not yardımı/texting

12

"Selin bir şey olmayacağından emin misin?" Diyen Bade'ye baktım. İki elimle bisikleti tutarken "ya sakin olun bana bir şey olmaz" Dedim kendimden emin bir şekilde. Evet teyzem gittikten sonra onları ikna etmiştim. Onlarda benim bu teklifi yapmamı bekliyorlarmış gibi hemen kabul etmişlerdi.

"Sinem hoca öyle dediyse vardır bir bildiği hem sen mesajlaşırken Ayağımda bir sorun var demiştin, ya bir şey olursa Selin?" Korkuyla bana bakan Batı'ya baktım. Bu kadar endişelenecek ne vardı ki? "Ya teyzem abartıyor bakmayın ona, hem ayağımda öyle çok büyük bir sorun yok" kimse yalandan ölmemişti değil mi?

"Best kankam haklı, kız kendini bilir değil mi niye isteyerek kendine zarar versin?" Diyen Selim'e gülücüklerimi gönderdim. "Hem bir şey olursa flasha dönüşür onu hastaneye ulaştırırım" diyip gülümseyerek bana baktı. "Bak Selim şimdi ben hulka bir dönüşeceğim göreceksin dünya kaç bucak!" Diyen Batı'ya baktım. Selim'e yan yan bakıyordu.

"E hadi o zaman gidelim" Dedi Nilay. Hızla bisiklete binerek "kaybeden yemek ısmarlar!" Dedim ve hızla sürmeye başladım. Arkamdan "hocam şike var" diyen Demir'in sesini duydum. Gülerek yoluma devam ettim. Yoluma devam ederken yanımda beliren Batı'ya baktım "Selin sence de hızlı gitmiyor musun?" Gülerek ona döndüm. "Bu hikayede kaplumbağa sensin Batı, benim bir suçum yok"

Yüzü yumuşadı ve gülmeye başladı "umarım tavşan ve kaplumbağa hikayesinin sonunu biliyorsundur Selin" Dedi. "Sonlar her zaman aynı olacak diye bir kaide yok Batı, varsa da ben istisna yaratırım" Dedim emin bir şekilde "istisnalar kaideyi değiştirmez ama tavşancık" demesiyle bir anda hızlandı.

Ona yetişmek için peşinden bende hızlandım. Artık bu bir gurur meselesiydi. Pedallara tüm gücümle asıldım ve ona yetiştim. "Kaplumbağa her zaman kaplumbağadır Batı, o sonlar sadece masallarda olur" Diye bağırarak onun önüne geçtim. Arkadan gelen kahkahasını duydum. Diğerlerini çok mu geride bırakmıştık?

Bir anda durdum ve arkama döndüm. Batı da benim durmamla yavaşladı. "Ne oldu?" Diye sordu. "Diğerleri nerde?" Dedim yola bakarak. "Asıl kaplumbağaları unuttuk" Dedi gülerek. Ona bakarak bende güldüm. Yola bakarken görüş alanıma Gülerek bir şeyler söyleyen Nilay ve Selim girdi. Yaklaştıkça ne söylediklerini duymaya başladım.

"Vov, vov çekilin yoldan vahşi batıdan geliyorlar amerikanlar eskidi bunlar törkiş kovboylar" Selim bir elini kaldırmış havada döndürüyordu. Nilay ise kafasını bir o yana bir bu yana sallıyordu. Batı burun kemerini sıkarak "yine başladılar" Dedi. "Her zaman böyleler mi?" Dedim Gülerek. Bana maalesef der gibi baktı.

Selim ve Nilay bizi görünce hızla ellerini sallamaya başladılar. Bende onlara karşılık verdim. Yanımdaki Batı'ysa onlara soğuk bakışlar attı. "Kız nasıl uçtun öyle çok iyiydi" Dedi Selim heyecanla. "Ben hızım koçum" Aynen kanka mcqueensin şuan.

"Ee Bade'yle, Demir nerde?" Diye sordu Batı. "Valla biz bilmiyoruz en son 'aşkım şuradan gidelim, hayır aşkım orası çok tehlikeli, ya aşkım sen beni mi düşünüyorsun' dediklerini duyup yanlarından kaçtım" tiksinircesine Konuşan Nilay'a gülerek baktım.

"Aha uzakta iki tane aşk kuşu var" Selim'in konuşmasıyla o tarafa döndüm. Bisiklet sürerken birbirlerine Gülerek bir şeyler söyleyen Bade ve Demir'i gördüm. Demir Bade'ye gülerek bakarken bir an afalladı ve az kalsın ağaca çarpıyordu. Neyse ki son anda ayağıyla destek aldı ve hiçbir şey olmamış gibi bisiklete binip sürmeye devam etti.

"Geliyorlar!" Diye bağırdı Selim ona şokla baktım. "Onlar geliyor!" Dedi Demir ve Bade bize yaklaşırken. "Ve yılın en cringe çifti" Diyerek onları gösterdi. Demir yanımıza gelmişken Selim'in kafasına vurdu. "Sen acaba hayatında hiç bu kadar güzel bir çift gördün mü varoş?!" Dedi Bade yüzünü buruşturarak.

"Bade kusura bakma ama daha deminki konuşmalarınızdan sonra bir baktım kulağımdan bir şey akıyor sonra elimi bir götürdüm o da ne? Kan!" Dedi Nilay dehşet içinde. "Kurban olun siz bizim ilişkimize be!" Diyerek Bade ye sarıldı Demir. Batı bana yaklaşarak sessizce "istersen şimdi son hız buradan uzaklaşabiliriz" Dedi. Bende ona uyarak "çok isterdim ama şimdi ayıp olur" dedim. Bana bakarak güldü.

"Hadi bırakın kavgayı devam edelim sizin bu alt seviye muhabbetinizi daha fazla çekemem" Dedi Batı. "Batı'm haklı" Diyerek destek çıkan Selim'e baktım. Herkes bisikletlerine bindi ve yolumuza devam ettik. "Ee yemeği kim ısmarlıyor şimdi?" Dedi Nilay meraklı bir şekilde. "Aşktan kör olmuş çiftimizin ellerinden öperler" Dedi yanımda duran Selim.

"Neyse hayatım aç, fakir sevindirmek sevaptır" Dedi Bade Demir'e. Selim "Sus kız paçoz!" Dedi ve bana dönerek "Gel Selincim şu varoş ortamdan uzaklaşalım" Dedi. Ona uyarak peşinden gitmeye başladım. Diğerlerine kısa bir 'hadi hayırlısı bakışı attım. Hepsi bana 'uyma şu deliye' der gibi baktı.

Artık bisikletle Selim'le bir o yana bir bu yana gidiyorduk. Arkadan Batı'nın "doğru sürün şu bisikleti bak çarpacaksınız birbirinize" demesini duydum. Bende ona bağırarak "Tamam anne!" Dedim. Annem benim için bu kadar endişelenmiyor be Batı.

Selim'le gülerek yola devam ederken bisikleti bu sefer sağa kırdım. Ben sağa kırmışken Selim'de o an sola kırdı ve büyük bir sıçışın resmi ortaya çıktı. O an Selim'le birbirimize çarpmıştık.

Ben sert bir şekilde sola yuvarlanırken Selim'de sağa yuvarlanmıştı. Tam doğrulurken bir çığlık duydum
O tarafa bakınca Nilay'ın da yerde duran Selim'in bisikletine çarptığını gördüm.

Demir bize bakıp gülerken afalladı ve bu afallaması bu sefer onu yere düşürdü. Allah'ın sopası yok işte! Onun yanından gelen Bade ise Demir'in onun tarafına düşmesiyle afallayarak o da devrildi. Şuan hepimiz yerde, bir yerlerimizi tutarak sızlanıyorduk.

Tek sağ kalan kişi Batı'ydı. Başımıza dikildi "şu birlikte yola çıktığım arkadaşlarıma bak" dedi yüzünü buruşturarak.

Etrafıma bakarak gülmeye başladım. Hepimiz teker teker dökülmüştük. Benim güldüğümü gören Nilay'da gülmeye başladı ve herkes olayın trajikomikliğine kahkaha attı. Batı ise kafasını sallayarak 'kime ne anlatıyorum' modundaydı.

Gülmeye devam ettim. Bir yandan da ayağımdaki ağrı baş göstermeye başlamıştı. Ama anın neşesi beni o kadar etkilemişti ki ilk defa ağrımı yok sayabiliyordum. Her şeye rağmen ilk defa böyle içten güldüğümü hatırlıyordum.

.....

Abartma tozu Batı