Zengin bir ailede büyümüş ve ilk iş teklifini almak için gittiği bir barda sarhoş bir kadınla çarpışan Warner, kadının başının kötü adamlarla dertte olduğunu anlayıp yanına alır. Kadının tek derdi kötü adamlardan kurtulmak için şehir değiştirmektir...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Şikago'nun büyük eğlence merkezlerinden birindeki şenliğe doğru yola çıkmıştık.
Lucas'ın aracıyla gidiyorduk ve beni nelerin beklediğinden emin değildim ama korkuyordum. Eğlence merkezindeki şenlik etkinliğine gideceği için heyecanlı olan Ashley'e baktım. Şikago'yu şimdiden çok sevmiş olacak ki hayranlıkla açılan gözleri bir an olsun pencereden ayrılmıyordu.
Gözlerim ön koltukta dönüp bana bakan Marry'e takıldı. Elimin yanındaki Ashley'in elini tutmam için kaş göz yaptı. Ellerimize baktım, ellerimizin arasında santimler vardı. Elini tutmaya cesaret edemediğimdeMarry'e kaşlarımı çattım ve başımı olumsuz anlamda sallayarak elimi kucağıma koydum. Ben de yüzümü benim tarafımdaki cama çevirdiğimdeMarry, aniden bileğimden tutup elimi Ashley'in elinin üzerine atmıştı. Elim Ashley'in sıcak eline çarptığında beklemediğim bir anda Ashley elimi sıkıca tuttu. Gözlerim açıldı ve Ashley'e baktım. "Warner bak!" dedi heyecanlı sesini bastırıyormuş gibi fısıldıyordu. Parmağıyla şenlik için olan birkaç renkli maskotu gösterdi. Ardından suratıma baktı ve biraz yaklaşarak fısıldamaya devam etti. "Bunlar neden böyle giyinmiş?"
Ne zaman tuttuğumubilemediğim nefesimi verdim. "Şey..."
"Onlar şenlik maskotu tatlım." dedi Marry benim yerime cevap vererek, ki ben cevap verecek durumda değildim. "Gideceğimiz şenlik için giyinmişler."
"Anladım." diye mırıldandı Ashley ve elimi tutan elini gevşetip bıraktı.
Yutkundum. "Pencereyi açabilir miyiz?"
Lucas keyifle dikiz aynasından bana baktı. "Ne oldu bir anda kardeşim ya, ateş falan mı bastı? Hava çok da sıcak değil oysa..." dedi imayla ve pencereyi açtı. Tanrım, bu şenlik etkinliği düşündüğümden daha zor olacaktı...
**
Alışveriş merkezinin içerisinde hafif hareketli bir müzik çalarken düşündüğümden daha kalabalıktı içerisi. Marry güzel kıyafetlerin olduğunu düşündüğü bir mağazaya bizi soktuğunda istemsizce ayrılmıştık. Marry farklı bölüme ilerlerken Lucas beşinden takip etti. Onlar yanımızdan uzaklaşınca bende kendi halinde kıyafet bakan Ashley'i takip ettim.
Yine düşündüğüm gibi beyaz elbiselerin olduğu bölüme ilerlerken onu izledim. Bir elbise çekip hemen önüne koydu ve gülümseyerek bana doğru döndü. "Warner," dedi ve dudaklarını birbirine bastırıp renkli gözleriyle bana bakarken tepkimi bekledi. "Nasıl bu?"
