Zengin bir ailede büyümüş ve ilk iş teklifini almak için gittiği bir barda sarhoş bir kadınla çarpışan Warner, kadının başının kötü adamlarla dertte olduğunu anlayıp yanına alır. Kadının tek derdi kötü adamlardan kurtulmak için şehir değiştirmektir...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kucağımda yorguncasayıklayan küçük kadına baktım. Yemeğini bitirmeden uyumak istemişti. Bir anda üzerine ağır bir yorgunluk çökmüştü. Rol yapsa anlardım belki ama rol olmayacak kadar gerçekçiydi bitkin gözleri ve yorgun sesi.
"Biliyor musun Warner?" diye sayıkladı kucağımda minik dudaklarının arasından. "Günlerdir uyumuyorum..." diye devam etti sayıklamaya. "Başımda nöbet tutuyorlardı Warner." dedi bitkince. Parmaklarımı ipeksi saçlarına her daldırdığımda mırıldandı, aynı kedi gibiydi. Dudaklarında acı dolu bir tebessüm belirdi fakat çok uzun sürmedi tebessümü. İç çekti hemen ardından yorulmuş gibi. "Kocaman, devasa adamlar... Senin gibi kocaman... Hepsi uyumamı bekliyorlardı... Hepsi... Beni istiyordu." Çenem kasıldı her sayıklayışında. "Hep şey diyorlardı. Hmm, neydi... Heh! şey... 'İlk kim kaparsa onundur.' yarışıyorlardı... Aynı çocuk gibi... ama çocuklar kocaman olmaz ki Warner, çocuklar korkutucu olmaz, kocaman sakalları olmaz."
Sözleriyle içime berbat bir his oturdu. Bu his, öfke ve üzüntünün karışımı gibiydi. Beni koca adamlara mı benzetmişti? Boyumdan dolayı öyle demiştir, değil mi? Yoksa koca adamlar gibi korkutucu muydum? Korkuyor muydu benden?
Beynimde dolanan düşüncelerle saçlarını okşayan parmaklarım durdu. Hemen mırıldandı. "Lütfen durma, devam et." dedi bitkin sesiyle. Başını biraz daha karnıma sürttü. Saçını okşamaya devam ettim. "Kimse saçımı böyle okşamamıştı Warner," dedi dudaklarının ucunda acı dolu bir tebessüm yayıldığında. "Ne kadar da güzelmiş saçının okşanması. Söz..." dedi yorgun bir iç çekerek. "Söz ben de senin saçını okşayacağım.
Sessiz bir iç çektim bende, içimde duygu karmaşasından oluşan can sıkıntısıyla. "Ben okşarım saçını." diye mırıldandım sessizce, çıt çıkmayan evin içinde pek de sessiz değildi mırıldanışım. "Ben uyuturum seni, uyuman için nöbet de tutarım başında, uyuduğunda ise sessizce ayrılırım yanından." dedim başımı sırtımı yasladığım yatak başlığına dayayıp.
Mırıldandı. "Sende istiyor musun beni?"
Sorusuyla bir süre sessiz kaldım. "Sen istiyor musun ki beni?" diye mırıldandım.
