Bir fotoğraf gönderdin.
Bir fotoğraf gönderdin.
Ahu: Merhaba Mert Bey bu fotoğrafları atmışsınız menajerime ama bacaklarımın herhangi bir shopa ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum.
0537... : Bence de yok.
0537...: Mükemmel görünüyor.
Ahu: Neden yaptığı...
Kartalın bana aldığı göl kenarındaki evden geleli bir saat kadar olmuştu. Kahvaltıya gitmek için hazırlanıyorduk. Buradaki şirkete de uğrayacaktık.
Hangi kombinimi giyeceğime henüz karar verememiştim. Kartal seçebilirdi bence. Giyinme odasına, yanına gittim.
"Ne giyeceğimi seçemedim." Askılara kombinleyip astığım kıyafetlerimi gösterdim. Kartal bey sadece gömlek ve baksırıyla duruyordu. Bende iç çamaşırlarımlaydım. Sütyenimi gösteren bir gömlek ve şortta giyebilirdim.
Kartalın kolları belime, bütün vücududa arkama yaslanmıştı. Aynaya doğru çevirdi bedenlerimizi. Kafasını, kafamın üzerine yasladı.
Göğüsümü avuçladı ardından kasıklarıma bastırarak daha çok onu hissettmemi sağadı.
"Çok güzelsin." Aynada bakışıyorduk.
"Evet ama şu an ne yapıyorsun tam olarak? Geç kalacağız."
"Bence geç kalmamızda bir sıkıntı yok." Göğsümü sıktı.
Başım anlık zevkle geriye doğru giderken göğsüne çarptı.
Kasıklarımı okşamaya başladı. O koca eli beni delirtiyordu.
"Aynaya bak Ahu." İçimi gıdıklayan sesine karşılık derin bir nefes alarak aynaya baktım. Sütyenimi tek hamlede çıkartıp yere bıraktı.
"Göğüslerin, onlar benim için dikler. Ben nasıl senin için kalkıyorsam onlarda benim içim zevkle dikeliyor." Boynumu usulca öptü.
"Göğüslerim hep dik." Diye mırıldandım.
Her dokunduğunda daha fazla kendini belli etmek isteyen göğüs ucumu işaret parmağıyla ezdi. Boynumdaki o gülümsemesi beni perişan etmişti çoktan.
İç çamaşırımın içine daldırdı elini. Avuçladı beni sıkıca bastırdı.
