5.bölüm

36K 1.3K 84
                                    

Yine lanet bir güne gözlerimi açtım.
Yattığım yerde düşünmeye başladım avukat bizimle ne konuşacaktı daha doğrusu benimle ne ilgisi vardı sonuçta onlar bir aile benimle ne ilgisi olabilir
Benden babalığı esirgemiş bir parça sevgi vermemiş adamla ne alakam olabilirdi.
Bu yaşananlar fazla gelmeye başladı artık düşünmekten deli olacağım.
Daha fazla kafamda kurmadan elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmeye başladım.
Bakalım bugün neler bekliyor beni.

Yemek odasına geldiğimde can abim hariç tüm gereksizler buradaydı tam sandalyeyi çekip oturacakken barkının dediğiyle elimin altındaki sandalyeyi sıkmaya başladım.
"sana bu masadan kalkarsan bir daha oturamazsın demiştim senin kahvaltın mutfakta hazır böylelikle benim kurallarıma ayak uydurmayı öğrenirsin"
Bu kadar da acımasız olabilirler miydi
Sadece aç olmadığım için masadan kalkmıştım.
Dediği her şeyi es geçip "can nerede" diye sordum.
"ne o can mı kullanacaksın masaya oturmak için" diyen anıla döndüm.
Sadece kısa bir bakış atıp önüme döndüm.
"ben okula gidiyorum akşam geç gelirim can'a söylersiniz" dedim.
"kahvaltını yap salona geç konuşacağız" dedi barkın Allah aşkına bunun derdi neydi herkese emir vereceğini mi düşünüyor.
Gözlerimi devirip salona geçtim o kadar laftan sonra kahvaltı yapacak değilim dışarı da simit ayran yerdim.

Simit ayran yemekten kurudun farkında mısın?

Sana ne istersem ölürüm defolsana sen.

Ben iç sesimle kavga ederken odaya geldi muhteşem üçlü!

"cenk'in gittiği okula kaydını aldırdım oraya gideceksin artık" diyen barkınla ona döndüm.
"buna kim karar verdi? Ayrıca ben bir çok özel okulun bursluluk sınavına girdim bu hafta açıklanacak sen benim adıma karar vermekten vazgeç asla sizin paranızla bir okula gitmeyeceğim" onlara karşı ilk defa bu kadar uzun ve düzgün konuşmuştum.
"sen kendini o kadar zeki mi sanıyorsun yazık" diyen anıla alayla güldüm.
"sen ne anlarsın ki zeki insandan halin ortada malum" diye yanıtladım.
Sinirden yumruklarını sıkıyordu gebersin it.
"tamam şimdi  konuşacağım bizim paramızla değil burs ile gidecek ama o okula gideceksin tamam mı" dedi.
"tamam" dedim nasıl olsa değişcekti okulum burs ile olması sorunu çözdü.
"Hazırlan şimdi anıl bırakacak sizi" dedi barkın ahh hadi ama.

Kimseye bir şey demeden çıkıp kapıda beklemeye başladım.

Anıl ve cenk gelince el mecbur onları takip edip arabaya bindim.
Dikiz aynasından bakış atıp çalıştırdı arabayı bahçeden çıkarken cenk konuşmaya başladı.
"kesinlikle okulda benimle muhatap olma biyolojik olarak kardeş olduğunu söyleme kimseden duymayacağım bizimle alakan olmayacak zaten burslusun kimse seninle ilgilenmez"
"çok üzüldüm cenk oysa ki ben tüm okulla kanka olacaktım okumak için değil eğlencesine geliyorum oraya en çok üzende sen oldun teneffüste abim diye boynuna sarılamadan nasıl duracağım" diyip göz devirdim sanki çok umurumdaydılar.

"okul fazla uzak değil yakınında da durak falan var öğren yolları senin servis şöförlüğünü yapamam" dedi anıl.
Ahh anıl iyice uçurum açıyorsun aramızda ve ben bir kere silersem affetmem.
"tamam" demekle yetindim ne diyebilirdim ki.

Araba durunca onlara baktım anlamsızca e okul yoktu burda.
"burada in 2 sokak aşağıda okul cenk'in dediğini unutma uzak dur" dedi.
Cevap vermeden indim normalde teşekkür ederdim ama o abisine karşı çıkmamak için kabul etmişti.
Gözümden akan bir damla yaşı silip okula yürümeye başladım kendime sinirleniyorum böyle olmamalı onların hareketleri beni ağlatmamalı.

Okula girince direkt müdürün odasına gittim.
"merhaba hocam ben yeni öğrenciyim Sınıfı mı öğrenecektim" dedim.
"adın neydi" dedi.
"Gülce kes-karavezir hocam" dedim.
"11/C sınıfın ders başladı hadi derse" dedi.
Teşekkür edip çıktım.
Sınıfın kapısına gelince derin bir nefes aldım bu aralar ne çok kişiyle muhatap olmuştum.
Kapıyı çalıp içeri girdim.
"kusura bakmayın hocam yeni öğrenciyim" dedim.
"boş olan yere geç kendini tanıt" dedi.
Çok tatlı kibar Bi kadına benziyordu.
En arkada tek başına oturan bir çocuk vardı yanına gidip "merhaba tek boş yer burası oturabilir miyim" dedim.
"tabi istersen otur ama benimle oturmak istemez kimse" dediğinde şaşırdım.
"neden" diye sordum merakıma yenik düşüp.
"ben bursluyum ondan" dedi.
Şaşırdım kimseyi umursayan birine benzemiyordu benden çok uzun olduğu belliydi sert bi görüntüsü vardı.
"bende bursluyum ama olsaydım da sorun olmazdı" diyip oturdum.
"sohbetiniz bittiyse kendini tanıt derse geçelim" dedi hoca unutmuştum onu bir an.
"kusura bakmayın hocam ben Gülce Anadolu lisesinden geldim burslu olarak" dedim.
"soyadın Gülce" dedi.
"yok hocam bana ait olmayan bir soyadını kullanmamayı tercih ediyorum sadece Gülce" dedim.
"bende matematik öğretmeniniz birsen alaca"diyip derse başladı.

G Ü L C EWhere stories live. Discover now