Kötülüğün tamamen doğuştan mı gelir? yoksa çevresel faktörlere bağlı sonradan mı kötü olunur? sorusu yıllardır toplum tarafından çok merak edilen bir felsefi sorudur. Şöyle ki, kötülük problemi varoluşçuluğa göre sonradan kazanılır. Insan sadece dünyaya fırlatılmıştır, kişi sonradan kendi yaşamını kurmaya başlar. Diğer düşünülen olgu ise kötülüğün doğuştan gelebilmesidir. Çocuklar üzerinde bazı deneysel bilim araştırmaları insanın doğuştan gelen bir özelliği bireyin farklı olanı dışlamak olduğunu gösteriyor. Yani biz aslında doğuştan ırkçı, zorba gibi bir takım özelliklerle doğuyoruz fakat insan beyininin eğitilmesi ile bu şey değiştirilebilir. Bu yüzden eğitim ve aile önemlidir. Varoluşçu yaklaşım ile bakacak olursak buna hak veriyorum. Sonuçta insan dünyaya birden bire gelmiştir, daha bebek iken, özgür irademiz olmaz iyiyi, kötüyü ayırt edemeyiz. Zamanla büyürüz, yetişkin oluruz böylece kendi kararlarımızı kendimiz verecek kadar boyuta ulaştığımız zaman kötü ve ya iyi olmayı kendimiz seçiyoruz. Yani anlayacağınız kötülük sonradan kazanılan bir beceridir.
YOU ARE READING
Varoluşçuluğun Derinliğinde: Varoluşçuluğa Yolculuk
Non-FictionKendime özgü biçimde felsefi denemeler yaptığım kitaptır. Eğer felsefeye nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız buyurun doğru yerdesiniz. Hepinize keyifli okumalar.
