36 [FİNAL]

6.1K 415 43
                                    

Çok uzun zaman sonra tekrardan ben geldim! Eğer kitabı unutmuşsanız lütfen sövmeyin 🥰

İsteme günü...

Kara stresle elindeki m4'ünü temizlerken kafası tamamen akşam olacak olan istemedeydi. Yanında gelebilecek olan herhangi bir aile üyesi olmadığı gibi yarbaydan da istemeye çekiniyordu...

Kara ailesi hakkında olan bilgilerin tümünü Balınla paylaşmış ve üzerinden bir yük kalmıştı.

Kara'nın ailesi yani namı değer mi değmez mi meçhul olan Özçelik ailesi...

Bir kazaya kurban gidildi diye bilinen fakat asıl gerçeğin babası tarafından katledilen bir aile

Kara henüz beş yaşındayken babası tarafından acımasızca öldürülen ailesinin farkında bile değildi keşke hiç farkına varmasaydı ancak hayat Kara''ya bu farkındalığı yüzüne vura vura göstermişti

Henüz beş yaşında hiçbir akrabası tarafından kabul edinilmeyen Kara yetimhane köşelerinde yaşamıştı çocukluğunu

Tabii yaşamak denirse

Daha altı yaşındayken aç bırakılmıştı günlerce, dayak yemişti caniice. Sebebi ise bir parça ekmekti..

Yedi yaşındayken yüzleşmişti hayatın acımasızlığıyla,

Sekiz yaşındayken anlamıştı kimsesizliğini,

Dokuz yaşındayken kaçmıştı hapishanesinden...

Günlerce sokakta kalmıştı daha dokuz yaşındayken sonra biri bulmuştu Kara'yı. Babası bellediği bulmuştu onu çekip çıkartmıştı saplandığı bataklıktan

Erdem yarbay...

Onun için canını bile verse borcunu ödeyemezdi...

Şimdi kapısına gidip 'benim için kız ister misin' diye sormaya utandığı Erdem yarbay...

Kapı aniden açıldığında Kara daldığı yerden çıkıp bu hadsizliği kimin yaptığına çattığı kaşlarla bakıyordu ki gelenin Erdem yarbay olduğunu görene kadar

"Evlat!" Dedi Erdem yarbay Kara hemen koltuğundan kalkıp önce elini öpmüş ardından sarılmıştı

"Geç bu ayakları geç!" Dedi yarbay tekerlekli sandalyesini ittirerek

"Hayrola yarbayım?" Dedi Kara anlamamazlıkla

"Şenlik olduğunu duydum hemen geldim evlat!" Dedi emekli yarbay güçlü bir ses tonuyla. Kara derin bir iç çekip gülümsedi, böyle bir adamı nasıl hakettiğini düşündü...

**

Akşam saatlerinde kara elinin titremesinden dolayı kullanamadığı aracıyla bir kez daha küfretti kendisine. Derin bir nefes alıp elini pantolonuyla sildi. Terlemişti.

Araçtan inip kapıyı kapattığında aynı anda iki araç kapı sesi daha yükseldi. Arkasına dönüp onu yalnız bırakmayan ekibine baktı ardından yarbayın tekerlekli sandalyesini çıkartıp oturması için yardımcı oldu

Her şey şimdiye kadar çok güzel gidiyordu. Kara apartmana doğru ilerletti ekibi de arkadan konusa konusa geliyordu

En nihayetinde kapıya ulaştıklarında herkes gerilmişti. Biri hariç...

"Komutanım o çikolatalardan bizde yiyecek miyiz?" Baranın söylediğiyle herkes ona 'ciddi misin?' Bakışları atarken Kara; acaba bunu çağırmakla yanlış mı yaptım diye düşünüyordu...

BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin