~ SALDIRI ~

194 31 8
                                    

Merhaba, yb geldiiii

⚠️BU BÖLÜM ÖLÜM, ŞİDDET VE KAN İÇERMEKTEDİR ⚠️ ONA GÖRE OKUYUNUZ....

Hyunjin ve arkadaşları ağaçların arasında ilerliyordu. Karanlık ve sis onları ürkütse de yürümeye devam ettiler. Sabah olduğunda mutlaka kalacak bi yer bulurlardı. Ama şuan duramazlardı. Tehlikeli bir bölgedelerdi. Diğer sürüler saldırabilirdi.

Diğer sürülerin bölgesinden uzaklaşmış, rahatlamışlardı. Jeongin, "Ben çok yoruldum." demişti iki renk gözlerini kısarak. Evet iki renkti gözleri, biri mavi diğeri kırmızıydı. Aynı abisi Changbin gibi. İki kardeş sürüdeki diğer kişilerden farklıydı. Onların gözleri bu farkı belli ediyordu. Jeongin koku salgılamadığı için beta diyorlardı. Ama Changbin gerek fazla güçlü olması, gerek topraklı yağmur kokusu ile cezbettiği omegalar ile Alfa olduğunu kanıtlamıştı. İki kardeşin göz renkleri dışında hiçbir özelliği benzemiyor aksine birbirlerinin zıttı gibilerdi. Hyunjin ile çocukluktan beri dostlar, kardeş gibiler. Changbin onlardan yaşça büyük olduğu ve aynı zamanda Alfa olduğu için onları fazlaca koruma içgüdüsü vardı.

Hava aydınlanmaya başlamış, Onlar da yorulmuştu. Bir ağacın altındaki büyük kayaya oturup nefeslendiler.

Jeongin ne kadar olanları tahmin etse de, Hyunjin'in neler yaşadığını tam olarak bilmek istiyordu. "Hyung, bize neler olduğunu anlatır mısın?" diye sordu.

Hyunjin ona baktı ve derin bir nefes verdi. O da arkadaşlarından saklamak istemiyordu. Sadece nasıl anlatacağını bilmiyordu.

"Baştan başlamak gerekirse, iki yıl önce, Nisan ayıydı. Büyük gölün orda oturuyordum. Gücümü keşfedeli bir hafta olmuştu. Ne yapacağım, nasıl kontrol edeceğim diye endişeliydim. Ve biraz da korkuyordum. Ya gücüm yararsızsa, ya sürüdeki çürük elmaysam.... Bunlar beynimi yerken bir anda Junho belirdi karşımda. Ve gücümün çok özel ve ender olduğunu, onu nasıl kontrol etmem gerektiğini öğteteceğini söyledi." Hyunjin nefes aldı ve devam etti,"eğitimler sırasında yakınlaştık ve kısa bir süre sonra benden hoşlandığını beni omegası, eşi yapmak istediğini ancak ailesinin gözüne girebilmem için düşmanlarımızın içlerine sızıp bilgi edinmemi istedi."
Changbin" hiç şüphelenmedin mi?"
"tabii ki şüphelendim. Hatta ilk başta bu kadar aşık değildim. Biraz hoşlanmıştım sadece. O yüzden kabul etmedim. Ama bi kaç ay içinde her gün her dakika peşimden koştu. Çiçekle kapıda belirmeler, aşk sözleri, delici bakışlar ..... Resmen beni kendine  aşık etmek için her yolu denedi." Hyunjin yine ağlayacak gibi olmuştu."Sanırım bir buçuk yıl önce falan ilk görevime yolladı beni, bi bölgeye sızıp, onların zayıf anlarını kollayıp haber vermemi istedi. Kendimi bilerek hafif yaraladım ve saldırıya uğramış zavallı Omega olarak içlerine sızdım. Tek yapmam gereken orda bir kaç gün kalıp zayıf anlarını kollamaktı. Yaptım da, bir hafta orda kaldım. Bir sürü bilgi edindim, gizlice herşeyi anlattım Junho'ya. Sonra da ordan ayrıldım. Onlara ne oldu hiç öğrenemedim. Böyle böyle bir sürü göreve gittim. Hepsini de başardım. Özel gücüm çok kolaylık sağlıyordu. Ancak son görevim için burdan ayrıldığım gece yakalandım ve orada bir odaya kapatıldım. Aslında bana hiçbir şey yapmadılar. Ancak yine de hapistim. Ayrıca onlar vampirdi. Hatta liderleri Prens Bang Chan" iki arkadaşı da şok olmuştu. Bunu beklemiyorlardı.

"Hani şu vahşi kan emici, sapkın arzuları ile tanınan ve Kurtlardan ölesiye nefret eden prens mi?" sormuştu  Jeongin dehşetle.
"Aynen öyle. Neyse benden istedikleri şeyi de alamamıştım ve yakalanmıştım. Bu gece bi şekilde kaçtım ve  alfam dediğim adama koştum. Karşılaştığım şey ise Yoona ile yiyişen bir Junho oldu" demişti son gözyaşlarını dökerek. Çünkü artık ağlamayacaktı. Bir daha asla bu kadar zayıf ve saf olmayacaktı.

Junho onun güvenini, sevgisini, gücünü, bedenini.... Kısacası herşeyini kullanmıştı. Hyunjin kendini çok aptal hissediyordu.

Jeongin ona hemen sarıldı ve "üzülme sakın. O pislikten kurtulduğun için mutlu olmalısın asıl."
Hyunjin 'Jeongin haklı' diye düşündü. Onun için bir gözyaşı damlası bile dökmemeliydi. Bi süre sıkıca sarıldılar birbirlerine.

Changbin, "hadi devam edelim artık" dedi ve ayaklandı. O sırada ağaçların arasında bi hışırtı duyuldu. Üçü de o tarafa doğru döndü ve şokla gözlerini açtılar. Karşılarında kalabalık bir kurt sürüsü vardı. İri ve koyu renk olan kurtlar bi anda etraflarını sarmıştı. Neye uğradığını şaşıran üçlü ne yapacaklarını düşünüyordu. Changbin bi anda iki genci de arkasına alarak öne atıldı ve, "Ne istiyorsunuz? Derdiniz ne? Kimsenin bölgesinde falan da değiliz." dedi soğukkanlılığını koruyarak. Jeongin ve Hyunjin birbirine sokulmuş, Burdan kurtulmak için dua ediyordu. Çünkü herhangi bir hamle onları saldırmaları için kışkırtabilirdi. Hyunjin tek başına olsa umursamadan, görünmez olup kaçabilirdi. Ancak yanında arkadaşları varken bu imkansızdı.

Siyah tüyleri, iri gövdesi, kırmızı gözleri olan  Alfa kurt öne ilerleyerek söze başladı. "evet bölgemizde değilsiniz. Ancak belli ki bi sürünüz de yok. Yani sizin ortalarda başı boş dolanmanız bütün bölgeleri riske atabilir."
Changbin "ne gibi bir risk?"
Siyah kurt "sizin başı boş yaptığınız en ufak Bi saçmalıkta insanlar bizleri öğrenebilir" Hyunjin 'saçmalık' diye düşündü. Böyle bi sebepten hiçbir sürü üç kişinin peşine düşmezdi. Bu işte bir iş vardı.
Hyunjin "ne istiyorsun?"
Siyah kurt sürüye baktı ve tekrar bu üçlüye dönerek dişlerini gösterdi. Ne istedikleri çok açıktı. Kan istiyorlardı......

