1.Bölüm [ ilk görüş ]

501 33 59
                                    

1. Bölüm

[ İLK GÖRÜŞ ]


Minik bir giriş bölümü.

Yazarın anlatımı ile ;

Köyde, Yiğit Resul'un evinde büyük bir heyecan vardı.

Kazanlarda yemekler kaynıyor, tencereler de pilavlar pişiyordu.

Bu heyecanın sebebi ,biricik Halit'leri dokuz yıllık öğretmendi ve yaşadıkları köye tayini çıkmıştı, bir hafta sonra gözünden sakındıkları Halit geliyordu.

Daha gelmesine çok vardı ama Gülay bunu duyduğu an hızla yemeklere girişmiş kolu komşuya dağıtmaya başlamıştı.

Köyüne en son üç yıl önce gelen Halit hem ailesinin özlemi ve artık kendi köyünde yapacağı işi için mutlu ve gururluydu, oradaki çocuklara ders verecekti. İçi içine sığmıyordu, üç senelik özlem bir hafta sonra bitiyordu ya.

Züleyha'nın evlerinde ise durumlar farklıydı, abisinin çocuğu minik Gizem hasta olmuştu ve hastanede tedavi görüyordu.

Abisinin karısı hamile olduğu için ve düşük tehlikesi yüksek olduğu için özel ihtiyaçları hariç hareket etmesi yasaktı, bu yüzünden hastanede refakatçı olarak Züleyha kalıyordu.

Züleyha ilkokul öğretmenliği stajını yapıyordu kendi köyünde, ailesi okuyup kendi ayakları üzerinde durmasını istemişti.

Mustafa bey çocuklarını en iyi şekilde okutuyordu lakin kapısı bir türlü boş kalmıyordu kızının, isteyeni epeyce çoktu. Daha 15 yaşında başlamıştı bu, Mustafa bey sert bir dille hayır demişti her gelene.

Bundandır kızını kıskanır süslenip püslenmesini istemez, evinden okuluna okulundan evine gitmesini isterdi. Kimseyle görüşmesin, işini eline alsın anca o zaman düşünürüz derdi.

Kader baştan çıkarcıydı ama, istediğini yaptırır geçmişe gömülü olanları bir anda ortaya çıkartır, ortaya dökerdi. Kader acımasızdı, kendisi oynar kendisi kurardı.



🕯

Kolunun dürtülmesi ile koltukta uyukluyan Züleyha hızlıca gözlerini açtı, önce nerede olduğunu fark edemedi ardından aklına gelenle hızla yeğenine döndü.

"Haya su veyiy misin?" dedi Gizem kısık sesle. "Hemen vereyim miniğim." Diyerek ayağa kalkıp başındaki turuncu yazmayı düzeltti ve komodinde ki su şişesinden suyu bardağa döküp Gizemin yanına gitti, küçük kızı doğrultarak yavaşça suyu içmesine yardım etti.

"Teşekkür edeyim hayacım." Deyip yanağını öptü. "Afiyet bal şeker olsun fıstığım." dedi gülümseyerek.
Gizem Züleyha'nın sarı saçlarına bakıp koca bir iç çekti. "Haya senin neden saçyayın sayı yenkte benim saçyayım kahveyengi." dedi sitemle.


Züleyha gizemin dediği cümle ile kıkırdadı. Yine başlamıştı, çok severdi bu hâllerini ama. Genç kadının saçlarını kıskanır, sarı saçlarının onda da olmasını isterdi. İlk Züleyha'yı gördüğü an saçlarına dalmıştı.

"Halacım annen ve babanın saçları hangi renk?" Diye sordu Züleyha. "Kahveyengi." dedi kafasını parmağı ile kaşıyarak.

"Heh işte senin annen ve babanın saçları kahverengi olduğu için seninde saçların kahverengi." Dediğinde küçük kız hiçbir şey anlamamıştı. "Yani ben daha çok babama benziyoyum." dedi Gizem.
"Yani...öyle bir şey, hem sen bunları düşünme kuzucum."

Sürmeli (Yeniden Yazılıyor)Where stories live. Discover now