17

46.5K 1.8K 196
                                    

Sabah saatlerinde Ali abimin yakasına yapışarak ikna etmiştim simdi de odamda kendime kıyafet seçiyordum.

Ali abimin kararını değiştirmemesi için hızlıca evden çıkıp arabaya bindim ve Kara'nın evine doğru sürmeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ali abimin kararını değiştirmemesi için hızlıca evden çıkıp arabaya bindim ve Kara'nın evine doğru sürmeye başladım.

Evin önüne geldiğimde arabayı park edip binaya girdim. Asansör kullanmak yerine merdivenlerden çıkıp kapıyı çaldım.

Kara elinde saçlarını kuruttuğu havlu ile kapıyı açınca gülümseyerek içeri geçtim.

"Hoş geldin yavrum" yavrum? Ay ısırırımmm

"Hoş buldum yavruum" dedim onu taklit ederek. Salona geçip oturduğumda o da yanıma gelip oturdu.

"Eee sen hani hastaydın?" Dedim kaşlarımı çatarak. Yalandan öksürüp boğazını tuttu

"Görmüyor musun nasıl haldeyim?" Dedi kendini geriye yaslayarak

"Kara" dedim gözlerimi devirerek.
Tekrar öksürüp

"Hm?" Dediğinde yaptığı rolle tekrardan gözlerimi devirdim.

"Sen grip değilsin ameliyat oldun" yani aklına gelmiş gibi elini kalbinin altına koydu

"Ahh orası da çok kötü..." Dedi. Ona biraz yaklaşarak

"Çok mu kötü" sanki hipnoz olmuş gibi kafasını sakladığında

"Bö!" Dedim ve hafif irkildi.

Ayağa kalkıp mutfağa ilerlediğimde peşimden geldi.

"Ben çorbayı hazırlayayım sen malzemeleri çıkart ellerimi yıkayıp gelicem" dedim ve onu orda yalnız bırakıp banyoya gittim

Ellerimi yıkayıp mutfağa gidecekken kapı çaldı ve "ben bakarıım" diyip kapıyı açtım

"Sen kimsin be!" Dedi karşımdaki benden maksimum bir iki yaş büyük olan kadın.

"Noluyor ya nasıl bir tepki bu?" Dedim sakinliğimi koruyarak.

"Karaya bakmıştım ben" dedi ağzını yayarak. Senin o kırmızı rujunu yüzüne bulaştırırım kızım!

Beni baştan aşağıya süzdü ve gözleri büstiyerimde takılı kaldı ve kaşlarını çattı.

"Kara içerde. Kim gelmiş diyeyim?" Dedim kızın aksine ağzımı yaymayarak konuştum.

"Kim geldi yavrum?" Dedi Kara mutfaktan bağırarak.

"Arkadaşın sanırım gel bir bak istersen"

Kara hâlâ adam akıllı kurumayan saçları ve yarası yüzünden çıplak olan üstüyle kapıya geldi.

Kadın Karaya ve yanındaki bana bakarak konuşmaya başladı.

"Merhaba Kara"

"Merhaba Şeyma, bir sıkıntı mı vardı?" Dedi.

Eli nispet yapar gibi belimdeydi. Noluyoruz ya?

"Ameliyat olduğunu duydum malum yanında kimse yok bir ihtiyacın var mı diye gelmiştim" dedi beni umursamayarak.

Kara yerine ben atılıp konuştum.

"İnce düşüncen için teşekkürler Şeymacım merak etme ben yanındayım" dedim gülümseyerek.

Bana bakıp göz devirecekmiş gibi oldu fakat kendini zor tuttu.

"Pekâlâ sonra konuşuruz o zaman Karacım" dedi ve gülümseyerek gitti. Kapıyı kapatıp Karaya baktım

"Pekâlâ sonra konuşuruz Karacım" dedim kızın taklidini yaparak.

Kara bana değişik bir şekilde bakıp

"Bunun tribünü yapmayacaksın herhalde?" Dedi. Ellerimi göğüsumde birleştirip

"Bir ihtiyacın var mı Karacım" dedim kız gibi ağzımı yayarak. Kara dibine girip elini belime koydu ve yüzüme yaklaşmaya başladı.

"Ağzını yerim" dediğinde sırıtıp,

"Yesene" demiştim.

Evet bunu söylemiştim.

Kara'nın yüzünden anlık bir şaşkınlık geçip vakit kaybetmeden dudaklarıma kapanmıştı.

Ellerimle ensesindeki saçlarla oynarken Kara da belimden yukarıya keşfe çıkmıştı. Dudaklarımdan ayrılıp boynuma ilerlediğinde beni duvara yasladı ben de bacaklarını beline dolayıp daha da rahat ettim.

O boynumla meşgulken daha fazla dayanamayacak olmacak ki beni yatak odasına götürmeye başladı.

Sırtım soğuk yatakla birleşince vücudum titredi Kara üzerime eğilip benimle ilgilenirken ben sadece inliyordum.

Ne, ilkim di canım!

Kendimi kaptırmışken kapı çalma sesini duydum. Kara'nın duyup duymadığından emin değilim ama umursamıyordu.

"Kara kapı" dediğimde boynumda olan yüzü yüzünden boğuk çıkan sesiyle

"Çalar çalar gider, siktir et" dedi. Kapı daha sert çalmaya başlayınca Karayı ittirip

"Önemli bir şey olmalı" dedim. Sinirle üzerimden kalkıp kapıya doğru gitmeye başladı

Ben de aynadan hâlime bakıp çıktım

"Komutanım bir şey oldu sandık Kur'anıma niye açmıyorsun kapıyı!" Diyerek içeri girdi Baran.

Ardından tam takım gelmişlerdi.

"Oo yengem sende mi burdaydın?" Dedi imayla İdris

"Evet o da burdaydı İdris" dedi Kara burnundan soluyarak.

İdris, Baran'ın kulağına yaklaşıp

"Oğlum çok yanlış bir zamanda geldik galiba Kara komutanıma bak yengemsu burda olmazsa bizi çiğnemeden yutardı" dedi.

Baran kafasıyla onu onaylayıp yutkunarak önüne döndü

Caner, İdrisin konuşmasını duyup

"Sen tutturdun amına koyim gidelim gidelim diye. Al geldik yarram!" Dedi sessizce.

İdris Canerin kolunda dirseğin geçirip oturduğu koluga koca bedeninin kaybolmasını diledi. Komutanları askeriyeye gelince onun eğitimle anasından emdiği üç litre suyu da burnundan getirecekti.

Ahmet konuşmaya başladı
"Komutanım valla biz seni merak ettik bakacak kimse de yoktur diye düşündük ondan gelelim de ilgilenelim dedik" Kara derin bir soluk verip

"İyi ettiniz Ahmet, iyi ettiniz." Dedi.

"Ben çay koyayım en iyisi"diyip bendeki özellikle Baran ve İdrisin bakışlarından kaçarak mutfağa gittim

Valla az kalsın mercimeği fırına veriyorduk...

Volte ve yorumları alayımmm🧸

BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin