Varoluşçuluğun Derinliğinde: Varoluşçuluğa Yolculuk

Hayatın Anlamı Nedir?

Hayatın anlamı gerçekten ilginç ve bir o kadarda merak uyandırıcı bir felsefedir. Şayet şüphesiz dünyamızda yıllardır belki asırlardır bu sorunun cevabı aranıyor. Binlerle filozof, düşünürler bilim adamları hepsi farklı farklı fikirlere ve konseptlere sahiptir.

Tamam yiyoruz, içiyoruz, eğleniyoruz okuyoruz, çalışıyoruz tamam. Ama nereye kadar artık ömür geçiyor bizde yaşlanıyoruz. Neyin uğruna bu aldım, verdim ölçtüm biçtim meselesi bu yüzden insanlarda doğaları gereği düşünen bir varlıklar olduğu için, haliyle hep bir anlam içerisindedirler.

Kimisi der hayatın anlamı mutlu olmaktır, kimisi der sevmektir, kimisi der bilge olmaktır, kimisi der, hayatın hiçbir anlamı yoktur, kimisi ise der ki, ahlaklı ve erdemli bir hayat surmektir. Aslında herkesin hayatında kendisine uygun bir amacı vardır. Ve bu amaç dogrultusunda yaşarlar, hayatının amacını bulmaya çalışanlar ise varoluşsal sıkıntılar çekmesi muhtemeldir. Çünki nede olsa bir şeyleri sorguluyorsun, duşünüyorsun ama bir türlü sonuç alamıyorsun artık bu ise insanı depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir. Aslında bende bunu destekliyorum, hayatım boyunca hep bilgiye aç olmuşumdur ve yaşamın anlamsızlığı üzerine araştırmalar, okumalar yapmışımdır zaten yapmasaydım şimdi sizinle konuşuyor olmazdım. Her neyse demem o ki, cahillik mutluluktur diye boşuna dememişler.

Neyse biz konumuzdan sapmayalım, dediğim gibi mesela şöyle düşünelim dünyamızda insanlardan başka diğer her şeyin bir amacı vardır bu bir gerçektir. Maalesef ki, insanlık hala hayatın anlamını bulmuş değil bununda belli başlı sebepleri vardır.

Bazı insanlar cahilleri kınıyor ama aslında cahiller bilmediklerini bilmiyorlar bu yüzden çoğu mutlular ve aynı zamanda hayatın anlamını bulmak için uğraşmıyorlar, çaba sarf etmiyorlar. Sadece yaşamak için yaşıyorlar. Hayatında hiç kitap okumamış, saf, bilgisiz, kendisinin her zaman haklı olduğunu söyleyen insanlara ise biz cahil diyoruz.

Cahil olmayan, ama bilge de olmayan insanlar vardır. Mesela üniversite eğitimini tamamlamış, evli ve çocuklu, sabah akşam işe geden, işte normal hayat standartlarında bir insan ama mutludur. Neden diye sorarsanız, çünki soru sormuyor. Einstein'in güzel bir lafı vardır. Bir insanı verdiği cevaplardan değil, sorduğu sorulardan tanıyabilirsin diye. Aslında tüm mesele budur.

Peki ya şimdi sorabilirsiniz hayatın anlamını bulmak için ille de, cahil mi olmalıyız biz? tabii ki hayır. Sadece bir örnek verdim cahil olup olmamanız size bağlı bir şeydir. Neyse şimdi gelin bakalım, ünlü antik yunan filozoflara, felsefi akımlara göre hayatın anlamı tam olarak nedir?

Platon'a göre: Hayatın anlamı bilgeliğin en yüksek noktasına ulaşmaktır.

Aristoya göre: Hayatın nihai anlamı iyi ve ahlaklı olmaktır.

Kinizm: Bu felsefi düşünceye göre ise, zenginlik, güç, şöhret gibi bütün insani duygulardan uzak durarak, basit bir yaşam sürmek hayatın asıl amacıdır.

Hedonizm: Hayatın anlamı kişinin kendisine sadece haz veren aktivileri yapmasıdır. Kısa bir deyilişle hazcılıktır.

Stoacılık: Hayatın anlamı doğaya uygun yaşamak ve mutlu olmaktır.

Kantianizm: "Sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına öyle davran." sözüyle akıllarda kalmıştır. Bu felsefeye göre hayatın anlamı budur. İnsanların sana kötülük yapmasını istemiyorsan, sende insanlara kötülük yapma. Ve ya sana nasıl davransınlar istersin? sende onlara öyle davran.

Nihilizm: Hayatın tamamen anlamdan yoksun olduğunu ve ahlak, etik gibi kavramlarında saçma olduğunu savunur. Bir sözle hiçciliktir.