your beauty never really scared me-bakutodo

-09-

bölümde smut var ne bilim yazım dedim

sarışın alt katta onlara verilen anahtar ile kısa bir süre uğraştıktan sonra kapıyı açmayı başarmış ve kendini zorla içeri atmıştı. o hızla içerdeki odaları gezmeye başlamışken melez kapıyı arkasından kapatıp gergince içeri geçti. "burada mı kalacağız."

"evet bir geceliğine. hem bak yatakta var. kaç haftadır söyleniyorsun taş üstünde yatmaktan bıktım diye. şu an sokaklarda dolaşmak riski olur yolda sabah kirishimayla buluşur öyle devam ederiz."

"yani kirishima gelmeyecek mi?"

"hayır." todoroki merakla içeride göz gezdirdi. içerisi çok küçüktü ve neredeyse hiç eşya yoktu. duvarlar kerpiçten olduğundan içerisi çok soğuktu. iki odadan oluşan evin bir odasında sadece çift kişilik bir yatak, camın önündeyse tek kişilik küçük bir koltuk vardı. öbür odaysa küçük bir lavaboydu. o etrafı incelerken bakugo yanına pelerinini çıkarmış bir şekilde üstünde sadece pantolonuyla geldi. "sen nasıl donmuyorsun?"

"meslek sırrı. kıyafetlerini çıkar da yıkayım. kaçarken her tarafımız çamur oldu. bir de o kadar para veripte karşılaştığımız eve gel. lavaboda duş almak için bile bir yer yok. sadece klozet ve musluk." todoroki onun söylenmesine gülerken ceketini ve sarışının tanınmaması için verdiği siyah pelerini çıkardı ve uzattı nazikçe. ancak sarışın yanından ayrılmak yerine beklemeye devam edince anlamamış bir şekilde izlemeye başlayınca derin bir nefes aldı. "öbürlerini de."

"o kadar kirlenmediler."

"sabaha kadar anca kurur çıkar ver işte." todoroki utançla kafasını eğince sarışın daha fazla bir şey demeden lavaboya ilerledi. "çıkartıp kapının önüne koyarsın. yatakta da o kadar rahat rahat yatayım, yayılayım deme bir de sakın. yerde yatma gibi bir planım yok bende yatacağım yatakta."

"tamam." sarışın lavaboya doğru giderken todoroki ilk önce pantolonunu ardındansa gömleğini çıkardı. evin içi soğuk olduğundan bir an önce yataktaki örtünün altına girmek istediği için kıyafetleri lavabonun kapısının önüne bıraktı. ardındansa hızla örtünün altına girdi. yatak her ne kadar yumuşak olmasada aylar sonrasında bir yatakta yatmak ona çok büyük bir keyif vermişti. çift kişilik örtüye bedenini sıkıca sardıktan sonra yatağın boş kısmına döndü ve uzandı. aradan birkaç dakika geçtikten sonra sarışın elinde ıslak kıyafetler ile yanına döndü. ilk başta melezin haline gülmeden edemedi, ardındansa kıyafetleri koltuğun üstüne dizdi. "ne o burrito mu olmaya çalışıyorsun?"

"sizin için demesi kolay beyefendi soğuğa karşı artık nasıl bir bağışıklığınız oluştuysa."

"alışıyor insan. hayatımız boyunca ısıtmalı odalarda kalmadık." melezin yatakta boş bıraktığı kenara uzandı ve elini başının altına koydu tavanı izlerken. todoroki bir süre onun yüzünü seyrettikten sonra tamamını üstüne çektiği örtünün yarısını sarışının üstüne örttü ve kafasını onu görecek şekilde yana doğru yatırdı. bakugo bu yaptığına hafifçe gülümsemekten başka bir tepki vermedi. ikiside çok yorgundu. "bana rağmen o kadar askerden kolayca kaçabilmene hayret kaldım doğrusu."

"eh majesteleri hayatımız boyunca sizin gibi masa başında kıçımızın üstünde oturup durmadık."

"sana da iltifat edilmeye gelmiyor bakugo. yeminle bir değişiksin. hemen laf sokmanın bir yolunu arıyorsun." bakugo güldü ve bedenini ona doğru döndürdü yüzünü rahatça görebilmek için. o sırada todoroki uzun bir süredir düşündüğü şeyi ortaya attı. "ben diyordum ki bizim orduya mı katılsan?"

"babanın ordusuna mı? cidden mi?"

"tabi ki hayır canım. bütün bu lanettir bilmemneden kurtulduktan sonra ve babam tahttan inince sıradaki veliaht kim biliyor musun?"