BÖLÜM-6:BEKLENMEDİK

46 3 34
                                    

İyi okumalar!

Zamanında yaşanmayan her duygu zamanla seni bitirir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Zamanında yaşanmayan her duygu zamanla seni bitirir. Ağlaman gereken yerde akmazsa gözyaşların, geleceğinde bir yerlerde patlayacağı anı bekler. Gülmen gereken yerde gülmezsen eğer geleceğinin en karanlık zamanında kahkaha krizleri esir alır seni.

Bastırılmış her duygu kontrol edemediğin bir noktada dışarı savrulur.

Bugün benim babam öldü.

Dünyanın en kötü adamı da olsa benim babamdı ve öldü.

Bağıra çağıra ağladım ben çünkü  bugün babam öldü.

Gözyaşlarım durmadı, durdurmaya çalışmadım çünkü babam artık yok.
İnanabiliyor musunuz babam artık yoktu... Annemi ben çok küçükken kaybetmiştik ama o yaşıma rağmen kendimi buna hazırlamıştım. Babam ise... Zamansızdı. Her şey bir anda gerçekleşmişti ve o korktuğum son gelmişti.

Babam yoktu. Artık yoktu.

“Bizi yok sayarak kendi kendine planlar üretemezsin.” Koruyucunun bağırışı ıssız ormanda yankı yaptı. Krallıktan nerden bulduklarını dahi bilmediğim atlarla bizi almışlardı ve aceleyle oradan uzaklaşmıştık.

Sürpriz konuğumuz Alfanso’ydu. Ben, Linda, Şafak, Koruyucu, General ve Alfanso... Sonunun nereye varacağı belli olmayan bir yola adım atmıştık.
Ben bugün hem babasız hem evsiz kalmıştım. Krallığım yerle bir olmuştu. O adamın konuşmaları esnasında Sara halkının donuk bakışları, kederle solan yüzleri geldi aklıma. Kanından olana ihanet etmezdi belki ama kanını da koruyamamıştı.

Baban diye fısıldadı iç sesim. Halkına çoktan ihanet etti, Sayina.

“Dün gece harita açıldığında surların gizli bölgesinden Rasathaneye sızacağımız bilgisi hepimiz tarafından onaylanmışken sabah kimseye haber vermeden, prensesi” Koruyucu nefes verdi. “ alıp gidemezsin. Ya Alfanso oradan gideceğinizi tahmin etmeseydi? Ya sizi gören olsaydı? Böyle sorumsuzca davranamazsın Şafak.”

“Prens Şafak!” Şafak’ın ses tonu biraz yüksek çıkmıştı. Koruyucu belli başlı şeylerde haklı olsa bile konuşmak için kendini birkaç gün frenleyebilirdi. Sonuçta Şafak’ın durumu bizden daha kötü durumdaydı. Babası ölmüştü ve kız kardeşi tanımadığı bir adamla evliliğe mahkum edilmişti.

İşin en acı kısmı ise bunlar onun gözü önünde olurken yine hızlı düşünüp ailesini değil, halkını seçmişti.

Sahi annesi neredeydi? Kraliçe neden davetimizde gelmemişti?

Yola çıktıktan sonra kimseden ses çıkmamıştı ve Şafak bizleri kendi krallığına doğru olan yola saptırmıştı. Asilin planı sekteye uğrasa da sesini çıkarmadan yola devam etmişti. Beş altı saatlik yolculuğun ardından hava kararmıştı ve bizler de dinlenmek için ormanda kamp kurmuştuk. Geniş bir ağacın gövdesine yaslanmıştım, Linda ise donuk bakışlarıyla yanımdaydı. General sessizce ateşin önünde duruyordu ve Koruyucu ile Şafak ateşin az ilerisinde tartışıyordu.

GİRİFTWhere stories live. Discover now