F16'cı |Texting [TAMAMLANDI☑️]

22. Bölüm

Merhabalar nasılsınız
Okumaya geçmeden önce yıldızımızı parlatmayı unutmayınızzz efenimmm ⭐⭐
Keylifli okumalar

🇹🇷🇹🇷🇹🇷

(1 hafta sonra)

- Alin kızım bunu nereye koyayım?

Annem, Yüzbaşının bununla beraber gönderdiği 7.çiçeği de eliyle yanıma getirdiğinde ona baktım.

+ Ver bana anne usanmadı şunları her gün gönderiyor. Evde çiçekten yer kalmadı.

- Affetirmeye çalışıyor çocuk kendini işte kızım ama dirayetliymiş başkası olsa bu kadar uğraşmazdı.

+ Olan olduktan sonra çiçek bahçesi de satın alsa bir şey değişmez.

Ellerimi anneme uzatıp beyaz orkideyi aldım. İçine bakınca notu fark edip zarfından çıkardım :  Benim yüzümden üzüldüğün her salise için özür dilerim Pembe Pena...

Yazıyı okuduktan sonra notu masaya bırakıp çiçekleri odama götürdüm. Bir hafta olmuştu engelleyeli ısrarla her gün eve çiçek gönderiyordu. Yaptığı şey çiçekle telafi olacakmış gibi...

Çiçeği bir kenara bıraktıktan sonra elime telefonu aldım. Müzisyenler için olan iş ilanlarına bakarken bir tanesi ilgimi Çekmeyi başardı:

Kurumumuza gitar öğretmeni aranıyor. İletişim için arayınız.

Numarayı çevirip telefonu kulağıma götürdüm. İkinci çalışta açılmıştı.

- Alo Neşeli Pena Müzikevi, buyrun.

+ Merhaba, ben İnternetteki iş ilanı için aramıştım da hala birini bulmadınız değil mi?

- Hayır bulamadık halagitar öğretmeni açığımız var.

+ Anladım. Peki adresinizi alsam görüşsek olur mu?

-Tabii ismimiz nedir?

+ Alin KOCATEPE

- Tamamdır Alin Hanım yarın 15.00 gibi kurumumuza gelin detayları görüşelim.

+ Çok teşekkür ederim iyi günler.

- Ben teşekkür ederim iyi günler.

Telefonu mutlu mutlu kapatıp yatağa uzandım. Parti travmamdan sonra bu iyi gelmişti.

Artık işe girmeliydim çünkü anneme yük oluyormuşum hissi içimde gün geçtikçe büyüyordu.

(1 gün sonra)

ATANAMAYANLARI KORUMA DERNEĞİ 🦄

SİZ :  Gençleeer akşama bizdeydiz kutlama vaarrr!

DÜŞÜK BÜTÇELİ EİNSTEİN : Ayy noluyor Aloşş

MEVO'M : Hayırdır aşk ne bu mutluluğun sebebi

SİZ : Ne demek Aloş sen bana nasıl Aloş dersin. Öğretmen Hanım diyeceksin NDNDMSJSMSMZ

DÜŞÜK BÜTÇELİ EİNSTEİN : Senn şaka yapıyorsunn

Öqretmen Hanim : Neeee iş mi buldunnnn

SİZ :Evvvveeettt

MEVO'M : Ağağağaa çığlık attım sevinçten ay hadi hayırlı olsun.

SİZ : Amin aminnn. İlk maaşımla yemek sözümü yerine getireceğimm

Düşük Bütçeli Einstein : Alllaaah yaşadıkkkkk

Öqretmen Hanim : Kerem sakin olsana evladım gören de hiç yemek yememişsin sanacak.

Düşük Bütçeli Einstein : Yemek var işin içinde Tabiat Kuzu YEMEK boru değilll!

Öqretmen Hanim :HSNDKDKŞS

MEVO'M : Ee Alin nasıl oldu anlatsana merak ettim.

SİZ : Detayları akşama anlatırım şuan halletmem gereken evrak işlerim var haber vermek istedim. Hadi ben kaçtım öpüldünüz 🧚🏼‍♀️

Annem bir akrabaya kalmaya gittiği için ona haberi telefonla vermiştim.

Telefonumu arka cebime koyup işlerimi halletmeye gittim.

***
Akşam olunca Kerem, Meva ve Doğa ellerinde poşetlerle geldiler. Meva ve Doğa'nın aksine Kerem'in kafasında parti şapkası vardı.

- Hoşgeldinizzz

+Hoş bulduk aşkoo

Kerem diğer elinde tuttuğu parti  şapkasını benim kafama bıraktı ve telefonundan bir parti müziği açıp  oynamaya başladı. Haline gülerken bizi de oynamamız için zorluyordu ve çok mutlu olduğum için dansına eşlik ettim.

Yaklaşık bir saat evin içinde deli gibi dans ettikten sonra ilk pes eden ben oldum.

+ Yeter çok yoruldum. Kerem aşko kapat müziği bize çay koyayım sevdiğin kurabiyelerden yaptım ve inanamayacaksınız annemin çeyizinden bu sefer bir bardak dahi eksiltmedim.

- Helal olsun benim kızıma

Kerem yaklaşıp alnımdan öpmeye çalışırken onu iterek mutfağa geçtim.  Meva mutfakta yardıma gelirken Doğa ve Kerem'e de sofrayı hazırlama görevi vermiştik.

***

+ Eee hadi anlatsana şu iş olayı nasıl oldu Aloş?

Sözünün bitmesiyle ağzına kurabiye atan Doğa benden bir cevap bekliyordu.

- Şimdi şöyle oldu. Ben İnternetten ilanlara bakıyordum. Bizim evin yakınındaki Neşeli Pena Müzikevi var ya gitar öğretmenleri yokmuş. Bende bunu görünce aradım. Gelin görüşelim dediler. Ben de gittim görüştüm. Okulu 1.bitirdiğimi söyleyince maaşda falan da anlaştık  hayırlı olsun dedi ve el sıkıştık. Müdürleri de çok tatlıydı.

Hepsinin gözleri gülüyordu benden daha çok sevindiklerine adım gibi emindim. Hayattaki büyük şansımdı onlar benim. Sevinçle birbirimize sıkı sıkı sarılınca bizi ayıran zil sesi olmuştu.

Onlardan ayrılıp kapıyı açınca gördüğüm şeyle kalakaldım.

Elinde benim dolandırılmama sebep olan gitarın aynısından - ki bu da görünüşüne aşık olup uğruna öldüğüm gitar oluyor. - elinde tutan Yüzbaşı duruyordu.

BÖLÜM SONU