16.Bölüm

54 7 8
                                    

"B-bu kıyamet olmalı." diye bir ses işitti Hinata ardındansa görüş alanı giderek daraldı ve koca bir karanlık büründü. Baktığı her yer sanki birer boşluk gibi geldi ona. Bu sebeple de adım atmaya korkar oldu. Belli bir süre sonra ise yoğun bir ışık gözlerini açıtmaya başlayınca gözlerini kapattı istemsizce ve elini siper etti gözler kapaklarının önüne böylelikle de küçükte olsa gölge haznesi düşü verdi yüzünün bir kısmına.

Gözleri yavaş yavaş gün ışığına alışınca açı vermişti. Konoha'daydı etraf her zaman ki gibi cıvıl cıvıldı. Hinata gözlerine inanamadı. Az öncekiyle buranın hiç bir alakası yoktu.

"Ben nerdeyim?" diye dile getirdi aklındakileri. O sırada yanında bile olduğunu fark etmediği Kiba konuştu.

"Rüya'nın falan mı etkisindesin Hinata?"

"Nasıl yani Kiba-kun?" diyerek merakla baktı.

"Naruto yanımıza geldiğinde bayıldın ettin ya o esnada mı bir şeyler gördün?" diyerek soruya soruyla karşılık verdi Kiba.

"Rüyadan çok gerçek gibiydi. Hatta eminim gerçekti. Biz, hepimiz bir savaşın ortasındaydık Madara'ya karşı." dediğinde Kiba gülmemek için kendini zor tutup konuştu; "üzgünüm." ve ardından kendini düzeltip devam etti. "Yani sen bana diyorsun ki ölmüş birisi pardon yani Uchia Madara bizimle bir savaştaydı he?.. hadi ama Hinata hiç gerçekçi geliyor mu sencede?"

Hinata bu sefer kararsız bir şekilde baktı. Tam bir şey demek için ağzını açacağı zaman uzaktan bir ses ilişti kulağına. "Heyyy Hinata, Kiba."

duyduğu sesle anında yola çevirdi bakışlarını Hinata. Naruto onlara bakıp en güzel gülüşlerinden birini yolluyordu. O da hafifçe gülümsedi ve eli ile saçını kulağının arkasına yerleştirip bakışlarını kaçırdı. Çok öncelerden aşina olduğu bir sıcaklık yüzüne nüfus edince hafifçe nefesini dışarı bırakıp heycanını birazda olsun atmaya çalıştı.

Naruto yanlarında yerini aldığında Kiba'ya yönelik konuştu; "Hinata'yı bugün için ödünç alabilir miyim dattebayo." Hinata şaşırmış bir tavırla bir Naruto'ya bir Kiba'ya baktı.

Kiba bir gözünü Hinata'ya imalı imalı kırptıktan sonra Naruto'ya bakıp konuştu. "Benim zaten işim vardı. siz takılın kafanıza göre." dedi ardındansa etrafına bakıp devam etti. "Aaa saat de ne kadar geç olmuş geç kalmadan gidiyim ben görüşürüz." diyerek koşar adım uzaklaştı Kiba.

Naruto, gözleri koşmakta olan kiba'dayken Hinata'nın kulağına doğru eğilip konuştu. "Etrafımızda saat göremiyorum onun nesi var?"

"B-Ben de bilmiyorum." dedikten sonra yerinde hafif gerileyip Naruto'ya baktı."Benimle bir işin mi var Naruto-kun?"

"Aaa şey aslına bakarsan dattebayo bir var bir yok gibi."

"Anlayamadım?" diyerek dikkatlice Naruto'ya baktı Hinata.

"Evet diyelim o zaman bugün benimle takılmak ister misin?" dediğinde Hinata başı ile hafifçe onayladı onu.

"Şey dattebayo." dedi biraz sesine sevimlilik ve söylediklerine uzatma katarak. "Yapmak istediğin bir şey var mı?"

Hinata ilk anlamlandıramadı. Onunla işi yok muydu Naruto'nun?.. Aklında ki düşünceleri önemsemeyip sorusunu cevapladı. "Aklıma bir şey gelmiyor."

"Güzel o zaman benimle gel dattebayo." diyip kızın bileğini tuttu ve ilerlemeye koyuldu Naruto. Sonra durup bakışlarını tekrar döndürdü ve hafif bir kızarıklıkla konuştu. "Böyle bileğinden biraz kaba oldu sanki dattebayo şu şekil tutmamda bir sorun olmaz değil mi?" dedikten sonra ellerini kenetleyip hafifçe kaldırıp sormuştu. O an nefesi kesildi Hinata'nın bir süre bakakaldı.

sarışın "Rahatsız olduysan.." demesine kalmadan Hinata başını hızla sağa sola sallayıp cevaplamıştı. Bu davranışı Naruto'yu biraz daha rahat bir gülümsemeye kavuşturmuştu.

"Pekii o zaman ilk önce gidip bir yerlerde oturalım konuşalım." dediğinde Hinata tekrardan onu başı ile onayladı ve ilerlediler. Agaçların arasında bir banka yan yana oturdular uzun bir sessizliğin ardından Naruto bedenini Hinata'ya doğru çevirdi. "Çok hızlı bir şekilde konuya giricem ama yapabiliceğim bir şey yok ben seni seviyorum Hinata ve bunu kabul etmeni istiyorum." diyerek Hinata'ya küçük bir kutu uzattı. Hinata gözlerine inanamayarak elleri arasına aldı kutuyu ve açtı içinde ince işçilik bir koliye duruyordu. Hayranlıkla bir süre baktıktan sonra gülümsedi. Lakin o esnada göz yaşlarının da aktıģının farkında değildi.

"Bende seni seviyorum Naruto ve teşekkür ederim bu çok güzel." dedi ve koliyeyi takması için Naruto'ya uzatıp ona sırtını döndü. Koliye'nin sogukluğunu boynunda hissedince elini hafifçe dokundurdu ve mutlulukla Narutoya dönüp sarıldı. Ardındansa uzun bir süre konuşmaya daldılar. Konuşmanın arasında Hinata başını Naruto'nun omzuna yasladı ve onu dinledi arada kendince yorumlar ekledi. Lakin şu an yaşadıkları gerçek olamayacak kadar güzel geliyordu...

𝐴𝑧𝑢𝑟𝑒 𝑠𝑘𝑦 / 𝑁𝑎𝑟𝑢𝐻𝑖𝑛𝑎Where stories live. Discover now