15.Bölüm

67 9 3
                                    

"Hinata nerede?" diye sordu Naruto telaşla. Etrafında duran bir kaç kişiye hitaben. Sesi düşündüğünden fazla yüksek çıkmıştı.

"Hinata-sama." konuşmaya giricekti ki Neji sözünü Lee kesti ve devam ettirdi. "Akatsuki tarafından kaçırıldı."

O an duraksadı Naruto ve düşünmeden konuşmaya başladı. "Nasıl olur? Akatsuki ile işimizin bittiğini sanıyordum."

"Bizde öyle sanıyorduk." dedi kiba ve derin bir nefes verip devam etti. "Görevden dönerken saldırdılar ve biz.." dedikten sonra yanında duran Shino'ya bakıp devam etti. "Hiç bir şey yapamadık." diyerek yumruklarını sıktı ve bakışlarını yere indirdi.

"Peki neden peşlerine takılmadınız." diye sordu bu sefer Naruto. Sonrasında başını iki yana sallayıp devam etti. "Onu bulmama yardım edin." dediğinde kimseden ses çıkmamıştı. Bu Naruto'yu şaşırttı.

"Ne duruyorsunuz dattebayo?" diye bağırdı. Bu bağırışının ardından bir kaç kişi bakışlarını başka yönlere çevirdi. "Bana söylemediğiniz bir şey mi var?" diyerek tekrardan çaresizce dile getirdi kendini sarışın. Lakin herkes yeminli gibi tek kelime dahi etmiyorlardı.

Naruto'nun gözleri Neji'yi buldu. Arkasını dönmüş gidiyordu. Sarışın hocalarına haber vermeye gidiceğini düşünerek bir şey demedi ona. Ardından Shikamaru'nun önünde ki yerini aldı ve bir elini omuzuna koyup konuştu. "Plan nedir?"

Shikamaru Naruto'nun elini sertçe itip suratına baktı. "Kes artık Naruto. Sanki bilmiyormuşsun gibi yaparak işimizi daha da zorlaştırma." dedi sinirle.

"Neyi bilmiyormuşum gibi yapmiyim, Shikamaru ne saçmalıyorsun?"

"O artık yok." dediğinde duraksadı Naruto. Ardından hemen kendini toparlayıp; "Nasıl bu kadar çabuk vazgeçebilirsiniz?" diye çıkıştı.

"Naruto." dedi Sakura üzgün bir tonda ardından Naruto'yu kendine döndürdü. "O öleli çok oldu. Lütfen daha fazla yaralarımızı deşme."

"Hayır, Hayır bu doğru değil" dedi Naruto ardından herkes yere yığıldı. Birden etraf karardı ve yeni yapılan evler tekrardan yıkılı verdi gözleri önünde Naruto'nun. Güneşi karartan devasa topa çevirdi bakışlarını Ardından Pain'i gördü.

"Shinra tense" diye bağırdı Pain ardındansa Naruto terler içinde yatağından fırladı ve koşar adım penceresine ilerledi. Herşey eskisi gibiydi. Rahat bir iç çekti ama ardından kalbine hafif bir ağrı girdi sanki içini rahatsız eden bir şey vardı. Aceleyle üstünü başını değiştirip fırladı odasından kapıyı kullanmaya bile tenezzül etmemişti. Camdan kendini karşı çatıya atı vermişti.

Çatıdan çatıya geçerken Kiba ve Shino'yu fark edip aşağı indi. Sarışının Karşısındaki ikili ilkinde şaşkınca ona baktılar. Ardından Kiba gülümseyip konuştu. "Ne bu hal Naruto nereye koşturuyorsun?"

Naruto sorusunu es geçip konuştu. "Hinata nerede?" diye sordu. İkiside bilmem şeklinde birbirlerine omuz silkince Kiba tekrar konuşmayı devraldı. "Bir sorun mu var?"

"Aaa şey dattebayo. Ona söylüyecek bir şeyim vardı." dedi ve kendi kendine bu dediğini mantıklı bulup devam etti. "Evet evet bir şey konuşucaktım o yüzden."

"Anlıyorum." dedi kiba ve sırıtıp devam etti. "Bu aralar göl kenarında falan takılıyor diye biliyorum."

"Tamamdır dattebayo." diyerek tekrardan yola koyuldu Naruto.

Göl kenarına vardığında kimseyi görmedi. Ardından ellerini dizlerine koyup nefesini düzene soktu. Onun iyi olduğunu bilmesine ve gördüklerinin bir kabustan farksız olduğunu bilmesine rağmen onu görmeden içi rahat etmeyecekti.

Elleri dizlerinin üzerindeyken başını kaldırıp ileriye doğru baktığında bembeyaz papatyaların arasında kendisine arkası dönük duran kızı fark etti. Buraya gelirkenin aksine gölün diğer ucuna acelesiz bir şekilde ilerledi. Karşısındaki manzarayı dikkatlice inceliyordu. O esnada ise Hinata onu fark etmemiş hala özenle işine devam ediyordu.

Ardından Naruto ne yaptığını merak edip papatyaların arasına daldı ve Hinata'nın yanında ki yerini aldı. Kız ilk şaşırdı ardından hafifçe gülümsedi.

"Merhaba Naruto-kun. " dediğinde yanakları hafif al al olmuştu bile. Naruto hafifçe gülümseyip; "Merhaba" diyerek yanıtladı kızı. Ardından bakışları Hinata'nın elindeki papatya tacına indirdi. "Sen mi yaptın?" diyerek sordu merakla.

Hinata başını onaylarca salladıktan sonra bakması için ona doğru uzattı elindeki tacı. Naruto özenle yapılmış tacı incitmemek için nazik bir şekilde aldı ve kendi başına takmaya çalıştı. Hafif bir kıkırtı duyduğunda bakışlarını kıza çevirdi.

"O senin için biraz küçük." dedi Hinata. Naruto da güldü hafifçe ve "Sanırım." dedi gülüşlerinin arasından.

Hinata oturuşunu Naruto'ya doğru döndürdü ve nazikçe konuştu. "Nasıl yapıldığını öğretmemi ister misin?"

Naruto hevesle Hinata'ya döndü ve başıyla onayladı.

Naruto bir kaç dinleyişin ve izleyişin ardından mantığı kavrayıp bir tane yapıp Hinata'ya gösterdi. "İşte bitti."

"Çok güzel olmuş ama o senin için biraz küçük olmuş gibi." dediğinde Naruto gülümseyip onayladı ve "Zaten benim değil." dedi. Sonrasındaysa Hinata'nın başının üzerine yerleştirip kızın saçlarını elleriyle düzeltti. "Çok güzel." dedi Naruto ama orada dediği şey tacın güzelliği değildi.

Hinata şaşkınca suratına baktı bir süre ardından daha da kızardı. Naruto tam endişe ile soru sorucaktı ki Hinata dudaklarını araladı ve; "Teşekkür ederim Naruto-kun şeyyy ben artık gitsem iyi olucak... o zaman sonra görüşürüz." dedi ve ayaklanıp hızla ilerledi.

"Önemli değil dattebayo ve.." dediğinde Hinata durup devamını getirmesini bekledi. "sonra görüşürüz." diyip gülümsedi Hinata da gülümseyip ilerlemeye devam etti.

___________

Bebişler sizi beklettiğim için özür dilerim. Elimden geldiğince kitabı biraz daha uzatmaya çalışacaği ve uzun bir aranın ardından bölüm sizi tatmin etmediyse çok özür dilerim. Kaç tane bölüm fikri düşünüp yazmaya çalıştım ama bir takım sıkıntılar oldu bölüm fikri sonradan hoşuma gitmedi sildim falan. Başka şeyler bulmakta da sorun yaşadım. Şimdilik bunu çıkartabildim ortaya umarım beğemmişsinizdir.

𝐴𝑧𝑢𝑟𝑒 𝑠𝑘𝑦 / 𝑁𝑎𝑟𝑢𝐻𝑖𝑛𝑎Where stories live. Discover now