Tüketim Çılgınlığı gezegenimizdeki tüm insanların aynı kişiye dönüşmesine yol açmıştır. Bir çok bireyin bu çılgınlığın farkında bile olmaması dünyamızı ele geçiren bu kültürün bizi yanlış olana yönlendirmesiyle ne kadar çok kandırıldığımızı anlıyoruz.
Baktığımız zaman herkes rekabet içinde çok ünlü bir kiyafet markasının yeni çıkardığı kiyafetleri satın almak için adeta can atıyoruz, sabah 8 akşam 6 nefret ettiğimiz bir işte çalışıp vakti vaktinde ev faturalarımızı ödüyoruz. Kendimizi dünyevi mallara alıştırıp buna teslim olduktan sonra her şeyi normal olarak kabul edip toplumun bize uyguladığı normlarla tüm benliğimizi yitiriyoruz. İtiyacımız olmayan ne varsa hayatımızın içinde yer almaya devam ediyor. Sürekli bir şeyler tüketen robotlar gibiyiz. Bunun sebebini sırf modern çağa ayak uydurmak için olduğunu biliyoruz. Biz kendi kaderimizi kendimiz mahvediyoruz çünki çocukluktan beri biz böyle yetiştik. Sanki tüm ömrümüz boyunca buna mahkumuz ya da öyle olduğunu sanıyoruz fakat aslında öyle değil. İyi bir üniversiteden mezun ol, kendine yüksek maaşlı bir iş bul, evlenip çoluk çocuğa karış, ve tüm yaşamın boyunca sevmediğin bir işte çalışıp her ay kapını çalan faturaları ödemeye devam et. Başkalarını mutlu etmeye çalışmak ile geçen koca bir ömür ne kadar korkutucu ama 60 yaşına geldiğinde ise kalp krizinden ölüyoruz ve bize sadece bir kere sunulan bu mucizevi hayatımız her fırsatta yanlış kararlar aldığımız yüzünden mahvoluyor.
Ancak her şeyi kaybettikten sonra her şeyi yapmakta özgür oluruz.
~ Fight Club (1999)
YOU ARE READING
Varoluşçuluğun Derinliğinde: Varoluşçuluğa Yolculuk
Non-FictionKendime özgü biçimde felsefi denemeler yaptığım kitaptır. Eğer felsefeye nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız buyurun doğru yerdesiniz. Hepinize keyifli okumalar.
