11🍂 Kader

71 11 17
                                    


Öncelikle çok geçmiş olsun hepimize. Rabbim depremde vefat eden herkese rahmetiyle muamele eylesin, mekanları cennet olsun. Umuyorum ki bu zor günleri atlatabilir ve umudumuzu kaybetmeden hayata devam edebiliriz. Bu kitabı yazma hikayem yaşadığımız bir depremdi ve maalesef ki şimdi yine çok daha büyük bir depremi yaşadık. Bu bölümü yazarken de depremzede birini temsil eden Feyza'nın yaşadığı acıyı iliklerime kadar yaşadım. Bu yüzden çok zorlandım. Lütfen siz kendinizi çok üzmeyin ve dua edin. Umutla tutunalım hayata..🎈🎈
_________________________

''Özür dilerim seninle görüşmeyi kabul etmemin tek sebebi Almila'yı kırmak istememem. Evlenmeyi düşünmüyorum.''

Genç kadın göğsünde sıkıntılara sebep olan cümleleri bir solukta söylemiş ve anında hafiflediğini hissetmişti.

Erkam ise böyle bir atak beklemediği için şaşkındı. Buraya geldiğinde kör randevuya çıktığı kişinin Feyza olduğunu görüp yeterince şaşırmamış gibi şimdi de bir çırpıda reddedilmiş olmanın şaşkınlığını yaşıyordu. Ne söyleyeceğini bilmez bir hâlde önünde duran su bardağını alıp büyük bir yudum aldı. Belki beynine su gider de kaybettiği sözcük dağarcığını bulurdu. Kurumuş boğazından su geçerken biraz daha rahatladığını hissediyordu. Yarıya kadar boşalmış su bardağını masaya geri bırakırken bakışları tekrar karşısında oturan kadını buldu. Onun da stres içinde olduğu belliydi. Ellerine aldığı bir peçeteyi ufak parçalara ayırıyordu. En azından stresini atmasının bir yolunu bulmuş diye düşündü genç adam. Düşüncelerini toparlamaya çalışarak konuştu.

''Anlıyorum. Öyleyse yemeğimizi yiyip kalkalım. Olur mu?"

Erkam yemek yemeden kalkarlarsa fazla nezaketsiz olacağını düşündüğü için böyle bir teklifte bulunmuştu. Ama Feyza'nın kabul edip etmeyeceği konusunda şüpheliydi. Çünkü genç kadın fazla soğuk görünüyordu.

''Olur.''

Feyza'nın onayıyla Erkam siparişleri vermek için eliyle işaret yapıp garsonu çağırmıştı. Garson geldiğinde Erkam diken üstünde oturmasına rağmen yüzündeki zoraki gülümsemeyle genç kadına dönüp ne yemek istediğini sordu. Feyza bir şey yiyemeyeceğine emin olsa da biraz önce verdiği onayla bir şeyler söylemek zorunda olduğunun da farkındaydı. Bu yüzden menüye hızlıca göz gezdirip salata çeşitlerinde durmuştu. Hafif bir şeyler isteyebilirdi.

"Tavuklu salata lütfen.''

Kibar bir şekilde konuştuğunda genç adam da gülümsemiş ve aynısından demişti. İlk yemeklerinde aç olmalarına rağmen sadece salata ile geçiştireceklerini kim bilebilirdi. Hayat beklenmedikti.

"Bu şekilde karşılaşacağımızı tahmin etmezdim.''

Erkam'ın yumuşak sesi boğucu ortama dolduğunda Feyza onunla ilk karşılaştığını sandığı uçak anısını hatırlamıştı. Hayat gerçekten de sürprizlerle doluydu. Uçak yolculuğunda ona yardımcı olan adam ile ikinci kez karşılaşıyordu ve bu kez oldukça tuhaf bir durumdalardı. Almila tarafından ayarlanan bir kör randevudalardı ve iki yetişkin olmalarına rağmen nasıl davranacaklarını bilmeyen yeni yetmeler gibilerdi.

''Evet, hayat beklenmedik.''

Kendi kendisine söyler gibi çıkan sesiyle bakışlarını kaldırıp karşısında oturan yeşil gözlü adama çevirdi. Sesli söylemeye cesaret edemediği sözleri içinden söyledi.

'Uçakta bana yardım eden adam önce öğrencilerimin velisi olarak şimdi de evlilik adayı olarak karşımda. Farklı bir zamanda karşılaşsaydık buna kader deyip farklı bir şeyler olmasına dileyebilirdim. Ama şimdi hayatım altüst olmuşken başka birini daha bataklığıma çekemem.'

Umut Fenerleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin