Mühürlü Aşk, Jikook (ARA VERİLDİ)

12. Bölüm: "Sen herşeysin."

Jungkook'dan

Jimin yerinde kıpırdayıp gözlerini yavaşça açtığında, büyük bir heyecan ile izliyordum onu.

Karşımda ki Vita benim sevgilim'di ve o.. o çok güzeldi.

Yeni uyanmış olmanın verdiği etkiyle ilk birkaç saniye boş gözlerle etrafa bakınmış, sonra da geniş bir gülümseme armağan etmişti bana.

Kalbim yerinden çıkmak istercesine etimi ezerken bende aynı şekilde kocaman, içten bir gülümsemeyle karşılık vermiştim ona.

"Günaydın kook-ah.."

"Günaydın bebeğim."

"Saat kaç?" jimin'in sorusu ile gözlerimi odam'da bulunan duvar saatine çevirmiş, saatin 14.15 olduğunu görmüştüm.

"İkiyi çeyrek geçiyor." sarı saçları ile yatakta esnemeye çalışırken aniden durmuş, gözlerini büyüterek şaşkın şaşkın bakmıştı yüzüme.

"Ne! O kadar saat nasıl uyudum ki?"

Sorusu ile omzumu silkip bilmediğimi söylediğimde, kendini mızmız bir kedi gibi geriye atmış, yatağın içine iyice gömülürken "Beni uyandırman gerekirdi kook!" diyerek şikayet etmişti.

Şu an gözümde yavru bir kedi'den farkı yoktu ve ben yanaklarını ısırmamak için çok zor duruyor'dum.

"Çok güzel uyuyordun. Uyandırmak istemedim." dediğimde kafasını yorganın altından çıkarmış, dudaklarını büzerek gözlerimin içine bakmaya başlamıştı.

"Yine de uyandırman gerekirdi.."

Tekrar omzumu silkip ayağı kalktığımda, yorganı üstünden atıp, "Ben acıktım." demişti.

Kafamı sallayarak onu onaylamış ve kıyafetlerimin olduğu odaya doğru ilerlemiştim.

Birçok kıyafetin arasında jimin'e uyabilecek bir giysi ararken aklımın bir köşesine ona uygun kıyafetler almayı not etmiş, hemen ardından da dolabın gerisinde kalmış, bana dar gelen bir pantalon ve tişört bulmuştum.

Kendime de benzer şeyler aldıktan sonra odaya geri dönmüş, yatağın üstünde bana bakan sevgilimin saçlarına bir öpücük kondurduk'dan sonra getirdiğim kıyafetleri yatağa koyarak önünde eğilmiştim.

Ellerimle ellerini buluşturduğum'da tekrardan gülümsemişti bana. Jimin'in gülüşleri, benim gülüşlerim'in sebebiydi.

"Bu kıyafetleri giy lütfen. Bedenim, bedeninden oldukça büyük bu yüzden bulabildiğim en iyi kıyafetler bunlar'dı.. kıyafetlerini giydikten sonra aşağı iner ve güzel bir yemek yeriz. Saat henüz çokta geç sayılmaz. Sonrasında seni bir yere götürmek istiyorum."

"Gerçekten mi!? Nereye?.."

Gözlerinde ki heyecan ile bana güzel güzel gülümserken bir anlığına da olsa odağımı kaybetmiş, ne diyeceğimi unutmuştum.

Jimin'in güzelliği, beni dünyadan ve diğer herşeyden soyutluyor'du.

"Kook?.."

"H-ha..? Efendim meleğim?"

"Bir sorun mu var, daldın?"

"Hayır hayır.. sadece.. uff.. çok güzelsin jimin ya!"

Jimin şaşkın bir şekilde yüzüme bakmaya devam ederken dayanamamış, en sonunda yanaklarını ısırmıştım.

"Yah! Kook!~..."