53

8.3K 750 293
                                    


Perdenin ardındakiler- Ankara'yla bozuşuruz

İyi okumalarrr

"Selin, hadi çıkalım." Beremi kafama geçirdim, ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. "Geldim." Eren bana döndü ve "Kızım bir çıkamıyorsun şu evden!" Diye sitem etti. Kaşlarımı çatarak "napayım? Yirmi kat giyinmem için uyarıyorsun beni, hazırlanmam uzun sürüyor!" Diye karşılık verdim. Eren atkımı ağzıma kadar çekti ve sıktı. "Tamam tamam, sen haklısın, yeter ki daha fazla konuşma." Gülerek beresini gözlerine kadar indirdim.

Eren benim üniversiteden arkadaşımdı. Kendimi en yalnız hissettiğim zamanda karşıma çıkmıştı ve bana destek olmuştu. Çok kısa bir zamanda hayatımda çok önemli bir yer edinmişti. Bütün yaşadıklarımı ve onu anlatmıştım. Her şeyimi biliyordu. Onu, bunları anlatacak kadar kendime yakın hissediyordum.

Apartmandan çıktık ve Ankara'nın soğuğunda yürümeye başladık. Eren bana döndü "üşüdün mü?" Yüzümü atkıya daha çok gömerek kafamı salladım. Gülerek kolunu omzuma sardı. "Gel bir kafede kahve içelim o zaman." Güldüm ve tekrar kafamı salladım. Her zaman gittiğimiz kafeye doğru yürümeye başladık. Yakın olduğu için hemen gelmiştik.

Kafeye girer girmez sıcaklık yüzüme vurdu ve soğuktan kaskatı olan  vücudum gevşemeye başladı. Eren'le birlikte bir masaya geçtik ve sipariş verdik. Eren telefonuna baktı ve "ben niye trip yedim şimdi ya." Dedi efkarlı efkarlı. Güldüm ve "bu sefer noldu Eren?" Diye sordum. "Kuran çarpsın bilmiyorum ya! Alev işte, yine bulmuştur bir şeyler."

Alev Eren'in kız arkadaşıydı. Garip bir şekilde hem anlaşıyorlar, hemde anlaşamıyorlardı. Birbirlerini yıpratıyorlardı fakat birbirlerine iyi geldiklerini söylüyorlardı. Bu bana bir yerden tanıdık geliyordu. "Oğlum bende sizi anlamıyorum ki!" Dedim sitemle. "Valla bende anlamıyorum ve napacağımı bilmiyorum, taktik ver bana." Dedi Eren. "Ben önce kendimi düzelteyim de sonra sana taktik veririm."

Eren kısa bir süre bana baktı ve "bazı unutulmayan şeyler var hala." Dedi. Kaşlarımı çattım. "Saçmalama!" Eren güldü ve "Ne saçmalama? Doğru diyorum." Dedi. Kafamı iki yana salladım. "Saçmalıyorsun şuan, onunla aramizdakileri sakince bitirdigimi anlattım." Evet çok medeni bir şekilde bitirmiştik. Yani, bence.

"Sen böyle anca kendini kandırırsın, bak bakayım benim anlımda salak mı yazıyor?" Gözlerimi kıstım ve alnına baktım. "Bilmem seçemedim, yazıyor olabilir." İşaret parmağıyla alnımı itti. "Benim arkadaşım Sinan vardı ya, senden hoşlanıyor." Bunu pat diye söylemesiyle gülüşüm soldu. Omuzlarımı silktim "ilgilenmediğimi söyledim Eren."

Eren sandalyesinde doğruldu. "Selin, yarım kalan aşkının yasını tutmaya devam mı edeceksin? Hem sen kendin demedin mi onunla ilişkimi ben bitirmek istemiştim diye, madem unutamayacktın neden bitirdin?" Hiç girme o konulara delirirsin. Gözlerimi Eren'den çekip cama çevirdim "Öyle olması gerekti, ayrıca yas falan tutmuyorum, sadece şuan ilişki istemiyorum." Dedim kollarımı göğüslerimde bağlayarak.

"İyi, böyle yapmaya devam et, bu gidişle sen gerçekten aklindakiyle öleceksin." Siparişlerimizin gelmesiyle muhabbet dağıldı. "Alev mesaj atmış." Kafamı telefona uzatarak "Ne yazmış? diye sordum. "Elbise fotoğrafı atmış, yeni aldım nasıl diyor." Kaşlarımı çattım ve "daha demin trip atıyor demedin mi sen?" Dedim. Kafasını salladı ve "bende öyle sanıyordum." Dedi. Güldüm.

Kafenin kapısının açılmasıyla bakışlarım o tarafa döndü. İçeri giren kişiyi görür görmez kanın vücudumdan çekildiğini hissettim. Gülüşüm yüzümde dondu ve kısa bir süre o tarafa baktım. Eren'de bir şey olduğunu anlayınca baktığım tarafa baktı. O beni görmeden hemen Bakışlarımı kaçırarak "Bakma!" Dedim Eren'e.

not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin