2. Kitap 6. Bölüm

3.9K 317 126
                                    

Sınırı aşmışız bende bölümü salıyorummmm

Yıldımızı parlatmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayınnnn

Keyifli okumalarrr ballarım

✈️✈️✈️

Yavuz Komutan bizi öylece bırakıp giderken Şahin'in yaşadığını duymak beni o kadar etkiledi ki olduğum yerde yere çöktüm. Bacaklarım beni taşımıyordu.

"Yaşıyormuş Kerem. Yaşıyormuş. Şahin yaşıyormuş!! "

"İşte bu be! Biliyordum. Bu işin peşini bırakmayacağız."

"Tabii ki bırakmam bu saatten sonra. Ucunda ölüm bile olsa Şahin'i bulacağım."

Keremden destek alarak ayağa kalktım.

Yavuz Komutan'ın arkasından gitmeye yeltendim ama  Kerem beni  durdurdu.

"Nereye?"

"Gidip şu işin aslını öğrenelim."

"Tabii Alin o da seve seve anlatır zaten az önce yaptığı gibi (!)"

"Haklısın ama belki biraz daha sıkıştırırsak anlatır Ha?"

"Anlatmaz Alin. Hem zaten bugün çok yorulduk. Hadi bakalım doğruca eve gidiyorsun güzelce dinleniyorsun."

El mecbur kabul ettim çünkü hem ciddi manada  çok yorulmuştum hem de Kerem benden daha inatçıydı.

Odadan dışarı çıkıp Burak'ın yanına gittik.

Olayları kısaca anlattıktan sonra her şey için teşekkür edip. Asena Komutan konusunda da biraz çöpçatanlık yapıp askeriyeden dışarı çıktım. Kerem biraz daha Burakla vakit geçirmek için orada kaldı.

***
Evin kapısını açtığımda burnuma buram buram patates kızartması kokusu geldi.

"Anne sultan yine döktürmüş. Aman aman"

Koşar adım mutfağa gidip kızartma tenceresinden yeni çektiği patatesten ağzıma atarken elime vurdu.

"Pis ellerinle yeme yavrum mikrop kapacaksın."

"Yok yok bir şey olmaz. Hem vücudun ona da ihtiyacı var. Boşver sen."

Annem içten içe halime gülüyordu. Uzunca bakıp kocaman sarıldı bana.

"Bu hallerini çok özlemişim Alin'im."

Ah annem bir bilsen ben de Şahin'imi çok özledim...

"Geçti annem. Daha da iyi olacak her şey "

İkimizin de gözleri dolu dolu olunca annemden ayrılıp banyoya ellerimi yıkamaya gittim.

Geri geldiğime muazzam bir sofra beni karşıladı. Hayal de olsa eski arkadaşlıklarımı çok özlüyordum.

Lanet olsun hayaller gerçeklerden neden hep daha güzel olurdu ki!

Masaya oturdum ve annemde yanıma oturdu.

Aramızda sessizlik hakimdi.

"Anne" diyerek sessizliği bozdum.

"Efendim güzel kızım"

"Benim gitarım nerede?"

"Ne gitarı?"

"Şahin'in aldığı gitarım."

Elindeki çatalı büyük bir gürültüyle tabağa bıraktı.

"Alin! Yine mi?"

"Ne yine mi anne?"

"Kızım hani Şahin'in olmadığını kabullenmiştin. Bunun için klinikte yattın sen be evladım."

"Anne Şahin hayatta"

Çayından içmeye çalışan annemi öksürük krizi yakaladı.

Ayaklanıp sırtına vurmaya çalışırken  beni engelledi.

"Ne ne ne?"

"Duydun işte. Bu sefer Kerem doktor da bana inanıyor."

"Alin bak yine aynı şeyleri yaşayamam. Kabullen şunu Şahin yok ve hiç olmadı."

"Anne neden bana inanmıyorsun Şahin var ve yaşıyor. Keremle araştırıyoruz."

Kelimeleri bastıra bastıra söylemem annemi daha da kızdırdı

"Alin saçmalayı kes artık. Yine deliler hastanesine mi yatmak istiyorsun Ha!?"

"Peki" dedim uzatmadan. Ama zihnimin bir köşesine annemi de yazdım. Etrafımda benden gizli dönen dolaplar vardı. Ve bunu ortaya çıkarmak için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Çünkü adım gibi hatta adımdan daha çok emindim ki ben hastaneye yatmadan önce tanışmamıza vesile olan o gitar telefonum ve Şahin'e ait nice eşya baş ucumda dururken hastaneye yattıktan sonra  birden ortadan kaybolmuştu.

Patatesim bittiğinde odama geçip detaylı bir araştırma yapmak için işe koyuldum.

Önce bilgisayar masamdaki çekmeceyi karıştırdım  daha sonra gardırobum, kitaplığım, çalışma masam, Yatağımın içi... hepsini didik didik ettim fakat hiçbir ipucuna rastlamadım.

Umutsuzca yatağımın dibine çöküp ellerimi iki yanıma yatağın altına gelecek şekilde yerleştirdikten sonra elime çarpan şeyle irkildim. Hızla telefonumu alıp fenerini yatağın altına tuttum ve bulduğum şey kalbimin vardığını bana yeniden hatırlattı.

Şahin'in bana gitarı hediye ederken yazdığı nottu bu.

Umutsuzluğa kapıldığımız zamanlar illaki olur. Hayat bize her zaman gülmez ama emin olun ki o en dipte hissettiğiniz zamanlar, o en karanlık hissettiğiniz zamanlar var ya. Hah işte o anlar ışığa çok yaklaştığınızın habercisidir. Bu da benden size bir deli tavsiyesi. En mutsuz en umutsuz anlarınızda aklınıza ben geleyim, bu cümlem gelsin.

BÖLÜM SONU
Gidişat hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Yorumlarınız benim için çok çok kıymetli. Hatalarım varsa görüyorum ve beğenileriniz beni mutlu ediyor. Lütfen yazmaktan çekinmeyin.

Kendinize cici bakın ben kaçtımmmm❤️❤️

F16'cı |Texting [TAMAMLANDI☑️] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin