16.Bölüm: Cevapsız Sorular

3K 221 44
                                    


Yorum ve hikaye hakkında soru ya da okumak istediğiniz sahneleri yazar mısınız?

Sevgiler.

*GEÇMİŞ ZAMAN*

"Bunları da koyalım çantaya, canım." Ablasının uzattığı bebek eşyalarına içi giderek bakıyordu kadın. Yine de sesini çıkarmadan onun uzattığı badyleri çantaya yerleştirdi. Hepsinin üzerinde doğacak bebeklerin ismi yazıyordu.

"Sen yorulma abla, ben yerleştirmeye devam ederim."

"Gerçekten mi? O zaman ben bir çocuklara bakıp geliyorum. Sonra da kahve içeriz."

"Olur abla,"

Ablası odaya gittikten sonra yatağın üzerinde duran şapkaları, eldivenleri ve takımları bebek çantasına yerleştirdi. Ablası artık yedi aylık hamileydi. Normal bir hamilelik olmadığı için dokuz aylık olan sürenin üçüz bebekler yüzünden öne çekilebileceğini söylemişti doktorlar.

Ablasının bu heyecanı gereksiz geliyordu ona. İlk defa çocuk dünyaya getirmeyecekti. Üç oğlu vardı ablasının, bu son hamileliği de gereksiz geliyordu ona. Üç tane çocuk neyine yetmiyordu? Ablasına üstü kapalı bunu söylediğinde, bir kızları olmadığı için denemek istediklerini söylemişti ablası.

Çantanın fermuarını çekti genç kadın. İki çantayı kapıya yakın bir yere koydu. Ne olurdu ki kendisinin de bir çocuğu olsaydı? Ablasının altı çocuğu olacaktı az bir zaman sonra.. onun ise bir tane bile olmayacaktı. Eşine bu konuyu açtığında aralarında sürekli bir tartışma çıkıyordu.

Adam sürekli olarak bir bebek istiyordu. Kadın ise kariyerini bahane ederek istemediğini söylüyordu. Yalandı. Kadının bebeğini olmayacağını öğrenmişti ama eşine diyememişti.

"Kahveler hazır, canım!" Diye seslendi ablası. Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi genç kadın. Odaya giderek oynayan yeğenlerine baktı. Aslında hepsini çok seviyordu. Ama bazı şeyler artık ona iyi gelmiyordu.

"Geldim abla. Eline sağlık."

Ablasının karşısına tekli koltuğa oturdu. Oynayan çocuklardan biri annesinin yanına yaklaştı.

"Anne karnın ne zaman patlayacak?"

"Patlayacak mı? O da ne demek annecim?" Diye sordu kadın.

"Ben Asaf abime bebeklerin nasıl doğduğunu sorduğumda balon patlayacak ve içinden bebekler çıkacak dedi. Ama bu balon patlamıyor anne!"

Annesi Asaf'a bakarak gülümsedi. "Caner, çok az kaldı annecim yakında kardeşlerinle tanışacaksın."

Caner omuzlarını kaldırıp indirdi. Aklına gelen fikirle yanlarından ayrıldı.

Emre, henüz üç yaşındaydı. Annesi ile abisinin konuşmalarını dinliyordu.

"Anne, bebek? Kaç tane bebek?"

"Üç bebek anneciğim."

Emre annesinin karnına dokununca ufak tekmeleri hissetti. "Anne vurdu!" Dedi Emre gülerek. "Seni hissediyorlar bebeğim," dedi annesi. Emre annesinin karnını sevmeye devam ettikten bir süre sonra sıkılmış oyuncaklarına geri dönmüştü.

"Caner? Neredesin oğlum? Asaf kardeşine bir baksana oğlum."

Asaf elinde ki kitabı bırakıp, kardeşine bakmaya gidecekken odaya Caner girdi. Elinde tuttuğu makas ile annesinin yanına geldi.

"Anne, merak etme ben şimdi patlatırım balonu, karnında iner sonra?"

"Oğlum!" Diye uyardı annesi. "O makası nereden buldun sen?" Caner'in elinden makası hemen aldı.

NEŞE (Aile) Where stories live. Discover now