Hyunjin her saldırıya karşı temkinli şekilde etrafına bakarken sağ tarafından bi kurt üstüne atladı. Hyunjin hızlı refleksleri sayesinde arkaya çekilerek kurtulmuşlardı bu saldırıdan. Ancak kurt bu kez de Jeongin için harekete geçmiş ve ona doğru atılmıştı. Jeongin ne yapacağını bilmeyerek korku ile kala kalmıştı. Hyunjin onun önüne atılarak kurda bi tekme atmıştı. Kurt bi ağaca çarpıp yere düşmüştü. O sırada Changbin de dönüşmüş, diğerleri ile dövüşüyordu. Her yerden üzerlerine geliyorlardı ve kaçacak yer yoktu. Hyunjin de dönüşmüş, elinden geldiğince karşılık verip kendini ve Jeongin'i korumaya çalışıyordu.

İki koyu kahverengi olan kurt onu sıkıştırmış sağlı sollu saldırıyorlardı. Hyunjin her bir darbeye dayanmaya ve onlara ağır hasarlar vermeye çalışıyordu. Arkadan yaklaşan kurdu fark ederek sola kaydı ve onun üstüne atladı. Boynuna ulaşmaya gayret ediyordu. Isırıp parçalamalıydı. Başardı da. Biri gitmişti. Etrafa baktığında diğer kurdun Jeongin ile dövüştüğünü görüp oraya hareketlenmişti. Ancak önünde siyah kurt belirdi ve kırmızı gözleri ile ona boyun eğdirmeye çalıştı. Hyunjin korkusuzca alfaya yürüdü ve gözlerini ona dikerek boyun eğmediğini gösterdi. Bunun üzerine siyah kurt Hyunjin'in üstüne atladı ve göğsüne pençesini sapladı. Gözlerine tekrar bakarak boyun eğmesini istedi. Ancak Hyunjin asla korkmuyordu. Hızla döndü ve onu üzerinden attı. Hemen görünmez oldu ve Jeongin'e koştu. Onunla boğuşan kurdun boğazını ısırdı ve onu havaya savurdu. Kurt yere düştü ve ağır yaralıydı. Hyunjin Jeongin'e baktığında şok geçirecekti. O yaralıydı. Boynunda ve karnında derin pençe izleri vardı. Heryeri kan içinde kalmıştı. Görünür olduğunun farkında bile değildi. Jeongin'i alıp kaçmalıydı. Ancak Changbin'i orda tek başına bırakamazdı. O bunları düşünürken kendisine saldırmak için harekete geçen siyah kurdu fark etmemişti. Siyah kurt üstüne atlamış göğsündeki yaraya pençesini geçirerek bastırmıştı. Göğsünü kanlar kaplamış kan kokusu her yanı sarmıştı. Kaçacak yerleri de takatlleri de kalmamıştı. Changbin artık yorulmuş, nerdeyse yere yığılacaktı.

Siyah kurt Hyunjin'in boynunu ısırıp parçalamak için hareketlenmişti. O an ağaçların arasından hızla birşey uçup siyah kurdu savurdu. Siyah Ağaca çarpıp yere düştü. O şey Bang Chandı. Prens ve adamları hemen olaya müdahale ederek üçlüye yardım etmişti. Kurtlar ne olduğunu anlamamış birbirlerine bakarken, Bang Chan Siyah kurdun yanına varmış ve boynunu tutarak koparıp atmıştı. Gözleri koyu maviyle parlayan vampir prens sinirle olurken diğer kurtlar kaçmak için hareketlenmişti. Minho ve diğerleri onların peşinden gidecekti ancak Bang Chan "bırakın gitsinler. Onlar artık birşey yapamaz. Şu üçünü hemen tedavi etmeliyiz." demişti. Siniri yatış almıştı ama şu an önemli olan şey bağlandığı omeganın yaşamasıydı.

1137 kelime yazmışım 😱🤣

Hikaye nasıl ilerliyor?

Yorum, beğeni ve isteklerinizi yazın lütfen. Neleri düzeltmem gerektiğini düşünüyorsanız lütfen söyleyin...........

İYİ GECELER TATLI RÜYALAR

RED LIGHTS Where stories live. Discover now