5.9

18.6K 1.4K 129
                                    

Keyifli okumalar canlarım

"Ben anlamıyorum ki bu kadar trip atacak ne var?"

Ilık bir günde çiçekli elbisemle Yağız yarimin koluna girmiş, arkadaş dedikodusu yapıyordum ve deri ceketiyle yakışıklılığı arşa çıkarmış sevdiceğimin asla anlamadığı durumu kırkıncı defa anlatıyordum. "Leyla gayet haklı, seviyorum ediyorum diyor ama gidip saat dokuzda uyumak ne demek?"

"Çocuk yorgun olamaz mı Gökçe?"

"Olamaz," dedim gayet net bir ifadeyle. "Üç gün üst üste olamaz en azından, ilgi vermeyeceksen meşgul etmeyeceksin aslanım. Bu işler böyle, çiçekler suyla, kadınlar ilgiyle."

"Hadi ya," derken alayla da sırıtıyordu. Yüzümü buruşturup kolundan çıktım. "Bunu normal bulduğuna göre geleceğinden şüphe etmeli miyim Yağız?" Uzaklaşmayayım diye kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. "Etme."

Ve evet, tek kelime ile tereyağı gibi eriyip asfalttan akıp gittim.

Bu çocuğa karşı zaafım mı vardı neydi, ne dese kalbim ona doğru meyil ediveriyordu. İlk gördüğüm andan itibaren hissettiğim o bağ sanki koptuğu yerden daha sağlam bağlanmış, gittikçe de kör kütük bir halde beni ona doğru çekiyordu.

Şikayetçi miydim?

Pek değil.

"Bizim mahalleye kadar geldin," diye söze başladım ama Yağız anında müdahale etti. "Babanla konuşmayacağım Gökçe." Leb demeden leblebiyi anladığı için sıkıntıyla ofladım. "Ne inat varmış sende de ya kara gözlüm."

"Bana diyene bak," Kafasını hafifçe eğip kolunun altına yürüyen bana baktı. "Utanmasan bir hata yaptık diye çarmıha gerecektin bizi."

"Kız evi naz evi demişler," dedikten sonra omuz silktim. "Gerçi sizin adetleri bilemem, oğlan evi nazlı olabilir."

"Laf sokma," diye uyarı geçtiğinde güldüm. Öyle bir anlatışı vardı ki ha Yağızlardan damat alıyordun ha samanlıkta iğne arıyordun, aynı şeydi. "Sizin adetlere bakınca bunu görüyorum, niye laf sokayım?"

"En son sizin adetlerde mutabık olduk işte."

Evim görüş açımıza girince durdum ve ondan biraz uzaklaştım. "Nereye gideceksin buradan?" diye sorduğumda omuz silkti. "Bizimkilerin yanına giderim, oyun falan oynarız." Kafamı salladım ve yanağına doğru uzandım, o da bana yardımcı olmak için hemen kafasını bana doğru uzatmıştı.

Sol yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildim, bu sefer de o bana yaklaşıp saçlarımın arasına dudaklarını bastırdı. Birkaç saniyede saçlarımın kokusunu içine çekmişti, kıpır kıpır bir hisle o biraz çekilir çekilmez boynuna sarıldım.

Çok seviyordum ya, baya çok.

İç çekip geri çekileceğim sırada duyduğum "Lan!?" sesiyle bir an duraksadım. Bu sesi tanıyordum çünkü evin içinde her kavgamızda borazan sesini duyuyordum.

Abim, evimizin önünden bize doğru bakıyordu.

"Ne yapıyorsun lan sen!?" diye bize koşmaya başladığında şaşkınlıkla olduğum yerde kaldım. Ağzımı açıp hiçbir şey söyleyemiyordum ama Yağız saniyeler içinde koşmaya başlamış, hızla hem benden hem abimden uzaklaşıyordu.

Ne oluyordu bu aşağılık mahallede?

"Gel buraya, yakalarsam seni gebertirim!" Abim yanımdan rüzgar gibi geçip Yağız'a doğru koştu. Ben hala inme gelmiş gibi öylece bakıyordum. "Abi?" dedim ilk önce ama o kadar kısık sesle söylemiştim ki, koşarak uzaklaşan abimin duyması mümkün değildi.

Göğe Ait | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin