2. Kitap 3. Bölüm

4.2K 271 17
                                    

Bölüme geçmeden Yıldızımızı parlatmayı unutmayınızzz

Keyifli okumalarrr

✈️✈️✈️

Kerem beni onayladı.

"Evet, o değil. Adam 50'li yaşlarda ama eminim Şahinle bir bağlantısı var."

Eliyle ekrandaki görüş açısını gösterdi.

"Baksana doğrudan bizi izliyor."

Gözlerimi kısıp ekrana daha da yaklaştım.

"Söylediklerinde haklısın çünkü bu Yavuz Komutan."

"Yavuz Komutan mı?"

"Evet. Şahin'in ölüm haberini veren komutan. Şahin'i çok severdi. Oğlu gibiydi. Ben onu da hayal sanıyordum. "

Parmağımı ekrana bastırdım.

"Ama bak burada."

Sinirlerim bozulmuştu cümlemi dile getirirken kahkaha attım.

"Bu da demek oluyor ki."

Kerem duraksadı.

"Şahin'e giden yol bu Komutandan geçiyor."

Cümlesini ben tamamladım. Sonra da devam ettim

"Zaten başıma ne geldiyse onun yanındayken geldi."

Kerem hayretle beni dinliyordu

"İşler karışacak çocuklar"

Konuşma boyunca sohbetimize hiç dahil olmayan Serkan ilk defa ağzını açtı.

" Haklısın. Ama önce emin olmalıyız."

Lafının üzerine Kerem'e döndüm

"Bu Yavuz Komutan. Hiçbir şeyde emin olmadığım kadar eminim."

"Peki. Çalıştığı yeri hatırlıyor musun?"

"Konum olarak hayır. Adamların yüzleri bile hafızamda net değil."

Kerem Serkan'a baktı.

"Devrem bir bakabilir misin kayıtlardan belki buluruz."

"Askeriye zor devrem. Sistemleri öyle kolay kolay hacklenmez. Ama şunun şurasında kaç tane askeriye var ki? Gidip sorsanız iyi olabilir."

"Bizden gizlenen adam hoş geldiniz çocuklar diyip çay içirmeyecek herhalde. Askeriyede her sorana askerlerinin isimlerini verecek değil."

Serkan beni onayladı.

"Haklısın Alin. Onu düşünemedim."

Bilgisayara bakmaya devam edip birden Kerem'e döndü.

"BURAK! "

"Burak mı? " Kerem Serkan'a mal mısın der gibi bakıyordu.

"Evet oğlum. Burak'ın Komutanının ismi de Yavuzdu. Hatırladığım kadarıyla o da havacıydı."

"Oğlum koskoca ülkede bir Yavuz Komutan o mu var?"

"Bence bir sorun ne kaybedersiniz?"

Serkan'ı onayladım

"Haklı olabilir Kerem. Hem belki bize yardımı dokunur. Burakla samimi değilseniz ama orasını bilemem."

İkisi de lafıma güldü.

"Beraber büyüdük."

"Öyle mi?" dedim Serkan'ın lafına karşılık.

"Mahalleden falan mı arkadaşsınız."

İkisinin de gülen yüzleri bir anlığına düştü.

"Yetiştirme Yurdu."

Kerem'e bakıp elini tuttum

"Kusura bakmayın patavatsızlık ettim."

"Yok be Alin ne kusuru. İşte benim baba yoktu ana da bakamam dedi. Verdi yetiştirme yurduna. Arada gidip görüyorum o kadar."

"Benim ikisi de hayatta ama hangi cehennemdeler bilmiyorum. Yurdun önüne bırakmış gitmişler."

Kerem'in lafına güldü Serkan

"Doktor olduğunu bilseler yakana yapışırlar ama"

"Bu zamana kadar yanımda olmayan insanları yanımda tutar mıyım sence?"

Serkan başını sağa sola salladı.

"Asla."

Kerem'e bakarak

" Ben Serkan ve seni asker arkadaşı sanıyordum." dedim.

"Zaten öyle. Biz üçümüz de asker olmak istiyorduk."

Askerliğimiz de aynı zamana denk geliyordu. Şansa aynı kışlaya düştük ama zor şartlara sadece Burak dayanabildi. Ben kendimi bilime adadım. "

Kerem elleriyle kendini gösterdi. Hali oldukça komikti.

" Aha bu da hacker oldu"

"Tam öyle demeyelim de. Bilgisayar Mühendisiyim diyelim."

Lafına gülerek karşılık verdim.

"Neyse ben şunu bir arayayım diyip içeri gitti Kerem."

Beş dakika sonra da geri döndü.

"Burak bize yardım edecek."

"İşte bu."

BÖLÜM SONU

Güzel gidiyoruz bence. ASENA kitabına yer vereceğim bir sonraki bölümde farklı bir hava katar.

Umarım beğenmişsinizdirr

Kendinize cici bakın

F16'cı |Texting [TAMAMLANDI☑️] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin