek herkes için kolay olmuyordu sonuçta.

Zhongli'yi öpeceğime elbette bunu söylemeyi tercih ederdim.

- Hm, biseksüelim?

Anlayışla başını salladı. Soru sormadı veya kötü karşılamadı.

Bu davranışına karşılık olarak gülümsedim.

- Ajax!

- Siktir.

Seslenen kişi aşağı kattaki babamdı. Eve ilk defa bu kadar erken gelmişti ve bu kesinlikle beklediğim bir şey değildi. Özellikle de Zhongli'nin geldiği gün.

- Baban mı?

- Evet, burada olmaması gerekiyordu.

Tek kaşını merakla kaldırıp benimle birlikte ayağa kalktı. Birlikte merdivenlerden indikten sonra babamla karşılaştım.

Babam, Zhongli'yi gördüğünde bariz bir şekilde yanlış anlamıştı.

- Ajax?

- Baba?

- Arkadaşın kim?

- Zhongli, sınıf arkadaşım. Yatıya geldi.

- Hoşgeldin Zhongli'cim. Ajax ile iki dakika konuşmam gerekenler var, bizi bekleyebilir misin?

- Elbette, efendim.

Beni de peşinde sürükleyerek mutfağa yöneldi. Mutfak kapısını da kapattıktan sonra tahmin etmesi zor olmayan cümlelerini sıraladı.

- LGBT üyesi olmana bir şey dememiş olabiliriz ama eve bir de erkek mi atıyorsun? Senin aklın yerinde mi, Ajax?

- LGBT üyesi ne, baba?

Gülmemi bastıramamıştım. Bir bok bilmeden kurduğu iddialı cümleleri onu  çok komik gösteriyordu.

- Senin gibiler.

- Eve erkek attığım da yok. Bana boşuna bok atıyorsun.

- Bu çocuğun ne işi var o zaman evde?

- Arkadaşım. Yatıya geldi.

- Seni tanımaz mıyım? Çocuğu da kendine benzeteceksin, ailesine yazık. Efendi birine benziyordu oysa, yazık oldu.

- Hastalıklı muamelesi yapıyorsun.

- Değil misin? Teucer'la da fazla yakın olma. Bir oğlumu daha kaybetmek istemiyorum.

- Oğlunu kaybettiğin falan yok, karşında duruyorum.

- Sırf sokaklarda sürünme diye seni evden atmıyorum. Benim senin gibi bir çocuğa ihtiyacım yok.

- Evine geldiğin mi var sanki? Hayatım boyunca bir kere bile sarılmadın. Ben, sana her zaman anlayışlı davrandım, kardeşime asıl sizin bakmanız gerekirken doğduğundan beri ben bakıyorum. Ona yaklaşmamamı mı söylüyorsun bir de?

- Siz iyi bir hayat yaşayın diye çalışıyoruz, eve gelmiyoruz. Nankörlüğün de bu kadarı..

Cevap vermedim. Olayı daha da fazla uzatmak istemedim. Eğer susarsam en fazla 5 dakika daha konuşup defolup gidecekti.

- Ne bok yersen ye, Teucer'a bir şey yansıtma.

Mutfaktan çıkmadan önce son sözleri bu olmuştu.
Aralık kalan mutfak kapısından gördüğüm üzere Zhongli'ye selam verip evden çıkmıştı.

Onun gitmesiyle beraber mutfaktan çıktım.

- Ajax?

- Hm?

- İyi misin?

Başımı sallayarak onayladım. Yalan değildi, artık babamı kafama takmıyordum.

- İstemeden de olsa konuşmalarınızı duydum. İyi olduğuna emin misin?

you can count on me /zhongchi/Where stories live. Discover now