15

976 95 192
                                    

Film yaklaşık 2 saat sürmüştü.  Konusu pek korkunç sayılmazdı. Elbette bu, göstermesem de korku filmlerinden korkan benim için bir engel olamadı. Zhongli'ye göstermeme çabalarımın başarılı olduğunu ummaktan başka seçeneğim yoktu sinema salonundan çıkarken.

- Childe ekselanslarının korkacağını düşünmemiştim.

- Hah, ben mi korkmuşum?

- Tam olarak.

- İftira atıyorsun.

- Kolumu sıkmaktan neredeyse morarttın, Childe.

- Öyle mi yapmışım ya?

İkimiz de dayanamayıp kısık bir sesle güldük. Elbette sırf bir filmden korktu diye o kişiyi yargılayacak biri olmadığını biliyordum Zhongli'nin. Yine de onun karşısında zayıf görünmekten nefret ediyordum. İnsanları genel olarak sevmiyordum, yüzlerine gülsem bile. Ve korkmak, insani duyguların en acizce olanıydı.

- Pekâlâ, hala vaktin varsa bir şeyler yapabiliriz.

- Vaktim bolca var fakat her şeyden önce seninle konuşmak istediğim bir şey var.

- Nedir?

- Bir yerde oturup konuşsak çok iyi olurdu aslında.

- Tabii, nasıl istersen.

Her zaman gittiğimiz kahveci dükkanına gidip boş bir masaya oturduk.

Uzun zamandır emin olmadığım hislerim vardı Zhongli'ye karşı. İnkar edemezdim bunu. Fakat artık anlıyordum hislerimin kesinliğini. Bu andan itibaren belki benimle konuşmayı kesecek, belki de beni hiç olmadığım kadar mutlu edecekti.

- Söz senin.

- Uzun zaman oldu. Tanışalı, arkadaş olalı. Seninle çok şey paylaştık. Yakın arkadaş olduk, birbirimizi her şekilde gördük. Bunu söylemek her yönden benim için zor. Çünkü bir şeyleri riske atıyorum ve riske girmekten nefret ederim. Seni seviyorum. Çok seviyorum. Kendimden bile çok. Bunu anlamam uzun sürdü, bir şeylerden emin olmam gerekiyordu. Artık eminim. İster reddet, ister kabul et. Ne olursa olsun hislerimin arkasındayım.

Kafası karışıktı. Kafası karışıktı ve gururluydu. Kafası karışıktı ve gülümsüyordu. Kafası karışıktı ve beni seviyordu.

- Bunları dile getirebilmen beni duygulandırdı açıkçası. Bu konularda kendinle savaşlar verdiğini biliyorum. Ben de seni seviyorum. Sen söylemeden itiraf etmek doğru gelmedi, özür dilerim. Duygularını bana karşı saklamada iyi değilsin, anlamam uzun sürmedi. Ama bunu aşman gerekiyordu.

Gülümsedim. Ona kızgın değildim. Böyle düşünmesi normaldi. Düşünceli davranmıştı. Her ne kadar belirsizliklerin içine düşmeme izin verse de.

- Teşekkür ederim her şey için. Hayatıma girdiğin için.

- Teşekkür ederim aylar önce beni kardeşim yüzünden rahatsız edip hayatıma bir şekilde girdiğin için. Teşekkür ederim beni sevdiğin için.

İnsan içinde olmamızı umursamadı, umursamadım. Dudaklarımız buluştu. İki ruh buluştu, birbirini buldu. İkimiz de hissettik, biliyordum. İkimiz arasındaki çekimi.

- İyiyiz.

- İyiyiz.

- Ve birbirimizin oldukça iyi olacağız.

- Olacağız.

***

cok mu cabuk sevgili oldular ya. bölüm de gözüme cok saçma geldi ama atiyorum

childe çıkardım bir de ben 😘☺️🥰

you can count on me /zhongchi/Where stories live. Discover now