16. Bölüm [ Kaderin kırmızı çizgisi ]

28 3 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim. 

16. Bölüm [  Kaderin kırmızı çizgisi ]

Adımlarımı hızlandırarak eve doğru ilerlemeye başladım. Reçelleri yaptığım günün ardından iki gün geçmişti. Annemle en son konuştuğumuzda bir hafta sonra evde olacaklarını söylemişlerdi. Neden bu kadar erken geldiklerini sorduğumda ise evini ve bizi özlediğini söylemişti. Bende çok özlemiştim onları. Elimdeki çantanın kulpunu sıktım. Arkamda biri vardı, kim olduğunu      bilmiyordum. Tanıdık biri olsaydı seslenip durdururdu lakin öyle bir şey yapmamıştı. Adımlarını çok net duyuyordum, beni takip ettiğini bile isteye duyuruyordu ve bu beni daha da korkutuyordu. 

Köyden çıkıp şehire inmiştim, ihtiyaçlarım şehirdeki alışveriş merkezlerinde vardı. Şuan ise dolmuşa binip köye gidecektim. Durağa varırsam her şey kolaylaşacaktı ama uzaktaydım. Adımlarımı hızlandırarak elimi çantanın içine daldırarak telefonumu aramaya çalıştım. Hızlı hızlı yürürken bunu yapmak zordu. 

Hafifçe başımı yana çevirdiğimde görüş alanıma o girdi. Bir erkekti, siyah giymek aksine normal giyinmişti. Fazla göremesem de ne giydiğini görebilmiştim. Kahverengi pantolon ve beyaz gömlek giymişti, elinde iş çantası vardı güneş gözlüğü takmıştı güneş olmamasına rağmen.  İçime korku dolu bir nefes çektim. 

Neden tek başıma şehre inmiştim ki ben? Yanıma birini alıp öyle gitmeliydim. Dişlerimi sertçe yanaklarımın içine geçirdim, gözlerim dolmuştu. Kalbim korkuyla kan pompalıyordu. 

Bakışlarım  karşı yoldaki eski dolmuş durağına  kaydığında bana el sallayarak yanıma doğru ilerleyen bir kadını gördüm. Bana? İyi de tanımadığım kadın neden bana el sallıyordu ki? Birisi bitmeden diğeri başlıyordu öyle mi ? Kaşlarım çatık bir şekilde kadına bakıyordum. Belki yanlış anlaşılma diye arkama baktım, o adam hariç kimse yoktu ve benden uzaklaşmaya başlıyordu.

 "Hey! Buradayım!" diye bağırdı kadın bana. Hızla bana doğru gelen kadına doğru ilerledim. "Gördüm seni." Ne kadar korkmama rağmen kadına gülümseyip karşılık verdim. 

Peşimde birinin olduğunu anlayıp bana yardım ediyordu. 

Belki tanıdığım birisi gibi yapıp adamdan kaçabilirdim. Aramızda neredeyse iki metre kala daha fazla gülümseyerek konuştu. "Seni görmeyeli uzun zaman olmuştu." dedi kadın bana hızla sarılarak. Çantayı yere hızla bırakıp kollarımı kadına çekingenlikle sardım. Sarıldığı anda titrediğimi fark etmişti. "Korkma." diye fısıldadı kulağıma. "Teşekkür ederim... hayatımı kurtardın." Kulağına fısıldayıp geri çekildim. Göz yaşlarım dayanamamış gibi hızlı hızlı akıyordu. 

"İyi misin? Sana bir şey yaptı mı o?" Sesi endişeliydi. "Evet iyiyim." dedim gözlerimdeki yaşları silerek. Arkamı dönüp baktığımda o adam yoktu. "Siz o adamın beni takip ettiğini nasıl anladınız?" dedim. 

"Durakta dolmuş bekliyordum ve seni gördüm. Adımların  hızlıydı, telaşla arkana bakıp duruyordun. Arkanda bir adam vardı ve yüzündeki ifadenden her şey belli oluyordu; seni takip ediyordu. Göz göre göre seni tehlikede bırakamazdım - ne kadar seni tanımasam da -" 

Tam ağzımı açacakken hızlıca elini kaldırıp gülümsedi. "Teşekkür edecek bir şey yok. Galiba sende durağa doğru ilerliyorsun?" Başımı onayla sallayıp yere düşen torbaları ve poşetleri elime alıp ayağa kalktım. 

Gözlerimi etrafta gezindirdim o adam hâlâ beni takip ediyor mu diye? Yoktu ama yine beni takip edebilirdi. 

İçim dışıma çıkana kadar ağlamak istiyordum. Belki fiziksel bir zararım yoktu ama bu korku her şeye yeterdi. Kısa süren düşüncelerimi yanımdaki kadının öksürmesi oldu. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 07 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sürmeli (Yeniden Yazılıyor)Where stories live. Discover now