Küçük Kadın

XIX. BÖLÜM

Bu sefer bölüm 5 bin kelimeden fazla oldu. (8 Bin kelime)
Bulduğum ufacık zamanlarla 1 ayda yazabildiğim bir bölüm. Sıradaki bölüm ne zaman diye sormayın çünkü bende bilmiyorum. Ama zaman buldukça yazmaya çalıştığımı bilin :')

Keyifli okumalar dilerim!

XIX. BÖLÜM

Sıcak su buharı her tarafımı sarmışken elimi musluğa uzatıp üzerime akan sıcak suyu kapattım. İki elimi de sudan ağırlaşmış saçlarıma daldırıp geriye doğru kaydırdım ve saçlarımdaki suyun geniş omuzlarımdan ve sırtımdan aşağı akmasına izin verdim. Saçlarım hafiflediğinde son bir kez elimi daldırıp hafif ıslak saçlarımı dağıttım. Elimi sürgülü kabinin başına uzatıp kabini araladım ve hemen kabinin yanındaki asılı havluma uzandım. Havluyu belime dolayıp kabinden çıkarak doğruca banyomdaki aynanın karşısına geçtim. Aynanın karşısına geçtiğimde ise gözüme ilk takılan şey hafif çıkmış sakallarımdı. Elimi çeneme uzatıp parmaklarımın altında hissedebileceğim kadar uzun sakallarımı kaşıdım.

Derin ve bolca can sıkıntılı bir iç çektim. Şu an aynada gördüğüm sima, küçük kadınımın kabuslarına giren uzun boylu, iri ve sakallı o korkunç adamlara benziyordu. Bunu çok kez uyuyana kadar yanından bir an olsun ayrılmadığım geceler küçük dudaklarının arasında gevelediği o cümlelerden biliyordum. Şimdi çıkmış sakallarımla o iğrenç adamları andırmam canımı sıkmıştı. Kaşımdaki koca aynanın kenarını tutup hayalet çekmeceyi araladım ve içerisinden bir tıraş köpüğü ile jilet çıkardım. Çekmeceyi kapatıp son bir kez aynadan simama baktım. Küçük kadınımın hayatı biraz da olsun düzene girmişken şimdi beni görüp o kötü anılarını anımsaması asla olmasını istemeyeceğim şeylerden biriydi, bu yüzden kendime asla sakal bırakmayacağıma dair sağlam bir söz vermiştim.