28.bölüm

25.2K 1.2K 110
                                    





İLAHİ BAKIŞ AÇISIN'DAN ;

Cenk burktu kardeşi onunla vakit geçiriyor gülüyor eğleniyordu ama affetmemişti bunu dillendirmemişti ama gözlerinde ki kırgınlıkları görüyordu cenk ve önemlisi o kendini affedemiyordu.
Ama her seferinde daha iyi olacak aramız diye kendini teselli ediyordu.

Can ise sadece gülcenin üzülmesini istemiyordu yoksa o onu üzecek kıracak bir şey yapmamıştı çok seviyordu kardeşini gözünden sakınıyordu onun tek keşkesi daha önce öğrenemediği içindi.

Barkınında içini pişmanlık kavuruyordu ama küçük kızı ona daha fazla yaklaşmıştı artık sohbet ediyor sarılıyor öpüyordu barkını.
Barkın içten içe biliyordu bir gün baba diyecekti ona ve o günü sabırsızlıkla bekliyordu.

Ahh anıl pişman olmak için çok geçti artık yaptıkları gözünün önüne gelince yüzünü buruşturuyordu onun yüzünden taciz edilmişti kardeşi ama hala kendinden ödün vermiyordu ara sıra pişmanlık duygusu içini kaplasa bile kötü tarafı durmuyordu.
Henüz Kabullenmese bile çok pişmandı gülceyle atışmak bile çok hoşuna gidiyordu

Gülce tarafında her şey yavaş yavaş yoluna giriyordu.
Bunu için mutluydu abisi en başından beri yanında elini tutuyordu en yakın arkadaşları baran ve teo vardı ahh bide asaf vardı orası karma karışıktı işte.
Barkını affetmişti Gülce çoktan ama söylemiyordu henüz bunu
barkının ona baba gibi yaklaşması küçük bir kız çocuğu gibi hissettiriyordu ve içinde bir yerlerde ki yaralı kız çocuğu iyileşiyordu.
Ne trajikomik ki bu yaralı kızı önce kanatmış sonra tek tek sarmıştı barkın.
Cenk ile anlamadığı bir bağ vardı son konuşmadan sonra artık daha anlayışlıdılar birbirlerine beraber vakit geçiriyor ve eğleniyorlardı.
Anıl ise kapanmaz bir yara açmıştı ve artık birbirlerine çok uzaktılar.

Ahh birde Suna vardı cihanla beraber geri dönmüştü onun ne Gülce ne parası umrumdaydı zaten hamileyken yada doğurunca da bir talebi olmamıştı.
Ta ki anıl arayana kadar.
Evet anıl aramıştı bir ay önce gelip kızını almasını söylemişti okulunun adresini vermişti babalarının öldüğünü o yüzden abisinin yanlarına aldığını söylemişti.
Sunanın umurunda değildi 16 yıl önce olduğu gibi.
Ama sevgilisi cihan için öyle değildi durum zaten gülce'yi o bıraktırmıştı şimdi geri almaya ikna ettiği gibi.
Hata yaptık kendimizi affettirelim gibi gibi şeylerle kafasını yıkamıştı Sunanın.
Ama işin aslı öyle değildi.
Halilin üzerinden az çok bir şeyler kalacağını biliyordu ve cihan bunun peşindeydi.
Ama gülcenin o gün onlara karşı olan tavrı canını sıkmıştı kolay olmayacak diye geçirdi içinden.
Plan yapıyordu yavaş yavaş üzerinde olan malları aldıktan sonra nereye giderse gitsin diye düşünüyordu.
Sadece planını bozan anıldı.
Anılı aramış yardım istemişti
anıl ise yaptığının hata olduğunu onu aramamalarını ve Gülceden uzak durmalarını söylemişti.
Ama anıl bunun için geç kalmıştı ve hatasının bedelini yine masum bir kız çocuğu ödeyecekti.









GÜLCE'NİN ANLATIMINDAN ;

Cenkle beraber okula gelmiştik yolda gülmekten öleceğim sanmıştım cenk ile çocuklar o kadar iyi anlaşmıştı ki bir ara unutulduğumu düşünmüştüm.
teo'nun cenke yürümesi baranın kıskanması ve cenkin onlara ayak uydurması o kadar güldürmüştü ki cenk kuma olmayı kabul etmişti bir ara.
Ben onların bu haline gülerken nefessiz kalmıştım artık.
Gülme krizine girince böyle oluyordu hep
En son asaf üçüne de bağırmıştı sussunlar diye işin tuafı cenkin bile susmasıydı.

Okula geldiğimizde asaf cenke teneffüs ve öğle arasında da çekinmeden yanımıza gelebileceğini söylemişti.
Sanırım sevmişlerdi onu.

Şu an son dersteydik ben dikkatle dersi dinliyordum tabi baranın izin verdiği kadar.
Sürekli kolumu dürtüp bir şeyler diyordu.
"abiciğim izin ver dinleyeyim şu dersi" dedim en son bu kozu kullanmak zorunda kaldım.
"yiiiaa abin miyim cidden" diyince benim tüm ciddiyet gitmişti.
"hmm hmm abimsin" dedim gülmemeye çalışırken.

G Ü L C EWhere stories live. Discover now