-02-

147 22 50
                                    

"katsuki... katsukiii. kat-su-kiii... katsuki!" sarışın birden duyduğu ses ile korkuyla yerinden sıçradı ve ne olduğunu anlamak istercesine etrafına bakındı. o sırada üstüne doğru eğilmiş onu dürten kırmızı saçlı genci görmesiyle geri gözlerini kapadı. "ne var? uyumaya çalışıyorum kör müsün?"

"beyefendiye bak, uyuyormuş. senin prense göz kulak olman gerekmiyor muydu ha?"

"ne diyorsun ya şurada duruyo işte-" cümlesinin devamını eliyle gösterdiği yerde olmayan melezi fark edince getirememişti. korkuyla uzandığı yerden doğruldu ve etrafına bakındı. "siktir." hızla ayaklandı ve kılıcını kemerine takıp koşmaya başladı. o sırada kırmızı saçlı genç onunla dalga geçer bir ses tonunda bağırıyordu. "koş katsuki, geleceğimiz söz konusu!"

"kapa çeneni salak!" mağaradan çıkar çıkmaz gördüğü ayak izlerini takip etmeye başladı. tüm gücüyle ayak izlerini yetişebilmek için koştu. kısa bir süre sonra az ileride elindeki iplerden hala kurtulamamış melezin koşan bedenini görmesi ile bağırdı. "lanet olasıca piç nereye gittiğini sanıyorsun!"

"bırak peşimi be sapık herif!" onun peşinden geldiğini öğrenmesiyle bedeninde salgılanan adrenalin daha hızlı koşmasını sağladı. onun hızlandığını görünce sarışın sinirle iç çekti ve parmaklarını dudaklarına götürerek ıslık çaldı. todoroki hala tüm gücüyle koşmaya devam ederken birden duyduğu patlamaya benzer ses ile sendeledi. arkasını döndüğü sırada sarışını göremeyince ondan kurtulduğunu düşünerek sevinirken birkaç saniye sonra üstüne gelen ani rüzgar ile ayakta kalmak için direndi. ona doğru uçtuğunu gördüğü kırmızı ejderha ile birkaç saniye yerinde kaldı. sadece bir rüya olduğuna ve kendine vurduğunda uyanacağına inanmaya çalışsa da birkaç saniye içerisinde ona daha çok yaklaşan yaratığı görmesi ile kendine geldi ve koşmaya devam etti. "hassiktir hassiktir hassiktir!" 

o sırada yere yakın ilerleyen ejderdahaya, üstüne tırmandığı ağaçtan atlayıp boynuzlarından birine tutunan sarışın eliyle melezi işaret etti. "şu salağı uçurumdan düşmeden yakala ei. sanırım ödülü tek parça halinde götürmezsek alamayız. yani belki dikersek kabul ederler ama düşük ihtimal bence." todoroki var gücüyle koşmayı sürdürürken az ilerisindeki uçurumu fark etti. kendini durdurmak için ne kadar uğraşsa da arkasından gelen devasa yaratığın kanat çırpışları yüzünden oluşan rüzgar bedenini itmeye devam ediyordu. uçurumun ucuna gelmesi ile aşağı düşeceği sırada ejderhanın kanadından sarkarak belinden kavrayan sarışını görmesi ile küfretmeye başladı. "sapık! siktir git bırak beni lanet olasıca herif! seni hele bir elime geçireyim var ya!"

"deli misin amk bir dur! iki saniye debelenme ikimizi de öldüreceksin!"

"öleceksem seni de yanımda götüreceğim sapık herif, bırak!" o hala debelenmeye devam ederken sarışın belini iyice sardı ve onuda kendisiyle birlikte ejderhanın gövdesine sürükledi. iyice tutunduğundan emin olduktan sonra ejderhanın üstüne hafifçe iki kere vurdu. bununla birlikte ise kızıl ejderhanın koca kanatları iki yana açıldı ve sertçe çırpınmaya başladı. birkaç saniye sonra havalanmanın ardından todoroki korkuyla onu tutmaya çalışan sarışına sarıldı. "indir beni!"

"düzgünce oturursan düşünürüz onu."

...

ikilinin arasında uzun bir sessizlik vardı. hala uçan ejderanın üzerinde oturmuş birbirlerini öldürücü bakışlarla seyrediyorlardı. fazlasıyla yukarıda olduklarından yer neredeyse hiç görünmüyordu. bu sessizlikten rahatsız olan sarışın dayanamayıp konuştu sakin bir tonla. "tamam artık sakinleştiğine göre-"

"sakin falan değilim! seni hala öldürmek istiyorum. ama şükret ki ölmek için henüz çok gencim ve şu lanet olasıca sikik evcil hayvanının üstündeyiz. hem bunların nesli yıllar önce tükenmedi mi tanrı aşkına!"

your beauty never really scared me-bakutodoWhere stories live. Discover now