6🍂Mutluluk Maskesi

239 40 29
                                    

Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin...
İyi okumalar dilerim. 💛

Erkam:

"Sana tek bir soru daha soracağım."

Almila'nın sesi titrek çıkmıştı. Yüzü acıyla kaplanmıştı. Ona sarılmak istiyordum. Ama belliki o benimle bugün hasaplaşmak istiyordu. Yıllarca kafasında dönüp dolaşan soruların cevaplarını öğrenmeye kararlıymış gibi duruyordu. Pekâlâ kardeşimin minik kafasında ağırlık yapan düşünceleri alıp rahatlamasını sağlayabilirdim. Varsın ben soruların altında ezilip geçmişin tozlu kuyusunda kaybolayım.

''Eymen'in gitme sebeplerinden biri de sendin. Biliyoruz ki sana kızmazdı."

Devamını tahmin edebildiğim cümleleri henüz duymadan kaşlarım istemsizce çatıldığında yutkunduğunu gördüm.
"N-neden Alya'dan bir şans istemedin? Sana değer veriyordu. En azından k-kalbin rahatlardı."

Sinirlerime daha fazla hakim olamayıp gülmeye başladım. En değerlim, diğer yarım, ikizim bana neler söylüyordu böyle? İçim kan ağlarken dudaklarımdan kahkahaların dökülmesi gülünçtü. Tüm bu gülünçlüğün içinde kendimi toparlamayı başardığımda konuştum.

"Güzelim, sen beni gerçekten tanımıyor musun? Sen nasıl benim diğer yarım, canımdan can parçam ikizim isen; Eymen de benim çocukluğum, gençliğim, manevi yanımın ortağı, ikizi. Seninle birlikte en değerlim. Eymen benim için vazgeçiyorsa ben kabul eder miyim sanıyorsun? Alya'yı çok sevdim. Benim için çok değerliydi. Onun için her şeyi yapardım. Ama Eymen'den vazgeçemezdim. O, bana gelseydi bile ben onu kabul etmezdim, edemezdim Almila. Kardeşime iyi gelen tek kızdı o. Yapamazdım."

Almila yanaklarından akan gözyaşlarını silerken ayağa kalktı. Yanıma gelip ellerini omuzlarıma koydu. Bakışlarımı ondan kaçırıp ayaklarıma diktim. Gözyaşlarım akarken gözlerinin içine bakmak istememiştim.

"Tamam, ben özür dilerim. Bu konuyu açmam gerçekten fuzuliydi. Sadece senin için endişeleniyorum. Eymen'e de aynı şeyleri söyledim. Mutlu olmanızı istiyorum. Alya için Yusuf, en iyi seçenekti. Yusuf onu üzmedi, mutluydu. Bu yüzden ben de onun adına mutluyum. Keşke daha uzun bir ömrü olsaydı. Ama ne yazık ki alın yazısı bu şekildeymiş. Ne yapsak değişmez."

Bana sarılıp mırıldandı.
"Onu çok özledim Erkam."

Kollarımı beline sarıp başımı omzuna yasladım. Gözyaşlarımı durduramıyordum. Son yaşadıklarımın da etkisiyle sinirlerim iyice bozulmuştu. Onu çok özlemiş olmamın etkisini de yok sayamazdım. Kocaman gülümseyişini bir kez daha görmek için nelerimi vermezdim. Ama elimden hiçbir şey gelmiyordu. Elim kolum bağlıydı yüce iradenin karşısında. Kız kardeşimin şakağına küçük bir buse kondurup mırıldandım.

"Öyleyse çocukları da alıp emanetini görmeye gidelim Cansu'yumuzu..."

*

Yürüdüğümüz yol bizim seçimimiz miydi? Yoksa bize sunulan sadece tek bir yol mu vardı? Diğer yolları seçersek çıkışları kapalı mıydı? Vazgeçersek, yolumuzu değiştirmeye çalışırsak kaybolur muyduk? Belki de kaybolmak en iyi seçimimiz olurdu. Bu yüzden bize sunulan yoldan değil de, kendi istediğimiz yoldan yürümeliydik. En azından kendi seçimimiz olurdu, acısıyla tatlısıyla kendi seçimimiz.
Ben kendim seçmiştim bu yolu. En azından inanmak istediğim buydu. Zorunda kaldığım için bu yolda olduğumu kabul etmek çok daha fazla acıtıyordu kalbimi. Bu yüzden de ısrarla kendi seçimim olduğunu söylüyordum kendi kendime.
Ancak...
Kalbimin ışığı çoktan sönmüş, gösteriyi bitirmiştim. Sadece onlar için, bana biçilen rolümü oynayacaktım. Hem de en iyi şekilde rolüme bürünüp profesyonelce oynayacaktım bu gösteriyi. Ve bir gün her şey bittiğinde rahatlayacaktım. Sadece bu gösteri bitene kadar, herkese Erkam'ın parlak gülümseyişini gösterecektim. İçim kırık dökük bir virane olsa bile ben parlak bir şekilde gülümsemeye devam edecektim.

Umut Fenerleri Where stories live. Discover now