14. Bölüm: Teklif

244 24 1
                                    


5 Ay sonra, jungkook'dan.

Ne dersin, sence beğenir mi hyung?”

“Jungkook.. bu soruyu en az 10. Soruşun ve ben her defasında sana aynı cevabı veriyorum. Beğenecek!”

“Ama ne yapayım hyung! Çok heyecanlıyım.. beğenmezse ya da hayal ettiği gibi olmazsa diye ödüm kopuyor!”

Endişe ile kemirdiğim alt dudağımı serbest bırakıp yoongi hyung'a baktığımda, bana güven vermek istermiş gibi gülümsemiş, oturduğu yerde kollarını dizlerine yaslayarak, “Bak jungkook,” demişti.

Jimin şımarık bir Vita değildir. Hiçbir zaman da öyle olmamıştır. Zeki, azimli, gözü kara ve enerjik kişiliği her zaman onu gözümde bir numara yapmıştır.. onun için önemli olan şey sürprizin ne kadar pahalı olduğu değil ya da ne bileyim sürprizi yaptığın yerin ne kadar süslü olduğu falan.. jimin zaten büyük bir gösterişin içinde büyüdü..

İstersen krallığın ortasında herkesin içinde yap sürprizini. Hiç fark etmez! Emin ol onun göreceği tek şey sen olursun. Seni seviyor ve ne olursa olsun, yaptığın sürprizi beğenecektir.”

“Haklısın hyung.. jimin ben ne yaparsam yapayım mutlu olacaktır..”

“Aynen öyle! Şimdi kalk da hazırlan. Madem kardeşime layık bir teklif olsun istiyorsun, çalışmaya başla.”

Yoongi hyung alayla gülümseyip ayağı kalktığında bende onun gibi gülmüş ve başımı sallayarak onaylamıştım onu.

“O halde ben gidiyorum. Eğer jimin sorarsa.. bir dakika! Jimin sorarsa ne diyeceğiz?”

“Jungkook ne bu telaş! Sakin olmazsan kafana bir tane indireceğim! Jimin sorarsa işin olduğunu söyleriz.”

“Ama yalan söylemek iste-”

“Yalan söylemiş olmuyoruz zaten jeon! İşin var mı? Var. Ee?”

“Doğru..”

“Cidden.. acaba yol yakınken kardeşimi sana vermesem mi? Baksana, panik anında sakin kalmayı bile beceremiyorsun..” yoongi hyung şaka yaptığını sonuna kadar belli eden sesiyle konuştuğunda, ben ona inat büyük bir ciddiyetle “Vermezsen kaçırırım!” demiştim.

Tamam, biraz çocuklaşmış olabilirdim ama Tanrı aşkına! Beni vitam ile tehdit ediyordu!

Seni küçük velet! Ne demek kaçırırım?”

Kaçırırım işte! Jimin benim vitam, onu kimselere vermem.” diyerek kaşlarımı çattığımda yoongi hyung da kaşlarını çatmış bir şekilde konuşmak üzereydi ki içeriye giren jimin ile ikimizde düzelmiş, birbirimize gülümseyerek bakmaya başlamıştık.

“Ne yapıyor sunuz burada?”

“Hiç.. sadece konuşuyorduk meleğim.”

“Sadece konuşuyor sunuz, siz ikiniz?”

“Neden bu kadar şaşırıyorsun ki güzelim, jungkook ile oturup konuşamaz mıyız?”

Yoongi hyung araya girip Jimin'in tüm dikkatini üstüne çektiğinde istemsiz bir şekilde başımızda dikilen Jimin'in bileğinden tutmuş ve acıtmayacak bir şekilde kendime çekmiştim.

Jimin mutlu bir şekilde dizime otururken yoongi hyung kaşlarını çatacak gibi olsa da yanımızda jimin olduğu için vazgeçmiş, arkasına yaslanarak bana tuhaf tuhaf bakmaya başlamıştı.

 Mühürlü Aşk, Jikook (ARA VERİLDİ)Where stories live. Discover now