Chapter 6

36 7 8
                                    

Jeon Jungkook, içeri girdiği anda gördüğü manzaradan pek de hoşnut kalmamıştı. Sevgilisi Lee Aera, kendisi dışında bir erkekle samimi bir sohbetin içindeydi. Kız arkadaşlarıyla bile güzel vakit geçirebilmesi onu yoruyorken bir de barda tanıştığı rastgele adamlarla da mı böyle olacaktı?

Gecenin geç saatlerine kaldıkları için kalabalık dağılmıştı. Hyeun ve Miyagi hararetli hararetli ne yapmaları gerektiğini tartışırken Arari de çoğunlukla Aera'yı kontrol etmekle ilgileniyordu.

Jungkook hemen kızın arkasına oturdu ve omzunun üzerine çenesini yerleştirerek adama doğru konuştu. "Ne yapıyorsunuz?"

Aera tepki vermese de bedeni kaskatı kesilmişti. Muhtemelen bilinci, kendisine kızılacağı korkusu çekemeyecek kadar bulanıktı fakat bedeninin öğrendiği bir refleksti bu. Karşısındaki genç adam, başını yana eğerek iç geçirdi. "Ne çok hayranın varmış kızım senin? Biraz uzak dur ondan. Böyle sık boğaz edemezsin."

Jungkook yavaşça kızın beline sarıldı, kucağına çekti ve dağılmış koyu mavi saçlarını eliyle düzeltmeye çalıştı. Artık rahat bir nefes alabilecekmiş gibi hissettiğinde ruhunun bile rahatladığına emindi. "Neden? Sevgilim sonuçta."

Genç adam kaşlarını çattı, bıkkınlıkla elini saçlarına attı ve kızın yorgun gözlerine baktı. "Öyle mi?"

"Hı-hm..." başını göğsüne yaslamış, yoğun kokusuyla gülümsemişti. "Benim sevgilim. Birazdan bağırdığında burada olmak istemezsin."

"Bugün bağırmayacağım, tatlım."

Kız dudak büzerek başını kaldırdı ve sevgilisinin dudaklarına kibarca dokunurken utangaç bir kıkırdama bıraktı ortaya. "Öyle mi? Neden bağırmayacaksın?"

"Çünkü bağırmak için sebebim yok. Eve gidelim mi? Çok içmişsin."

"Ya sana sebep verirsem?"

"Verme." Elini kibarca tutan Jungkook kızın küçük avcunun içini öptüğünde kız, yine gözlerini kapatarak yasladı başını ona.

"Bir kadehcik de beraber içelim mi?"

"Daha ne kadar içeceksin ki, Aera? Evde içeriz onu da."

"Olmaz!" Ayağa kalkmak için çırpındı ama Jungkook onu indirmemeye kararlıydı. Kızı omzuna attı ve lacivert kısa eteğini eliyle kapatarak esen rüzgarda açılmasını engelledi. "Eve gidiyoruz."

Aera önce iç geçirdi ama sonra, hala ona endişeli gözlerle bakan arkadaşlarını görerek neşeyle doğruldu. Jungkook'un sırtına elini koyarak destek aldı ve boştaki elini hevesle salladı. "Yarın görüşürüz, unnielerim!"

Miyagi şaşkınlıkla el sallarken Hyeun sadece iç geçirdi. "Sabah bizi öldürecek."

"Hangisi? Jungkook mu Aera mı?"

"Bu da sürpriz olacak sanırım."

Jungkook kızı ön koltuğa oturttuktan sonra onun dudak büzmüş yarı hüzünlü ifadesine baktı. "Ne oldu?" Diye fısıldadı endişeyle. Taşırken bir yerini acıtmasına mı sebep olmuştu?

"Gitme... çok soğuk." Strapless elbisesinin açıkta bıraktığı pürüzsüz tenine baktı Jungkook.

"Evden böyle mi çıktın?" Kendi ceketini çıkarıp omuzlarından örterken alnını öptü. "Deli. Hasta olacaksın."

Kız yorgunlukla gözlerini kapattı ve hafifçe gülümsedi. Cevap verecek gücü bile kendisinde bulamadığı bariz belli oluyordu. Jungkook arabaya geçti ve eve gidene kadar sükunetle ilerlediler.

Jungkook kızı yatağa bıraktığında önce ne yapması gerektiğine karar vermek için odayı şöyle bir süzdü. Aera sarhoşken asla zaptedemeyeceği, tehlikeli bir kız halini alırdı. Henüz beraber olduklarını idrak edemediğinden olsa gerek, sessizdi fakat Jungkook, bunun çok da uzun sürmeyeceğini biliyordu. Banyoya baktı, onu soğuk bir duşa sokması iyi olabilirdi ama defalarca kez kusacak kadar çok içtiyse önce tamamen alkolden arınmasını mı beklemeliydi? Ya beklerken uyuyakalırsa ne olacaktı?

Human [Jeon Jungkook Fanfiction]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin