F16'cı |Texting [TAMAMLANDI☑️]

5.Bölüm

Merhaba öncelikle tüm Türkiyenin başı sağ olsun gerçekten çok zor bir durum ama birlik olup bunu da atlatacağız inşallah. Herkes elinden ne geliyorsa yapsın lütfen.

ATANAMAYANLARI KORUMA DERNEĞİ🦄🧚🏼‍♀️

SİZ :

SİZ : İş görüşmesine giderken aynaya yansıyan görüntülerim

MEVO'M :

Öqretmen Hanim : Düştüm de kaldırır mısınız?

Düşük Bütçeli Einstein : Senin bu tatlılıkla işe alınmama ihtimalin yok cano.

SİZ: Eyvallah aslanlarım

SİZ : Şu iş olursa yemeğe çıkaracağım sizi

Düşük Bütçeli Einstein : Bak tüm dükkanı yerim gözünün yaşına bakmam

Düşük Bütçeli Einstein :

SİZ : BDJDMSLAÖALAL

SİZ :O zaman sizi ikinci plana atmak durumunda kalırım Kerem Beyciğim

SİZ : Malum şu pilota borcum var...

Düşük Bütçeli Einstein : Vay be bir F16'cıya satıldık kızlar görüyor musunuz..?

SİZ : F16'cı mı

SİZ :HSNSMSLDŞALA İYİMİŞŞŞ

MEVO'M: Maalesef gördük Kerem

MEVO'M :

SİZ: Bi de bayıl istiyorsan Meva

MEVO'M :Olur olur onu da yaparız

Öqretmen Hanim : Ahdnsskanaa alemsiniz

Öqretmen Hanim : Kızın borcu var napsın

SİZ : Helal be Öqretmenim

Öqretmen Hanim : Arkadandayım yoldaş

SİZ :

SİZ : Neyse millet size doyum olmuyor iş görüşmesine geç kalacağım sonra haberleşiriz öpüldünüz.

MEVO'M :Haberdar et bizi

SİZ : Tamamdır bebek

Telefonu gülerek kapattım. Şu grup hayattaki tek eğlencemdi. Dört arkadaş çocukluktan beri beraberdik ve kaderdir ki dördümüz de öğretmen olup dördümüz de atanamamıştık. Kerem grubun en zekisiydi çocukluktan beri fiziğe ilgisi vardı ve fizik öğretmenliği okudu. Meva da çocukluktan beri renklere olan aşkını resim öğretmenliğine dönüştürdü. Öqretmen Hanim dediğimiz grubun en anaçı Doğa çocuklara olan olağanüstü sevgisi yüzünden sınıf öğretmeni olmak istedi. Ben ise on iki yaşında babamın hediye ettiği ilk enstrümanım olan gitarım ilgimi fazlaca çekip hobiyi mesleğe dönüştürmeme neden oldu. Ve müzik öğretmeni oldum.

Kapattığım telefonu çantama atıp sağ elime çantamı sol elime montumu alıp dışarı çıktım. Yeni açılan bir yer olduğu her halinden belli olan koleje vardığımda müdürün odasına ilerledim. Kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdim. Müdür 50 li yaşlarında hafif kel ve gözlüklü bir adamdı. Gözlüklerinin altından bana konuşmamı beklercesine baktı.

-Merhaba dedim gülümseyerek
-İş görüşmesi için gelmiştim. Dün telefon ile görüşmüştük

+Alin Hanım?
-Evet Müdür Bey, benim.
+Hoş geldiniz buyrun oturun

Kafamı sallayıp oturdum. Oturmamı bekleyen müdür konuşmaya başladı

+ Yeni mezun olmuştunuz değil mi?

- Evet yeni mezun oldum.

+Peki tecrübeniz var mı?

- Ne yazık ki yok burayı da tecrübe kazanmak için istiyorum zaten.

+Yani Alin Hanım açıkçası biz okulumuzda tecrübeli öğretmenler istiyoruz.

-Peki herkes tecrübeli eleman isteyip tecrübesizlere şans verilmezse biz gençler olarak nasıl tecrübe kazanabiliriz merak ediyorum doğrusu?

+ Haklısınız fakat okulumuzun prestijini düşünmek zorundayız. Hiçbir veli tecrübesiz öğretmen çalıştıran okula çocuğunu göndermek istemez. Üzgünüm

Adamın her cümlesinde sinir kat sayım daha da artıyordu. Bu zihniyetten ne zaman çıkacağımızı bilmiyordum.

- Kusura bakmayın ama söylediklerinizde doğruluk payı olduğuna inanmıyorum. Emekliliği çoktan geçen öğretmenler emekli olmayıp eski usül yöntemlerle yeni nesile eğitim vermekte çok da başarılı değiller. 40 yıllık öğretmen olup eğitim öğretimden bir haber olan çok fazla öğretmene şahit oldum. Beni yanlış anlamayın ya da anlayın fark etmez sizin de onlardan biri olduğunuzu görüyorum. Çocukların böyle ortamlarda yetişmesi can sıkıcı

Cümlemi bitirip onun konuşmasına izin vermeden çıktım. Gerçekten sinirlerim bozulmuştu. Gruba haber vermek için telefonu elime aldığımda yüzbaşından gelen mesajı görünce şaşırdım.

BÖLÜM SONU