10. BULİMİA

42 7 30
                                    

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

(Çağrı'nın anlatımıyla)

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

(Çağrı'nın anlatımıyla)

Herhangi bir psikolojik rahatsızlık atlatanlara...

"Sonra ki seansta görüşürüz Çağrı'cım."

"Görüşürüz." diyerek gülümseyip odadan çıktım.

Babamın beni dikkat dağınıklığı için gönderdiği psikoloğu  psikolojik bir rahatsızlığım için kullanmaya karar vermiştim çünkü dikkat dağınıklığım şuanda çok şükür ki yoktu.

Odadan çıkıp yürümeye başladığımda babamı gördüm. O da bir odadan çıkarak yürüyordu, "Baba?" dedim kaşlarımı çatarak. Burada ne işi vardı?

"Oğlum." diyerek gülümseyip yanıma geldi. Babam o odayı kilitleyip anahtarını yaktığı günden beri bana iyi davranıyordu yani hiç bir sorun yoktu. Babamı bana böyle davranmaya iten şeyin annem olduğunu düşünüyordum ama tam sebebin bu olup olmadığından şüpheliydim.
"Nasıl gidiyor tedavi?" diye sordu. Hâlâ dikkat dağınıklığı için buraya geldiğimi düşünüyordu.

"Daha iyi." diye yanıt verdim. Buraya gelmeme sebep olan hastalığımın adı bulimiaydı. Bir çeşit yeme bozukluğu. Yemek krizlerine girip deli gibi yemek yeyip sonra kilo almamak için kendimizi kusturuyorduk. Maalesef evet, böyle iğrenç bir hastalığa sahiptim. Ama iyileştim sayılır. "Sen ne yapıyorsun burada?"

"Hiç." diyerek geçiştirdi. İstemsiz tedirgin olduğunu hissetmiştim, "Bir arkadaşım var da onunla konuşmak için gelmiştim." deyince başımı salladım.

Dışarıya çıktığımız da sordu, "Okula mı gideceksin?"

"Evet." diyerek cevap verdim. Bugün hafta sonuydu ama Alev'le buluşup ders çalışacaktık. Üniversite sınavı bizi yoğun bir temponun içine atmıştı ve sıkılmaya başlamıştım.

KARANLIK 2 (+18)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon