XVII. BÖLÜM

1.8K 185 205
                                    

Hayatımda yaşadığım pek de hoş olmayan birkaç deneyimden sonra geciktirdiğim bölümle birlikte tekrar buradayım.

Sabırla bekleyen bütün okurlarıma teşekkür ederim!

Keyifli okumalar dilerim...

XVII. BÖLÜM

Warner William'ın ağzından

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Warner William'ın ağzından.

Arabamı ünlü bir resim galerisi yapmayı planladığımız dükkanın önüne park ettim. Evet, ünlü bir resim galerisi... Olivia'nın bu düşüncesi ve sürekli bahsettiği o küçük çocuğun hayalini gerçekleştirme istediği güzeldi ancak Los Angeles'ta böyle bir dükkanın pek bir gelir elde edemeyeceği belliydi. Yine de hevesini alması için projeyi hayata geçirmeyi kabul etmiştim. Ne de olsa dükkan batmanın eşiğine gelip dükkanı kapatmak zorunda kaldığında hevesini almış olacaktı.

Arabayı park edip arabadan indiğimde dükkana dükkanın iç boyasını yapması için tuttuğum boyacılar giriyordu. Olivia boyacıların geldiğini gördüğünde onları karşılamak için hemen dışarı çıktı. İç dekorasyon için tuttuğum alanında profesyonel kişilerin hepsini reddetmiş ve iç dekorasyonunu özellikle kendisi yapak istemişti. Ona güvenebileceğimi söylemişti lakin çok da iş yapamayacak bir dükkan için bu pek de riskli değildi.

Uzaktan onu izledim; uzun parlak turuncu saçlarını tepesinde sıkı bir at kuyruğu yapmış, beyaz tenli suratı tepemizdeki güneşle pırıl pırıl parlarken sürdüğü pembe rujlu dudaklarında kocaman bir gülümseme vardı, beyaz yarım bir tişörtün üstüne açık kahverengi bir şort tulum giymişken ayaklarında düz beyaz bir spor ayakkabı vardı. 

Olivia bütün boyacıları özenle karşılayıp içeri aldığında garip bir şekilde dükkanın içine girmemiş ve kapının önünde mavi gözleriyle birini arıyormuş gibi etrafa bakınıyordu. Son bir kez kol saatime bakıp dükkana doğru yürümeye başladım. Mavi gözleri beni bulduğunda dudaklarında kocaman bir sırıtış peyda oldu ve ellerini heyecanla arkasında birleştirip sabırla yanına varmamı bekledi. Yanına vardığımda ise yine ve yeniden her sabah olduğu gibi neşeli sesiyle konuştu. "Günaydın Bay Warner!"

Garipseyerek sabahın köründeki neşesini anlamaya çalıştım ama bunu birlikte çalıştığımız günler boyunca yapacağını düşününce... sanırım buna alışmam uzun sürecekti. "Günaydın Bayan Baker." deyip içeri baktım. "Gördüğüm kadarıyla boyacılar gelmiş. Duvarları ne renk yapacaksınız?"

Gülümsedi ve "Yeşil ve kahverengi!" dedi.

"Yeşil ve Kahverengi mi?" dedim tekrar garipseyerek. Hemen başını onaylar anlamda salladı. Mırıldandım sesli bir şekilde. "Neler yapacağınızı merakla bekliyor olacağım."

Küçük KadınWhere stories live. Discover now