12. bölüm [ ... ]

54 4 0
                                    

İyi okumalar dilerim.

Bu bölüm hayalet okuyucular için.

12. Bölüm [ ... ]

🕯

Hayatımız yalanlarla oluşur.

Hayatımız gerçeklerle yıkılır.

Ben hangisini istiyorum peki? Yalanlarla dolu bir hayatımı, yoksa gerçeklerle yüz yüze olduğum bir hayatımı?

Sanırım buna cevabım yok.

Halit'in bana anlatacağı gerçekler ile yüzleşmek için içten içe kendimi hazırlıyordum. Kendi aptallığıma yanıyorum. İnsan sevdiği adamı, nişanlısı olan bir adamı nasıl tanımaz diye.

Halit derin bir nefes çekti içine, ardından başını kaldırıp bana baktı. Gözleri ilk önce yazmamdan saçlarıma, saçlarımdan gözlerime, daha sonra yanaklarıma ve dudaklarıma.

"Ben... nasıl anlatacağımı bilemiyorum." Sesi titremişti, başını benden ayırıp yere eğdi.
Sessizce oturup sabırla onu bekledim. Kolay değildi gerçekleri anlatmak. Onu anlayamazdım.

"Bundan iki yıl önce..." dedi ve içine derin bir nefes daha çekti. Biraz bekledikten sonra devam etti.

"Babanla babam askerlik arkadaşıymış.  Biz o zamanlar şehirde yaşıyorduk,  baban bir gün bizim eve uğrayıp  babama senin durumunu anlatmış. Seni evlendirmek istediğini söylemiş. Babam eve geldiğinde durumu anneme anlatmış, tabii annem  ortaya beni atmış hemen 'zaten bizim oğlanın yaşı da geçiyor bırak biz alalım  körpe kızı' demiş. Bu fikir babamın da aklında uyum sağlayınca babam abini aramış. Abinde babanın benim babamla konuştuğunu bilmiyormuş bu evlendirme konusu hakkında. Abin eve gelmiş ve babam senden bahsetmiş..." dedi ve uzun bir soluk aldı, onunda gözleri dolmuştu.

Zordu olanları anlatmak.

"Devam et lütfen." Diye fısıldadım, gözlerim dolmuştu nedensizce. "Abin se...seni para karşılığın da babama satmış." Diye fısıldadı.

Duyduğum şey ile gözlerimi kapattım.

Benim abim beni satmış.

Para karşılığı ile.

Hem de nişanlandığım adamın babasına.

"Sen... ne diyorsun?" Dedim başımı ona çevirerek. "Ne demek babana satmış?!" Dedim sinirle. "Anlattıklarımdan sonra benden vazgeçer misin? Ama vazgeçme...sen benden vazgeçersen be...benim yaşama ümidim kalmaz, renklerimi kaybederim, güneşim batar..." dedi yaşlarını benden saklayarak.

Canı acıyordu bunu görüyordum ve benim de canım acıyordu.

Diyecek bir şeyim yoktu. Vazgeçebilir miydim Halitten? Bunun cevabını bilemiyordum. Tanımıyordum Halit'i.
Ne kadar nişanlım olsa da, onu tanımıyordum. Evet aptalcaydı lakin güvenemezdim Halit'i tanımadan.

"Seni dinliyorum." Dedim canım acısa da gerçekleri öğrenmeliydim.

"Baban o gün gittiğinde babama vesikalık fotoğrafını da vermiş, seni görmem için... ba...babam seni görünce beğenmiş..." her kelimesinde sesi titriyordu. Duyduklarım ile başımı yere eğdim. Olamazdı dimi bu? Abim bile bile beni büyük bir yangının içine atmazdı.

Sürmeli (Yeniden Yazılıyor)Where stories live. Discover now