62. ÇIKMAZ SOKAK

33.4K 1.7K 1.3K
                                    

Hoşgeldiniz ♛

Tik...tak... Zaman aktı. Adam masaya parmaklarını vurdu. Diğer elinin parmaklarını çenesinin altında ki sakallarıyla oynadı.

Düşündü, düşündü. Parçaları anlamayan çalışırken aklı gitti. Bir bordo elbiseye. Birde içinde ki kadına.

Gözlerini yumdu. Kokusu burnuna geldi. Fakat yabancıydı o güzel saçlarından gelen koku. Bakışları gibi yabancıydı.

Bir gece gördü. Bir dakika konuştu.

Bin kere hayret etti. Ne çok değişmişti.

Bakışları, duruşu, kokusu, hareketleri. Gülmeden duramayan o kadının dudakları bile kıvrılmamıştı tüm gece. Parmakları çenesi altında kaydı bir kez daha gözleri kısıldı.

Uygar ayakta dikiliyordu.

"Diyorsun ki hepsi ona çalışıyor." dedi Karan doğrulatmak istedi.

"Öyle abi." dedi Uygar.

Davet de yaşadıkları şoktan sonra sabah gün ışıyıncaya kadar ne olduğu anlamaya çalışarak geçirdiler. Karşılaştıkları manzarada pek iç açıcı değildi.

"Benim anlamadığım Hale bu işlere nasıl bulaştı neden bulaştı. Birde kendine çektiği adamlar bizim yıllardır çalıştığımız adamlar. Silah satıcısı da var içlerinde Halenin ne işi olur onlarla ?" dedi Uygar kendi şaşkınlığını bir kez daha dile getirerek. "Hayır birde racona bak bizim ödememiz gereken borçları da ödemiş." dedi.

Karan güldü.

Uygar birden ona çevirdi bakışlarını. Yıllardır çalıştıkları adamları elden gitmişti. Hayır gitsindi ama dünyaları birden çok değişmişti. Hale çok değişmişti. Birden kendilerini hiç ummadıkları bir konumda buldular. Kendi şehirleri bıraktıkları gibi değildi.

İşler hiç planladıkladı gibi değildi.

"Bu yanında ki adam ?" dedi Karan adını hatırlamaya çalışır gibi "Alpaslan Vural." dedi Uygar. "Alpaslan... Yakınlar baya tamam yakın koruma ama sohbet muhabbetleri var ben onun ağzından hiç duymamıştım bu adamın adını. Ne iş bu adam." dedi Karan.

Uygar bana mı soruyorsun der gibi baktı yüzüne Karan'ın ama dile getirmedi tabi.

"Koruması var, şirketin başına geçmiş, kendi ekibi var, Ateş Soykanla arası iyi, kendi masasını kurmuş... Bu Hale benim tanıdığım Hale değil bu Haleye bir şeyler olmuş." dedi Uygar. Karan'ın ters bakışlarını görünce yerine sindi.

"O gün davette ki olayın perde arkasını öğrendim." dedi Uygar kafa sallayarak. Bu mevzu Uygarı ilk öğrendiğinde daha da şoka sokmuştu. "Halenin kurduğu masada Mümtaz da var. Mümtaz davette bizim döndüğümüzü görünce Haleye artistlenmiş. Karan da döndü ne olacak gibisinden... Hale de silahı çekip masaya bıraktı bunu gördük zaten. Orada geçen konuşmayı kısaca özetlersek Hale canına susadıysan kalk masadan demiş. Bu yeni Hale adamı vurur valla." dedi Uygar son cümlesi Karana rapor verirken her zaman takındığı ciddi ifadeden çok arkadaşına laf anlatır gibi çıkmıştı ağzından.

Karan her dakika Hale ile ilgili bir şeyler öğreniyor. Her öğrendiğine şaşıyordu.

Alt dudağını dişleri arasına alarak gülümsedi. "İşte benim kızım."

"Anlamadım abi ?" dedi Uygar, Karana yaklaşarak.

"Bende anlamadım Uygar. Bende anlamadım."

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin