42

21.9K 873 168
                                    

Yorum ve vote atmayı unutmayalımmm

                                 ////

Sırtımdaki ağırlık, gözlerimi açtırmayan güneş ve deli gibi bulanan midem! Kartalın üzerimdeki kolunu atıp banyoya koşmam saniyeleri aldı. Lavaboya başımı eğdim.

"Ne oluyor?" Korktuğu sesinden belliydi. Saçlarımı tuttu bir eli, bir elide kolumu. Bütün midemi boşalttım birkaç saniyede. Canım acıyor, gözlerim açılmıyordu.

Kartal, alnını yasladı omzuma. Nefes nefesiydim, ellerim titriyordu bir yandan da.Dizlerimin üzerine çöktüm. Kartalda benimle beraber çöktü. Göz yaşlarımı sildi.

"Hepsi geçecek sevgilim inan bana sonu o kadar iyi olacak ki, bebeklerimize kavuştuğumuz an bu anlar aklımıza bile gelmeyecek." Yumuşacık sesi kulaklarıma dolarken, sadece yüzüne bakıp ağlıyordum. Her gün böyle mi olacaktı?

"Gel yüzünü yıkayalım," elimi sıkıca tutup, kaldırdı. Yüzümü yıkadı ardından.

"Bekle hemen geliyorum." Başımı sallayıp onayladım. Derin nefes alıp dişlerimi fırçalamaya başladım. Midem tekrar harekete geçti. Ağzımı çalkalayıp, diş fırçamı yıkadım. Aynaya çevirdim gözlerimi. Saçlarım karışmış, yüzüm kızarmıştı. Daha önce bu kadar kötü göründüğüm bir zaman hatırlamıyordum.

Kartal elinde kendi tişörtü ve tokayla geldi. Gözlerimi kapatıp alnımı göğsüne yasladım. Saçlarıma sıcak dudaklarını bastırdı birkaç kez. Saçlarımı avucunda toplayıp, tokayı iki tur attırıp bağladı. Üzerimdeki tişörtümün altından tutunca göğsüne öpücük bırakıp geri çekildim. Tişörtümü çıkartıp kendi tişörtünü giydirdi. Alnımı öptü.

"İyisin değil mi, bulanıyor mu miden?" Kafamı iki tarafa salladım usulca. Elimi beline atıp başımı göğsüne doğru yasladım, omuzumdan tutu.

Kartalın yanımda olmasının verdiği huzuru sanırım hiçbir zaman yaşamamıştım.

Odamıza geçtik, kendimi yatağa bıraktım yavaşça. Bünyem alkola alışana kadar kustuğum bir dönem olmuştu hatta kendimi bilmiyormuşum gibi alkolü abarttığım zamanlar mekandan çıktığım gibi kusuyordum. Bu durum çok başkaydı. Bir anda: hiçbir şey olmadan mide bulantısı ve boş mideyle kusmak berbat bir şeydi.

Kartal üzerime doğru uzandı, bedeni havadaydı. Ellerini başımın yanlarına koydu. Kapalı gözlerimi öptü usulca. Başını boyun girintime yasladı.

Ne güzel şeydi varlığını hissetmek. Bebeklerimizin olacağını bilmek... Bu kadar sevilmek, değer görmek, en dibine kadar hissetmek velinimetti. Çocuklarımızı en iyi şekilde büyütüp, sevgi dolu bir yuva sunacaktık.

Kartal tek başına bir dağdı. Herkes hayatında onun gibi birini isterdi. Tek isteğim onsuz olmamak, onsuz tek bir saatim, günüm geçsin istemiyordum. Onsuz en ufak bir anımın olacağını düşünmek bile içimi acıtıyordu.

"Ahu, yemek yiyelim sonra güzel bir duş alalım." Boynuma çarpan nefesi içimi ısıtmaya yetmişti. Midemde ki o acıyı hafifletiyor gibi hissediyordum.

"Yemek yemesem olmaz mı?" Sesim oldukça kısık çıkmıştı. Yüzünü, yüzümün üzerine getirdi. Burnuma kuş kadar hafif bir öpücük bıraktı bu sefer.

"Hadi kalk dirençli olman lazım. Bebeklerimizin sana ihtiyacı var. Hem ajansa gitmem gerekiyor bir iki saatliğine ama hemen geleceğim."

"Bende geleyim seninle." Üzerimden kalktı tamamen.

"Olmaz güzelim. Bak şöyle yapalım: hızlı bir kahvaltı ardından ben gidip işlerimi halledeyim bütün gün beraber olalım tamam mı?"

Yattığım yerden doğruldum. Midem de hala bir ağrı vardı, bulantı. Uyandığım ana nazaran daha iyiydim elbette.

MODEL | +18 ( Yarı Mesajlaşma)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin