40

27.6K 1K 156
                                    

Yorum ve vote atmayı unutmayın

////

"Neden bebeğimiz dediğinizi anlayamadım.?" kaşlarım çatıldı istemeden. Kalp ritmim hızlandı.

"Nasıl yani?" Aklımdaki soruyu, titrek sesiyle Kartal sordu.

"Tek kese ama bebek değil, bebekleriniz."

"Nasıl ya, çifte baba mıyım ben şimdi?."

Ellerimle yüzümü kapattım. Bebekleriniz demişti değil mi? 

"Tebrik ederim. Üç haftalık hamilesiniz. Tek yumurta ikizleriniz olacak."

——

İkimizin de şaşkınlığı hala üzerindeydi. Şu an el ele arabaya doğru yürüyorduk. Haberi aldığımız an Kartalın gözleri kocaman açılmış ve o dakikadan itibaren asla konuşmamıştı.

Doktorumuz %100 olarak ikiz demesede Kartalın babası ve amcası ikizdi. İhtimallerde vardı. Neler yapıp yapmamız gerektiğini anlatmıştı ve iki hafta sonraya kesin bir cevap vermek için randevu vermişti.

"Hava çok güzel biraz dolaşalım mı?" Arabanın yanına gelmiştik. O kadar güzel bir hava vardı ki ne sıcak ne soğuk..

"Yok yok aşkım bin sen bir arabaya." Hemen kendi kapısını açtı.

"Neden ya biraz dursak ya şurada mis gibi hava."

"Bebeğim biner misin?" Dik dik bakarak konuşmuştu. Gözlerimi devirip arabaya bindim.

"Kapattın mı kapını?"

"Kapattım ya Kartal ne oluyor Allah aşkına?"

Bakışlarımı çevirdi ona doğru.

Başını koltuğa yaslayıp ellerini ağzına kapattı. Çığlığı da bastı. Şu an şok içindeydim. Bütün gücüyle bağırıyordu.

"Oh..." diyip derin bir nefes bıraktı.

"İyi misin?" Gülmek istemesemde yapamıyordum. Gülmeden duramıyordum.

"Bebeklerimiz oluyor ya!" Sıkıca sardı bedenimi.

"Bir değil, iki tane. Daha ne isteyebilirim." Burnumun ucunu öptü.

"O kadar zor tuttum ki kendimi, arabaya gelmek için dua ettim. Kısacık yol bitmek bilmedi."

O kadar heyecanlı, o kadar mutluydu ki... gözlerinin içi parıl parıl, dudakları iki yana kıvrıktı.

Ensenin tutup kendime doğru çektim. Dudaklarımızı birleştirdim. Gülümsedi, saniyeler içinde karşılık vardı. Koca eli yanağımı sıkıca tutarken, üst dudağımı esir aldı güzel dudakları.

——

"Kartal tamam artık yeter!" Gülerek eline vurdum.

"Yerimde duramıyorum. İçim kıpır kıpır."

"Tamam biliyorum çok mutlusun, bende öyleyim ama arabayı kullanıyorsun."

Omuzlarını silkmekle yetindi. Sürekli yüzümü avuçlarının arına alıyor, saçlarımı karıştıyor, yanağımı makas alırken sıkıp duruyordu. Çocuk sever gibi seviyordu.

"Bak bu şiir benden size gelsin..." dedi.

Sırtımı kapıya doğru yaslanarak tamamen Kartala döndüm. Boğazını temizledi sakince.

MODEL | +18 ( Yarı Mesajlaşma)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin