35

10.5K 566 81
                                    

Yavaş yavaş sonlara geleceğim artııkkk

***

Ali abinin evinde üç gün konakladıktan sonra Ankaraya geri dönmüş eski düzenimize devam etmiştik.

Kara sık sık karargaha gidiyor evde beni yalnız bırakıyor ve sonra da geri dönüyordu.

Hâlâ alışamıyordum, göreve gittiğinde aklımdan bin türlü senaryolar kurup ağlıyor, geldiğinde de tıpkı bir koala gibi yapışıyor, asla ayrı kalamıyordum.

Yine göreve gitmişti ve iki gündür göremiyordum onu...

Vaktin biraz daha hızlı geçebilmesi adına mutfağa gitmiş ve pasta hazırlamaya karar vermiştim.

Pasta malzemelerini tezgaha koyduktan sonra pastayı hazırlamaya başlamıştım.
Telefonumdan sevdiğim bir müzik eşliğinde dans ede ede pasta hamurunu çarpıyordum ki belime değen soğuk ellerle çığlık atmam ve elimdeki tahta kaşığını savurmam bir oldu.

Acı dolu inleme kulağıma nüfuz ederken bu sesin Kara'dan başkasına ait olmadığı kafama dank etti...

Hızla arkama döndüğümde kasıklarını tutup acıyla kıvranan Karayı gördüğümde ne yapacağımı bilemeyecek bende ellerimi ellerinin üzerine koydum.

"Kara özür dilerim" dedim tedirginlikle.

"Balım geleceğimiz tehlikede" dedi inleyerek. Anlam veremeyerek suratına baktığımda kıvranmalarının arasında gür bir kahkaha atmıştı.

Sonradan yaptığı imayı anlayıp göz devirmiş ve göğsüne vurmuştum.

Biraz nefeslendikten sonra beni kolları arasında adeta boğmuştu. Ellerimi koluna çıkartıp boğulduğumu belli etmeye çalışmıştım fakat o anlamamış ve koltuk altimdan tutup tezgaha oturtmuştu.
Bacak arama yerleşip yüzümü oksamaya başladığında bütün derdim tasam bir anda uçuvermişti.

"Özledim bebeğimi" dediğinde utançla gülümsemiş ve tıpkı onun yaptığı gibi avcumu yanağına yaslayıp,

"Ben de özledim Karamı" kafasını çevirip avcumu içini öptüğünde midemde hep hazırda bekleyen kelebekler uçuş moodunu açmıştı bile...

Kara biraz daha yaklaşıp alnımı, yanağımı ve gözlerimi öptükten sonra sırıtıp dudağımın kenarını öpmüştü. Dudağına bulaşan pembe kremayı gördüğümde utançla kafamı omzuna gömmüştüm.

"Tam kıvamında olmuş bebeğim benim" dediğine gülmüş ve kafamı kaldırıp çenesinden öpmüştüm.

"Yarıda kaldı senin yüzünden" dediğimde tezgahın öbür tarafına bakıp bacak aramdan çekildi.

"Bekle beni hemen ellerimi yıkayıp geliyorum" dediğinde yorgun olma ihtimalini göz önünde bulundurarak tam bir şey söyleyecektim ki mutfaktan seri adımlarla çıkmıştı...

Birkaç dakika sonra geldiğinde ona olabildiğince sert bakmaya başladım.

"Hayırdır birader bir sıkıntı mı var?" Dediğinde yüzüm şekilden şekile girmişti.

"Iy keko" diyip toplu olan saçlarımı savurdum.

"Yalnız sana keko bu adam be gülüm" dediginde yanına yaklaşıp parmak uçlarıma kalktım ve ard arda olacak şekilde iki kez sağ ve sol yanağına tokat attım.

"Fabrika ayarlarına geri dön" dediğimde havada olan ellerimi tek eliyle tutup duvara yaslamıştı.

"Askim bak çok sert çarptırıyorsun duvara az daha nazik olursan eğer çok daha iyi anlaşırız diye tahmin ediyorum sence nasıl olur?" Sözlerimin bitmesini sabırla bekleyen Kara oldukça dikkatli dinliyordu beni.

BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin