~ GİZLİ GÖREV ~

498 33 14
                                    

Issız karanlığın ortasında tek başınaydı. Kızıl , omuzlarında olan saçları karanlığı delicek kadar parlıyordu.Gözlerinin önündeki kakülleri rüzgar nedeniyle sürekli gözlerine giriyordu. Burada olmayı hiç istemiyordu ama mecburdu, bu kez istediğini elde etmek için herşeyi yapmaya mecburdu. Gri ,dumanlı gözleriyle etrafı taradı. Kimsenin olmadığından emin olduğu an çitlerden büyük bahçeye atlayıverdi. Bir kez daha etrafında birileri var mı diye baktı ve hızlı yumuşak adımlarla bahçenin ortasında duran büyük, hatta şato büyüklüğündeki malikaneye ilerledi. Malikane duvarları bordo renge boyanmıştı.

Etraf karanlıktı ama evin aurası ondan da karanlıktı. Hyunjin bir an tereddüt etse de evin arkasındaki camlara yaklaştı ve içeri baktı. Kimsecikler yoktu. 'Nerde bu evin sahibi? Ya korumalar nerde?nereye gönderdi beni böyle?' geçirdi aklından. Ama yapacak birşey yok bu onun son göreviydi ve yerine getirecekti.

Pencereyi açmaya yeltenmişti ki bi çıtırtı duydu. Hemen özel gücünü devreye sokarak sessizce dikildi. Nefes bile almıyordu. Bu özel güç ona hastı , çok nadir bi güçtü, zaten bu yüzden böylesi gizli görevlere o gidiyordu.

Bi adam göründü ağaçların arasında. Uzun boylu , ince bir yapısı vardı. Mor saçları ve koyu yeşil gözleri dikkat çekiyordu. Zarif adımlarla yanından geçip gitti.Hyunjin az daha nefessiz kalsa ölecekmiş gibi hissediyordu. Derin nefeslerini düzenledi ve pencereyi yavaşça aralayıp içeri atladı.

Sakince etrafı kolaçan edip bu odanın aradığı yer olmadığını anladı ve özel gücü hala devrede olduğu için çekinmeden odadan çıktı. Alfasının ona tarif ettiği odayı bulmak için koridorun sonuna ilerledi ve sağdan ilk kapıyı açtı.

Odaya girer girmez çalışma masasına koştu ve çekmeceleri karıştırmaya başladı. Aradığı şey üzerinde 'TOP SECRET' yazan kırmızı bir dosyaydı. Bütün çekmecelere baktı ancak aradığı dosya burda değil gibiydi. "Nerde olabilir ki?"dedi.

Kitaplıktaki kitapların arasında gezdirdi gözlerini. Kitapların aralarını,kitap içlerini özenle ve dikkatle inceledi. Ancak aradığı dosya burda da değildi. Duvardaki saate baktığında eve girdiğinden beri yarım saat geçtiğini farketti. Isınan vücudu yorulmaya başlamıştı, her an gücü kapanıp görünür olabilirdi. Evet özel gücü görünmezlikti. İnsanlar ona bakar ancak göremezdi. Bu özel güç sayesinde birçok görevi başarıyla tamamlamıştı.

Oda kocaman olduğu için araması uzun sürebilir diye düşündü Hyunjin. Odayı baştan sona aradı ancak hiç bi şey yoktu. Anlaşılan alfası yanlış bilgi almıştı. Ve hemen bu evden çıkmalıydı. Gücü tükeniyordu. Hızla kapıya yöneldi ve kulpu aşağı kıvırdı.

Odadan çıkarak geldiği yönde hareketlendi. Ancak yorulmuştu ve hareketleri yavaşlamıştı. Pencereye ulaşmıştı. Pervazı tuttu ve aşağı atladı. Ancak yorgun olduğu için ayaklarının üzerinde duramayıp yere çakılmıştı. Ayaklarının dibinde bi silüet belirdi. Hyunjin titremeye başladı. Silüet ona yaklaştı ve "Seni görebiliyorum " dedi. Hyunjin o kadar çok korkmuştu ki her an bayılabilirdi. Ne kadar casus olsa da o bugüne dek hiç yakalanmamıştı. Sevindiği tek şey alfa olmamalarıydı. Onlar vampirdi. Kendisi bir kurt omegaydı. Eğer onlar alfa olsalardı Hyunjin'e çok kötü şeyler yapabilirlerdi.

Hyunjin'i elinden tutarak ayağa kaldırdı ve "Kimsin?" diye sordu. Sesi sakindi Hyunjin'in aksine. Hyunjin adamın yüzüne bile bakamıyor onun yerine gözlerini yerde tutuyordu. Adam tekrar sordu "Kimsin?" Hyunjin ise sadece titriyordu. Adam onun omuzlarını tuttu ve aniden "senin, sen yanıyorsun." adam Hyunjin'i kucakladı ve koşar adımlarla malikaneye girdi. Hyunjin gözlerini açmakta güçlük çekiyordu. Nedeni ise gücünü uzun süre aktif tutmasıydı. Vücudu yorgun düşmüştü. Hyunjin yarı baygın bir halde yatakta yatarken düşündüğü tek şey alfasının bir an önce gelip onu kurtarmasıydı. İçeri bir adam daha girmişti. "Neler oluyor ve o yataktaki kişi de kim? Ayrıca neden benim yatağımda?" sıralamıştı sorularını. Yarı baygın olan adama yaklaştı ve onu dikkatle inceledi. Kızıl saçları , gördüğü en parlak renk olabilirdi.

Ertesi sabah,
Hyunjin gözlerini aralayıp yavaşça doğruldu yatakta. Önce kendi odasında olduğunu düşündü ancak çok geçmeden bu odanın kendine ait olmadığı aklına gelerek ayağa fırladı. Herşeyi hatırlıyordu. Yakalandığını, bu odaya nasıl geldiğini hepsini hatırlamıştı. Ve dosyayı alamamıştı. Yani bulamamıştı sonuçta.

Kapı gıcırtısı sesiyle kafasını o yöne çeviren Hyunjin siyah saçlarının arasında kızıl, mavi renkler bulunan, kendinden en fazla on santim kısa olan , griye çalan açık mavi gözlerini kendisine diken ve kapının girişinde dikilen genç bir adamla göz göze geldi,"İyi hissediyorsan seni bekliyor" dedi düz bi ifadeyle.

Hyunjin duyduklarına anlam veremiyor ve kendisini bekleyenin evin sahibi olduğunu tahmin ediyordu.

Genç adam Hyunjin ile aynı yaşlarda görünüyordu. Dolgun dudakları, beyaz teni ve yumuşak yüz hatları vardı. Ve ayrıca aşırı zayıf bir vücudu vardı. Ve o vücudu saran dar siyah deri bir pantolon ile ona uyan beyaz bir tişört vardı. Genç adam içeri girdi ve sözlerini tekrarladı. Hyunjin ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Ama gitmeliydi değil mi? Sonuçta ne bildiklerini ancak böyle öğrenebilirdi.

Ayağa kalktı ve sessizce sadece genç adamı takip etti. Büyük evin duvarları gri tonlarına bürünmüştü. Ev gecenin aksine şuan daha canlı gibiydi.

Dün gece geçtiği koridorun soluna dönerek merdivenlerden yukarı çıktılar. Geniş bir koridor daha karşılamıştı onları. Öndeki genç adam düz ilerledi ve koridorun sonundaki büyük siyah kapının girişinde durdu ve kapıyı iki kez yavaşça tıklattı. Hyunjin çok gergindi. Bu adamlar da kimdi? Alfası onu nasıl bir yere göndermişti böyle? Onun biran önce gelip kendisini kurtarması tek umuduydu.

Kapı içerden gelen tok bir tak sesiyle açıldı. Önündeki genç adam, " Efendim dediğiniz gibi kendisi burda" dedi ve kenara çekildi.
Hyunjin yavaş ve temkinli adımlarla odaya girdi ve derin bir nefes aldı. Herhalde şuanda korkudan dolayı yaydığı feromonun bile farkında değildi. İçerde kimse yoktu. Odanın tam ortasına ulaştığında kapının aniden kapanma sesini duydu.

Hyunjin irkilerek arkasını döndüğünde açık mavi gözlerle buluştu gözleri.

İlk kez bxb yazıyorum umarım beğenirsiniz.Yorum atmayı unutmayın😘

RED LIGHTS Where stories live. Discover now