BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔

34

Sabah yüzümde hissettiğim dudaklarla gözlerimi aralamıştım.

Kara, üzeri çıplak ve altındaki neredeyse düşecek gibi olan siyah eşofmanıyla gülümseyerek bana bakıyordu

Gözlerimi ovuşturup tekrar uyumak için yan döndüğümde Kara kollarımdan tutup kaldırmıştı

"Günaydın güzelim" dediğinde dirseklerimi yatağa bastırıp yüzümü buruşturarak ona baktım

"Saat sabahın yedisi gün aymamış daha bak kargaların sesi de gelmiyor hadi tekrar uyuyalım" dedim yorganı kafama kadar çekerek

Kara'nın ağzından küçük bir kıkırtı çıkmış ardından yorganı kaldırmıştı.

"Yemeklerimiz soğuyacak güzelim hadi ama" oflayarak kalkmış ve baygın gözlerle Karaya bakmıştım.

"Bakma bana öyle,

Seviyorsan söyle!" Dedi Kara nakaratlı bir şekilde. Kahkaha atıp yanağını öptüğümde Kara gözlerini kapatmıştı

"Seviyorum seni" dediğimde kocaman gülümsemişti.

"Bebeğim benim" dediğinde yataktan kalkmış kapıya çıkmıştı

"Hadi çabuk ol" dedi mutfağa doğru ilerlerken. Derin bir nefes alıp yataktan kalktım ardından banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra pijamalarımı değiştirmeden masaya oturdum.

Kara çayları doldurup yanıma oturduğunda tabağıma kahvaltılıkları doldurmaya başladı.

"Kara bu az oldu biraz daha koy!" Dedim ağzına kadar dolu olan tabağıma sitem ederek.

Kara kaşlarını çatıp çayını yudumladı

"Bitir onları Balım" dediğinde kaşlarını çatan taraf ben olmuştum. Derin bir of çekip ekmeği aldım

"Peki baba!" Dediğimde Kara'nın çatılmış olan kaşları yavaşça düzelip dudaklarında muzip bir gülümseme oluşmuştu.

Bu hâline göz devirip yemeğimi yerken benim de dudaklarım istemsizce kıvrılmıştı.

"Çok fesatsın" dedi Kara bana yan yan bakarken. Kendimi tutamayıp kahkaha attığımda o da benimle beraber gülmüştü.

Ensemden tutup yanağımı öptüğünde kahkaham gülümsemeye dönmüştü.

"Gamzelerini seviyorum"

"Gamze kim?" Kara ciddi olup olmadığımı kontrol ettikten sonra abartılı bir şekilde göz devirip haşladığı yumurtayı tekte ağzına attı.

"Diğer sevgilim" dedi ağzı dolu bir şekilde içtiğim çay anında boğazımda kalırken öksürmeye başlamıştım bile...

Kara sırtıma yavaşça vurarken 'helal' diyip gülmeyi de unutmuyordu. Kendime geldiğimde Karaya dönüp koluna sert bir şekilde vurduktan sonra

"Seni de, diğer sevgilim dediğin dilinide keserim Kara!" Dedim Kara kolunu tutup gülmeye devam ederken ona bozulmuş bir şekilde bakıyordum.

Sonunda gülmesini durdurup sandalyemi tutup kendine yaklaştırmış ardından da yüzüme doğru eğilip

"Bana ve dilime de çok farklı şeyler de uygulayabilirsiniz Kraliçem" anında tüm sinirim geçmiş ve yumuşamış olmama kızsam da elimden bir şey gelmiyordu...

"Hı?" Ağzımdan çıkan 'hı' nidası Karanın hoşuna gitmiş olacak ki çenemin altından tutup gülümseyen dudaklarını şaşkınlıktan açılmış dudaklarıma bastırdı.

Küçük bir buse kondurup geri çekildiğinde maraton koşan kalbim artık ağrımaya başlamıştı.

Elinin tersiyle yüzümü okşayan Kara kendi kendine bir şeyler mırıldanıyor sonra yüzümün her tarafına öpüyordu.