BÖLÜM 24

2.7K 217 163
                                    

Yıldıza bastıysak okuyalım mı ⭐

🌾🌾🌾🌾

28.08.2023 Yunanistan Santorini

Zaman kendi akışında usulca akarken Hare ve Taner o zor günleri geride bırakmışlardı. Esra'nın doğumundan kısa bir süre sonra, rotalarını Yunanistan'a çevirdiler. Yanına aldıkları tek valiz ikisinede yeterli gelmişti. Onların kıyafete değil birbirlerine ihtiyaçları vardı. Bunca olayın içinden yara bere alarak çıkmış dinginlik onlara iyi gelmişti. Taner kaldıkları ada da küçük bahçeli şirin bir ev kiralamıştı. Ev öylesine güzeldi ki Hare görür görmez aşık olmuştu. İki odası birde yatak odası vardı. Mutfak vintage tarzı mavi beyaz döşenmişti. Diğer odalar ise daha sade bir tarzda döşenmişti. Şimdi Hare bu küçük mutfagında kocası için havuçlu tarçınlı kek yapıyordu. Taner bahçedeki yabani otları temizlerken o da beş çayının yanına kek yapmak istemişti. Kekin hamurunu çırpıcı ile karıştırırken beline dolanan güçlü kollar ile gülümsedi. Kafasını geriye doğru yatırıp sol tarafa çevirip Taner'in şah damarının üzerine bir öpücük bıraktı. Güneşin altında terlemiş olan adamın ter kokusu hiç bulandırmadı midesini ağzına gelen tuzlu tattan irkilmedi. Ona göre adamın her hali mis gibiydi.

"Yine mutfakta bir takım haraketlilik var bakıyorum."

Hare tekrardan boynunu öpüp önüne döndü kek hamurunun bir kısmı tezgahın üstüne dökülmüştü ama çok önemsemedi.

"Beş çayına yapıyorum. Bahçede içeriz diye düşündüm." Taner onun boynuna yönelip ince deriyi dudaklarının arasına yerleştirip yavaşça emerek öptü.

"Ben seni yesem olmazmı?" tenin dedi dudaklarını çekmeden. "Kekten daha lezzetli."

Hare'nin içinden bacaklarına doğru bir ateş topu düştü sanki. Kalın dolgun dudaklar boynunu talan ederken yerinde sabit durup kek çırpmak çok zordu. İnlememek için zor durdu. Dirseği ile karın boşlugunu itip zorlada olsa "Çekil" dedi. Çekil demişti ama sanki çekilmesini istemez gibi bir ton vardı sesinde. Taner omzunu ıslak ıslak öperken mırıldandı.

"Ben neden ses tonunda bunun aksini sezdim." dedi haylazca elleri kısa şortunun lastik kısmında usul usul dolaşıyordu. Hare titrek nefesle göbeğini içine çekti. Zorlukla nefes nefese konuştu. "Yapma lütfen kek yapıyorum. Rahat dur." zorlukla çıkan sesi Taner'i gülümsetti. "Tamam, peki!" dedikten sonra hemen ellerini kızın bedenin üzerinden çekip mutfaktan çıkmak üzereyken yüksek sesle konuştu. "Fikrin değişirse duşta olacağım beklerim." dedi haylaz bir sesle. Hare şaşkınlıkla kalmıştı. Elindeki bitmek üzere olan kek hamuru ile bakıştı. Sonra ani bir kararla çırpıcıyı elinden bırakıp Taner'in peşinden koşarak çıktı mutfaktan. Duştan gelen su sesi ile hemen oraya yöneldi. Kapıyı açtıgında Taner çırılçıplak akan suyun altında bekliyordu. Açılan kapı ile üst dudağı kıvrılsada hiç belli etmedi. Perdeli duşa kabinin içinden içinden elini uzatıp Hare'yi yanına çekti. Daha soyunmaya fırsat bulamadan duşa giren kız minik bir çığlık attı.

"Ben soyarım sen yorulma!" dedi Taner boguklaşan sesi Hare'yi gülümsetti. Başından aşağı akan ılık su ile üzerindeki beyaz askılı tişörtü ıslanınca gögüs uçları belirgin bir hal aldı. Taner'in bakışları o tomurcuklara kaydı. Kocaman ellerini Hare'nin gögüsüne koyup avuç içi ile okşadı. Hare içine çektiği titrek nefes ile boguk bir ses çıkardı. Başını hazdan geriye doğru attıgında Taner'in dudakları açık olan boynunu buldu hemen. Sayısız öpücükleri boynuna sıralarken,acımadan da emiyordu. Boynunun bir kısmı kızarmıştı ve yarına kadar moraracagı gün gibi ortadaydı. Küçük eller kalın pazulara sıkıca tutunmuştu, sanki bıraksa yere çakılacak gibiydi. Taner birden kendine göre küçücük olan bedeni kucaklayıp duvara yasladı. Dudaklarına vahşice saldırdı. Erkekliği patlamak ister gibi sızlıyordu. Taner için artık bu anlar ıstırap gibiydi. Daha fazlasını istiyor ama aklındaki fikirden dolayı geri duruyordu. Hare'nin ıslak tişörtünü üzerinden bir çırpıda çıkardı. Dolgun dik gögüsler gözlerinin önünde sergi gibi açılmıştı. Taner açlıkla saldırdı önündeki dolgunluklara. Hare Taner'in saçlarına asılmış koparmak ister gibi çekiştirip duruyordu. Taner dudaklarını zorlukla ayırıp Hare'nin yüzüne doğru baktı. Arzudan koyulaşmış mavi gözleri Hare'nin darmadağın olmuş yüzüne çevrildi.

EVCİLİK OYUNU Onde histórias criam vida. Descubra agora